Baudolino, Kuzey İtalya köylüsü fakir bir çocuktur. Ama dil konusunda yetenekleri vardır, bir dili öğrenmesi için bu dili konuşan iki kişiyi birkaç saat izlemesi yeterlidir. Latince okur ama yazması okuması kadar iyi değildir. Bir gün evinin yakınlarındaki ormanda dolaşırken sislerin içinde kaybolmuş bir atlı şövalye ile karşılaşır. Geceyi geçirmesi için onu evine götürür. Şövalye Baudolino'yu sever ve yanına alır. Sabah şövalye ile yola çıkıp, kamp yapan askerlere ulaşınca Baudolino gerçeği anlar: o şövalye, İtalya'ya sefer düzenleyen Roma Germen İmparatoru Friedrich Barbarossa'dır. Baudolino'nun hayatı değişmiştir. Değişen hayatını gün gün yazar Baudolino. Ama bir papaz tüm yazdıklarını yok eder. Latinler'in saldırdığı, kargaşa içindeki Konstantinapolis'te, dönemin Bizanslı tarihçisi Niketas'ı bulur ve onu Latinler'in elinden kurtarır. Ona yazması için hikâyesini anlatır. O anlatır Niketas da biz de dinleriz: zekası, kurnazlığı ve açık sözlülüğü ile Friedrich'in gözüne girer, manevi evladı olur, eğitim için Paris'e gönderilir. Paris'te tanıştığı arkadaşlardan ve çevrelerden Rahip Johannes'in Krallığı'nı öğrenir, Doğu'da olduğuna inanılan ve hristiyanların mutlu bir şekilde yaşadığı topraklar. Tüm amacı artık buralara ulaşmaktır. Friedrich'i İtalya sevdasından vazgeçirip, Doğu'ya, Kudüs'e yöneltir, 3. Haçlı Seferi başlar... Sadece baştaki bir iki olayın satır başlarını verdiğim süreçleri ve sonrasını ayrıntıları ile anlatır Baudolino. Okuyucu ve Niketas heyecanla dinler anlatılanları ama kuşku da duyar. Çünkü Baudolino gerçek ile yalanı çok güzel harmanlar. Eco okuduğumda her zaman söylediğim ifadedir: çok şey bilen çok şey anlatmak ister. Ortaçağ'ın karanlık yıllarına yelken açtığımız bu serüvende Eco, romanın kurgusuna kattığı tarihi gerçeklerle, dini efsanelerle, felsefi tartışmalarla aydınlatır bizi. Her Eco-roman bitince yepyeni şeyler öğretip bilgi dağarcığınızı genişletir. Kafanızda farklı sorular, acabalar oluşturur. Sorular, acabalar merak uyandırır. Merak ettikçe araştırır yeni yeni şeyler öğrenirsiniz. Kitap biter siz hala merak edip araştırıp öğrenmeye devam edersiniz. Çünkü Eco okumak uzun bir yolculuktur. Eco-roman sizin elinize bir meşale tutuşturmuştur artık. O meşale ile yol almak, yeni aydınlıklara ulaşmak sizin elinizdedir.

BaudolinoUmberto Eco · Doğan Kitap · 2003670 okunma

·

54 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Özcan