Dil, bir milletin var olma ve varlığını idame ettirme mücadelesindeki sahip olduğu en önemli unsurdur. Diline sahip çıkamayan milletler tarih sahnesinden kolayca silinmişlerdir. Nihad Sami Banarlı'nın mücadelesi de bir lisan mücadelesi, davası lisan davası, sevdası ise Türk lisanıdır. Dolayısıyla bu kitap Türkçe sevdalısı herkesin okuması gereken bir kitaptır. Yazar kitabında cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren cereyan eden Öz Türkçecilik akımının dilimizden neler alıp götürmeye çalıştığını, uydurma dil yaratmanın dilimize etkilerini ifade ediyor. Bunları ifadesinde bizleri dilimizden seçkin örneklerle şereflendirip Türk dilinin ahengini müzikalitesini tattırıyor. Yahya Kemal'den Fuzulî'den, Yunus'tan başka Türk dili ile muhteşem şekilde yazılan dizelerle bizlere halkın kullandığı kelimelerin artık halka ait olduğunu Türklerin dillerine aldıkları kelimeleri nasıl güzel işleyip Türkçeleştirdiğini ispatlıyor. Dilimizin mimarisi aldığımız her kelimeye yeni ahenk katmış ona Türkçe kimlik kazandırmıştır. Dolayısıyla yüzyıllardır halk tarafından kullanılan bu kelimeleri dilimizden atıp yerine tek özelliği Türkçe kaidelere uygunluğu olan kelimeler getirmek dilimize haksızlık olacaktır. Hayal gibi insanı alıp başka diyarlara götüren bir kelimeyi atıp "görüt" demek, Ahmet Haşim'in "ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden" dizesindeki merdiveni kaldırıp "çıkaç" demek halkın diline ihanettir. Nitekim Büyük Gazi Atatürk de bu yolu denemiş fakat çok kısa bir sürede bunun bir çıkmaz olduğunu görüp bu yoldan vazgeçmiştir. Hülâsa Gazi'nin gitmekten vazgeçtiği yolu gitmek de kimsenin haddine değildir. Türkçe sevdalısı Nihad Sami kitabının sonunda "Dil davası yürüyecektir." demiş ve mukaddes lisanımızın herhangi bir emelle politikaya alet edilemeyeceğini ispatlamıştır.

Türkçenin SırlarıNihad Sâmi Banarlı · Kubbealtı Neşriyatı · 20222,520 okunma

·

138 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

elif bilici