Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Huzurlu, mutlu ve örnek alınan bir aile olabilmek için 11 tavsiye… 1) Selam Verin Hz. Aişe(ra) validemiz şöyle buyurmuştur: `Resulullah, hanımlarıyla baş başa kaldığında insanların en nezaketlisi ve güler yüzlüsüydü` `Eve girdiğinizde ev halkına selam verin` diyen efendimiz, evine her girişinde selam verirdi. Gece geç saatlerde geldiği takdirde, uyuyanı uyandırmayacak ancak uyanık olanın işitebileceği bir sesle selam vererek içeri girerdi. Eve girdiğinizde eşinizi ve çocuklarınıza selam verin. 2) Allah İçin Sevin İnsanın gerek eşine, gerek çocuklarına, gerekse sâir insanlara karşı içersinde Allah için sevgi barındırması önemlidir. Eşlerin birbirlerine karşı başarmaları gereken en büyük vazife budur: Birbirlerini Allah için sevmek. Allah için sevginin olduğu hanede her müşkül hallolur, her sıkıntı eriyip biter, her gam yerini huzura bırakır, her aksilik gider. Eşler birbirini Allah için severse, birbirlerinin takvasını ve Allah korkusunu örnek alırlar. Birbirlerinin dine olan bağlılığını, güzel ahlâkını, tatlı huylarını, iç güzelliğini takdir, tasvip ve taklit ederler. 3) Hediyeleşin Hediyeleşmek sünnettir. Hediyeleşmek birbirimize değer verdiğimizin, sevgi, muhabbet ve aşk beslediğimizin güzel bir göstergesidir. Küslerin barışmasına, arkadaşlıkların pekişmesine, kalplerdeki yumuşamasına, kinlerin giderilmesine vesildir. Resulullah (asm) buyurdular ki: “Hediyeleşin, zira hediye, kalpteki kuşkuları giderir. Komşu, komşusundan gelen (hediyeyi) hakir görmesin, bir koyun paçası parçası olsa bile.” | Tirmizî, Vela ve’l-Hibe 6, (2131). Eşlerin birbirlerine, anne-babaların çocuklarına, çocukların da ebeveynlerine hediye vermeleri, aile içi ilişkileri kuvvetlendirir. Resulullah (asm) buyurdular ki: “Çarşıdan aldığı şeyleri, erkek çocuklardan önce kız çocuklarına verene Allahü teâlâ rahmetle nazar eder. Allahü teâlâ, rahmetle nazar ettiğine de azap etmez.” [Harâiti] Aile içi bu hediyeleşmeleri doğum günü, evlilik yıldönümü gibi belli günlerle sınırlandırmamalıdır. Yılın her diliminide bir sıkıntı atlatıldığında, bir başarı yaşandığında hediye verilebilir. NOT: Hediye her zaman maddi değer taşımak zorunda değildir. Kendi elinizle bir şey yapabileceğiniz gibi; faydalı bir söz veyahut ayet de sevdiğiniz için eşsiz bir hediye olabilir. 4) Özel Günlerinizi Değerlendirin Bir önceki maddede belirtildiği gibi özel günleri sadece evlilik, yıldönümü, doğum günü olarak değerlendirmemelidir. Regâib, Mi’râc, Berât, Kadir gecesi gibi mubarek gün ve geceler de ibadet taat ve zikirler ile geçirilmelidir. 5) İbadetlerinizi Birlikte Yapın Eşlerin birlikte namaz kılması, birlikte ilmi meseleleri okuması yani; birlikte ibadet etmesi, çocuğun anne babayı model almasını sağlar, yapılan ibadetleri benimsemesini kolaylaştırır. Böylece aileler çocuğa kazandırmak istedikleri ibadet ve manevi değerler eğitimini daha kolay verebileceklerdir. Anne babasından küçük yaşta bu ibadet paylaşımını gören çocuğun hafızasına bu bilgiler taşa kazınmış gibi kalıcı olur. Dinin yaşandığı bir aile ortamında yetişen çocuk daha doğumundan itibaren ibadetlerle tanışmış olur. Eşlerin ibadetler noktasında sergiledikleri doğru ve paylaşımcı tutum çocuklarda ibadetlere karşı içten bir sevgi meydana getirir. Böylece büyüklerini taklit ederek onların yaptıklarını yapmaya çalışır çocuklar. 6) Evlatlarınız Arasında Adil Olun “Allah dilediğine kız, dilediğine erkek çocuk bahşeder. Kimine hem erkek, hem kız çocuğu verir, dilediğini de kısır bırakır. Her şeyi hakkı ile bilen ve her şeye gücü yeten ancak Allah’tır.” (Şura 49, 50) Ebeveynler evlatlarına karşı adaletli olmalıdır cahiliye döneminde olduğu gibi kızları hor ve hakir görmemelidir. (Kız çocuğunu güzelce terbiye edip, Allahü teâlânın verdiği nimetlerle bolluk içinde yedirir giydirirse, o kız çocuğu onun için bir bereket olur, Cehennemden kurtulup kolayca Cennete girmesine vesile olur.) [Taberani] (Çarşıdan aldığı şeyleri, erkek çocuklardan önce kız çocuklarına verene Allahü teâlâ rahmetle nazar eder. Allahü teâlâ, rahmetle nazar ettiğine de azap etmez.) [Harâiti] 7) Birbirinizi Dinleyin Dur, dinle. Hep konuşursan hiç bir şey duyamazsın. | Kızılderili Atasözü Eşler arası problemlerin ana sebebi iletişim kopukluğudur. Dinlemesini bilmeyen, ne eşini ne çocuklarını doğru anlayabilir. Bu da aile içi sıkıntıları arttırır, aile bireylerinin birbirlerin kopmalarına sebep olur. Eşler birbirleriyle ve çocuklarıyla rahatça konuşabilmeli, sınırlandırmamalı, duyguları önüne bariylerler konmamalıdır. Eşler arası; Geçmiş hakkında tartışmalar yapılarak gelecek ziyan edilmemelidir. Yapılan hatalar bağışlanmalı, nazik davranılmalı, beğenilmeyen huylar sürekli şikayet edilerek başa kakılmamalıdır. Peygamber Efendimiz (asm) bunun için, “Hayırlılarınız, kadınlarınıza hayırlı olanlarınızdır!” | R. Sâlihîn, 62613 “Allah’a iman etmiş olan bir koca, Allah’a iman eden karısından nefret etmez. Onun bir tabiatını beğenmezse, diğerinden hoşlanır” buyurmaktadır. | Taç, 2/928 Konuşmadan önce düşünün: Konuşmadan önce söyleyeceğiniz sözü mutlaka bir kaç saniye düşünün bu söz nereye gidecek!? Nasıl anlaşılacak!? 8) Şakalaşın / Lâtife Edin Hoşa giden, genellikle güldüren sözlere, kısa hikâye ve fıkraya latife denir. Lâtifeler güzel bir espriyi, hoş bir şakayı, ince bir eleştiriyi içermelidir. Aile içi şakalaşmak yine bağların kuvvetlenmesine, samimiyet ve berekete vesiledir. “Rasulullah, çocuklarla şakalaşmada insanların en önde olanı idi.” Enes (ra)’dan: Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) benimle “Ya Zü’l Üzüneyn” yani “ey iki kulaklı” diye hitap ederek, şakalaşırdı. Peygamberimiz fazla tebessüm etmeyi ve nezaketle şaka yapmayı severdi. Hz.Aişe ile koşu yarışı yapması, Hz. Sevde ve Hz. Aişe’nin birbirlerinin yüzlerine bulamaç sürmelerini tebessümle seyretmesi bize bu konuda örnektir. Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şaka/latifelerini şu ölçülere göre yapardı: a- Şaka bile olsa sadece doğruyu söylerdi. b- Gereksiz yerde münakaşa etmezdi. c- İnsanları korkutmazdı. d- Alay ederek şakalaşmazdı. 9) Küs Yatmayın (15)Peygamberimiz (s.a.v) bir gün ashabına, “Size cennetlik kadınların kimler olduğunu haber vereyim mi?” buyurdu. Ashap, “Buyrun, haber verin yâ Resûlallah” dediler. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bu saadeti hak eden kadınları şöyle tanıttı: “Onlar kocalarını çok severler. Onlara çocuk verirler. Bir kızgınlık anında veya kendisine kötü davranıldığında ya da kocası ona kızdığında elini kocasının elinin üzerine koyar ve ona, işte elim elinde; sen benden razı olmadıkça uyku uyumayacağım’ der.” Böyle bir kadın karşısında eriyip yumuşamayacak ve kusurun biraz da kendisinde olduğunu söylemeyecek erkek çok azdır. Kocasına karşı tevazu gösterip sabırla bu formülü uygulayan kadın dünyası da âhireti de cennet olur. Böyle özür dileyen bir kadının özrünü kabul etmeyen ve ona hâlâ sert davranan erkeğin de hesabını Allah görür. [Elinde sevgi sermayesi olan kimse, bunu önce en yakınlarına harcamalıdır.] | Kaynak: Taberânî, et-Kebîr, 19/140; el-Evsat, nr. 1764; Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, 4/312; Münzirî, et-Tergib 10) Birlikte Zaman Geçirin Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kadınlara ancak kerim olanlar ikram ederler (değerli olanlar değer verirler); onlara kötülük edenler ise leîm (kötü) kişilerdir.” [İbn Mâce] Bireysel mutluluğun peşinde değil ailecek mutlu olacağınız işlerle meşgul olun. Birlikte daha fazla zaman geçirin. Ortak seveceğini işler yapın; konferans, etkinlik ve kermeslere katılabilirsiniz. Müspet olarak Sinema ve Tiyatroya gidebilirsiniz. Pikniğe gidebileceğiniz gibi kütüphaneye de gidebilirsiniz. Bisiklet binin, spor yapın, yemeğe gidin. Markete ve pazara gidin. Ev işlerinde yardımcı olun. Bir kişi, Hz. Aişe’ye (ra): “Hz. Peygamber (asm) evde ne yapardı?” diye sordu. Hz. Aişe (ra): “Ev işleriyle meşgul olurdu. Elbiseleri kendi yamalar, evi kendi eliyle süpürürdü. Eliyle süt sağar, çarşıdan ev eşyasını satın alır gelirdi. Ayakkabısı sökülürse bizzat kendisi kendi eliyle onarırdı. Su kovasının ipini bağlardı. Deveyi kendi eliyle bağlar, ona yem verirdi, köleyle birlikte un öğütürdü.” diye cevap verdi.” (Buhari) Birlikte geçireceğiniz zaman kalplerinizi yumuşatacaktır, aranızdaki bağı güçlendirecektir. 11) Akrabalar ve Komşular İle Aranızı İyi Tutun Aile ziyaretlerini sadece bayramlara sıkıştırmak yerine özlemeli ve özledikçe gidilmelidir. Gidilmeyecek kadar uzak ise aranmalı hal ve hatır sorulmalıdır. Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: “Allah Rasulü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Herkim rızkının bol olmasını ve ecelinin gecikmesini istiyorsa sıla-i rahim yapsın’ buyurdu.” Müslim Aile bağlarınız ve yaşamınız ile komşularınıza örnek olun.
·
82 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.