Übermensch yoruldu..Distopik bilim kurgularındaki embriyo bilgi işlem merkezlerinde karakterine kadar siparişle üretilen 'ürün toplumu'nun yavaş yavaş vaktinin geldiğini düşündürmedi değil!..
Byung'u 21 nci y.y.da sosyolojideki kavram mutasyonunu -evrim değil- görebilen yeni 'Nietzsche' gibi tanımlasam abartmış olabilirim, fakat onun, okuduğum ilk kitabında bende oluşturduğu imajı unutmamak için not düşmek adına buraya iliştirmek istedim.
*Nietzcshe'ye, Üstinsan'ının, onu daha göremeden yorulduğunu biri söylese ilk tepkisi "god damn it!" olurdu herhalde.. :))
Eski çağlardan Sokratesler, Aurelius'lar, Epiktetoslar gibi filozofların, kendini bilme ve mutlu ölmeye odaklı erdemleri öğretirken tek yanılgıları ya da ulaşamadıkları alan sahip- köle ilişkilerindeki hukuk olmalı ki, emir veren bir mutlak ile buna uymak zorunda olan insan hikâyesi, çağlar boyunca sınırlarının ve edim çerçevelerinin değişmesi dışında bir değişikliğe uğramadan günümüze kadar geliyor..
Bir insan özeti sunuyor kitap; toplumlar felsefi gelişimlerle tekamülü ararken ulaştığı nokta sosyolojik değişim ve endüstriyel gelişimlerin hep gerisinde kalmış.. İnsanı anlatan Sartreler, Freud'lar.. nihayet Nietzche dahi disiplin toplumunun performans toplumunun önüne geçmesini sağlayamamış. Sorun filozof ve sosyolagların tedavi yöntemlerinde belki de.
Bugünü görüp, gerçek manâda özgürlüğü ve dinginliği alternatif bir yaşam tarzı olarak sunan Thoreau o yöntemi sunmuştu aslında, ne filozofluğa, ne başka bir şeye gerek yoktu, herşey alışkanlıklarımızı değiştirmekle başlıyordu..
"Bilgisayarlar devasa hesaplama yeteneklerine rağmen ahmaktır!," diyor Byung, çünkü "tereddüt etme noksanlıları vardır."
-ne kadar yalın ve doğru bir ifade✓
'Yorgunluk Toplumu' iyi bir 'tespit' kitabı, bir öneri kitabı olsa tereddüt yerine 'temkinli olmayı' yazardı muhtemelen. Çünkü tereddüt bir tepkidir ve fakat duyuları körelmiş insanın tereddütten çok temkinli olmaya ihtiyacı var, ki insana tüm duyularını harekete geçiren temkinli olma davranışını yalnızca doğa öğretir..
Byung, okurken düşündürüyor, kısacık kitapta kocaman bir sosyal gerçekliği çok güzel islemiş. Makinalaşan toplumu tanımlayan sosyolojik kavramların yeniden yorumlanmasının zamanı çoktan gelmişti..
Okuduğum ilk kitabı ve devamı gelecek.. Bence Byung'la tanışmalısınız, iyi okumalar diliyorum..