Gönderi

Sufi ile Dilenci Hikayesi / Ufkunuzu Genişleten Hikaye
Bir gün bir dilenci Sufi görmeye gittiği bir dervişi, ipleri altın kazıklara bağlanmış çok güzel bir çadırın içinde, kadife minderlerde otururken bulur. Bunu gören dilenci haykırır:"Bu da ne böyle! Saygıdeğer Derviş, sizin ruhaniliğiniz ve bağlardan arınmışlığınız hakkında o kadar çok şey duydum ki, etrafınızı saran tüm bu gereksiz gösterişten tamamıyla hayal kırıklığına uğramış durumdayım." Derviş güler ve yanıt verir: "Tüm bunları arkamda bırakıp seninle gelmeye hazırım." Bunu söyler söylemez yerinden kalkar ve sandaletlerini bile giymesine fırsat vermediği dilenciyle birlikte çadırdan ayrılır! Kısa bir süre sonra dilenciyi sıkıntılı bir hal alır. "Dilenci kesemi sizin çadırınızda unuttum," der. "O olmadan ne yapacağım? Ben onu alıp gelinceye kadar lütfen siz burada bekleyin." Sufi güler. "Arkadaşım," der, "çadırımın altın kazıkları kalbime değil dünyaya saplı ama senin dilenci kesen hâlâ seni kovalıyor!" Bu dünyada olmak bağlılık demek değildir. Dünyanın zihninde var olması bağlılıktır ve ne zaman ki dünya zihninde yok olur, bu bağlılıktan arınmaktır.
Sayfa 85 - Omega Yayınları,Kitabı okudu
··
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.