Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
Vicdanın Sesiyle: Ahlâkın Yeşermesi
Vicdanın Sesiyle: Ahlâkın Yeşermesi ❁ ❁ ❁ Ahlâk, insanın var oluşundan beri olan, kalbin soluğundan çıkıp aklın kavrayışına uzanan bir yoldur. Toplumun birlik bütünlüğünü sağlayan ve koruyan yine ahlâk değerleri olmuştur. Beşeri bilimlerin mayasını oluşturan yine ahlâk olmuştur. Düşünce ve eylem mekanizmalarını hareket ettiren ahlâk, filozofların fikir özü, bilim insanların doğruluk terazileri olmuştur. Sosyolog, akademisyen ve muallim merhum Nurettin Topçu, “Ahlâk” adlı kitabı insanlık medeniyetinin en önemli ve yeri sarsılmaz konusundan bahseder. Medeniyetleri oluşturan toplumların kimliği olan “Ahlâk” terimi var oluş halimizi doğru ve yanlış kurallar terazisinin ölçülerini tutar. Topçu, “Ahlâk” iki kısımdan oluşur. Ders kitabı amacıyla hazırladığı bu kitabı lise 1 kısmını ahlakın konusunu ve önemini açıkladıktan sonra ilim, din, sanat gibi kavramlarla olan ilişkini anlatır. Ahlakın konusunu ilk medeniyetlerden beri hareketlerimizin değerlendirmesi temeliyle uğraşmışlardır. Kitap, medeniyetler bağlamında ahlakın öz itibariyle ilk ortaya çıkan anlayışlardan örnekler verir. Çin’de Konfüçyüs, Hindistan’da Buda ahlaklı yaşamın mutluluğa götürdüklerini söylediler. Peygamberler, ahlâkdışı davranışların, pişmanlık ve felaket olduğunu söyleyerek ilâhî birer ahlâk sistemi getirdiler. Sokrates, ahlâkın “kendini bilmek” olduğunu savundu. Öğrencisi Eflâtun, ahlâkı “iyilik ilmi” diye tarif etti. XVIII. Yüzyıla geldiğimizde Alman filozof Kant, ahlâkı “ödev ilmi” diye tarif etti. Ahlâkın özünü Topçu şöyle tarif eder: “Bize içimizden seslenen, doğru yolda yürümemizi öğreten vicdanın sesidir.” Der. Akıl gösterir, vicdan ses verir. Bu bir bütünü sağlayan, ahlâklı insan vasfını kazanır. Topçu, ahlâkın özünün “Akıl” diyenlere karşılık ahlâkın özünün “duygu” olduğunu savunanlardan da bahseder. Bunlar Pascal ile Rousseau'dur. Pascal, ahlâkı “insanın ilmi” diye tarif eder. Rousseau ise ona “kalbin ilmi” dedi. Ahlâk, ilim deryasında varlığı hissettirerek bilim sahasında bir disiplin olmuştur. Teori söylemlerinden çıkıp, hareket sahasına inen bu disiplin kendisine has karakterlere sahiptir. Topçu bu konuda ahlâkın diğer ilimlerden ayıran dört özelliğinden bahseder: - İlimler var olanı tanımlarken, ahlak var olandan işe başlayarak ideal olanı araştırır. - İlimler, olayları incelerken herbirini bir kanuna bağlarlar. Bütün deneylerin, doğruluğunu ortaya koyduğu gerçekleri genel ve evrensel kanunlarla ifade ederler. Ahlâk ise kanunlar araştırmaz, kaideler ortaya koyar. İnsan davranışlarını değerlendirip bunlardan bir kısmının öbürlerine üstünlüğünü ve insana yakışır olduklarını belirttikten sonra, öylesine davranışları hareket kaideleri halinde ortaya koymaktır. - Ahlâkın kaideleri, evrensel oldukları bilinen bir takım ilkelerden çıkarılır. Bu ilkeler, adalet merhamet, ödev... Bu ilkelerden herhangi birini seçmede serbest oluşumuz, münakaşa yapmayı mümkün yapıyor. - Ahlâk, davranışlarımızın hür olup olmadığını ve hürriyete sahip olan ruhtan ne gibi hareketlerin doğabileceğini araştırır, hürriyetimizin bizi hangi gayeye doğru götürdüğünü inceler. Ahlâk ilminin diğer ilimlerle ayrıldığı noktaları yanında yalnız psikoloji ilmi Ahlâk ilminden ayrılmaz. İnsanın ruh hallerini inceleyen psikoloji, ahlak ilmiyle bir bütün olmasına rağmen Topçu, üç noktada ahlâkı psikolojiden ayırır: - Ahlâk iradeli hareketlerle ilgilenirken, zekâ ve duygu olayları ile ilgilenmez. Psikoloji ise tümüyle ilgilenir. - İnsan ruhunda hürriyetin varlığı olup olmadığını psikoloji ilgilenirken, ahlâk ise hürriyeti değerlendirip ideal gayesini inceler. - Bir olayın hakemi olan vicdanla ahlâk ilmi ilgilenirken, psikoloji bununla ilgilenmez, olaya objektif yaklaşır. Topçu, ahlâk ile sanatın ideali aradıklarını, menfaat gözetmeden; hürriyet ve yaratıcılık aramalarıyla ortak noktalarına değinir. Ahlakın din ile gaye bakımından bağlantılı olduğuna dikkat çekerek ruhun kuvvetini arttırmaya yönelirler. Bu noktaya kadar Topçu’nun ahlâkın diğer ilimlerle olan ortak ve farklı yönlerine değindik. Ahlâkın kendi iç dinamiklerinden biri olan “Saygı” kavramına değinirsek; ahlâk duygularının kaynağı olması ve ruhun maddeden üstün olduğuna inanmaktır. Topçu, izzetinefis ve şeref duygularından bahsederek kendi ruhumuza ve topluma karşı ahlâkî boyutlara değinir. Topçu, lise 1'e yönelik bu başlığını ahlâkî hareket, iradenin yapısı, değerler ve alışkanlıklar gibi kavramların başlıklar halinde tamamlar. Kitabın lise 2 başlığı, “Ahlâkın Psikolojik Görünüşü”, “Ahlâk ve Felsefe” ve “Sosyal Ahlâk” üç başlıkla tamamlar. Doğuştan sahip olduğumuz vicdan, ahlâkın psikolojik görünüşünü belirlerken, toplum düzenin kurucusu ahlâk ise sosyal görünüşü belirler. Topçu, vicdanın iyi ile kötüyü ayırd etme yetisi iken şuur, iç hallerimizi bize tanıtan aydınlık olduğunu söyler. Bu iki kavramı bir bütün olarak görerek; şuurdan vicdana geçiş, insanın varlığında görülen bir ilerleyiş olduğunu söyler. Ahlâk ve felsefe konusunda ise insanın iç dünyası üzerinde değerler ortaya koyan felsefeye, ahlâk felsefesi, denir. Topçu, bu başlığında temel görüşler ve ahlâk sisteminin yönlerini anlatarak konuyla ilgili okuma parçaları verir. Kitabın son başlığı ise “Sosyal Ahlâk” dır. Bir hareketimizin yalnız bizim tarafımızdan beğenilmesi, onun iyi diye tanımlamasına yeterli değildir. Topçu, bu durumun toplumun üzerimizdeki baskısı, etkisinden söz eder. Ahlâk konusunda toplumun belirleyici rolünden bahseder. Ahlâkın iyi ve kötü hükümleri toplumun etkisi altında meydana geldiğini söyler. Davranışlarımızda toplumun ortaya koyduğu değerlere uymak zorundayız. Sosyal Ahlâk, ahlâk ilkelerinin toplumun şekillendirdiği yaşayışın parçaları olduğu ve uyulması zorunlu olduğudur. Ömrünün son yıllarında Nurettin Topçu, hazırladığı “Ahlâk” kitabı iki temel tarafı vardır. Bir yönü “ders kitabı” olmasıyla her başlığın sonunda özet, soru kalıpları ve okuma parçaları olması yönüyle eğitici tarafını tamamlar. İkinci yönü ise konulara yaklaşım tarzı önemli felsefecilerin görüşlerini ve konuyla ilgili önemli çıkarımlar yapmasıdır. Kitabın Künyesi: Nurettin Topçu, Ahlâk, Dergâh Yayınları, 11. Baskı, Haziran 2017. Yunus Özdemir
Ahlak
AhlakNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 2019993 okunma
··
483 görüntüleme
Eylül Türk okurunun profil resmi
Yine kapsamlı, dolu dolu bir inceleme olmuş hocam.Emeğiniz vefa bulsun. Bugün okuduğum bir Hadis-i Şerif'i paylaşmak isterim; "Tökezlemeyen, halîm (akıllı) olmaz, tecrübe edinmeyen hakîm olmaz.” (T2033 Tirmizî, Birr, 86; EM565 Buhârî, el-Edebü"l-müfred , 199)
Yunus Özdemir okurunun profil resmi
Peygamberimizin ilim ve ahlâk bir bütünlüğü örnek hâli rehberimiz olsun, her daim zihnimizi diri, kalbimizi inceltsin. Hemhâliniz için Rabbim, razı olsun. Çok teşekkür ederim, Eylül Hocam.
HaticetülKübra okurunun profil resmi
Nurettin topçuyu her zaman bir yoldaş olarak görmüşümdür , davamız üzerindeki fikir ve önderliği halen devam ediyor. İncelemeleriniz gerçekten okumam için bir şevk veriyor . Allah razı olsun
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.