Gönderi

218 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Beyaz Geceler, Rus yazar Fyodor Mihayloviç Dostoyevski’nin 1848 yılında yazdığı bir aşk hikâyesi. Hayalperest bir adamın dört gecesini anlatan bu öyküde “hayalperest” tanımı toplumun dışarısında kalan, hayattan zevk almayan, asosyal insanlar için kullanılmıştır. Oldukça romantik unsurlar kullanılan “Beyaz Geceler” öyküsü, Dostoyevski’nin doğduğu ve yaşadığı St. Petersburg’da geçer. Öykü’nün ismi de Petersburg’un beyaz gecelerinden gelir. Şehrin kuzey kutbuna yakınlığı nedeniyle mayıs ayının ortalarında başlayarak temmuz ortalarına kadar şehirde güneş sabah saat 03:00 de güneş doğarken gece 00:00 da güneş batmaktadır. Yani hava sadece gece 01:30 ile 02:30 arası hafifçe kararmaktadır. Dostoyevski’nin hikayesi de bu beyaz gecelerde geçer. Kitap altı bölümden oluşmaktadır: İlk Gece, İkinci Gece, Nastenka'nın Hikayesi, Üçüncü Gece, Dördüncü Gece ve Sabah. Öykü’nün kahramanı yirmili yaşlarda, oldukça yalnız ve hüzünlü bir genç adamdır. Kendini yaşamdan soyutlayarak bilime adamıştır. Adını hiç öğrenemediğimiz bu genç adam, St. Petersburg'un kasvetli ve beyaz gecelerindan birinde kendisi gibi hüzünlü ve ağlamaklı bir genç kızla tanışır. Yıllar boyunca yaşadığı hayaldünyasından bu kızla çıkabileceğine inanan gencin coşkunluğunu kendi ağzından dinleriz. Genç adam dört beyaz gece süresince adı Nastenka olan bu genç kızla hayallerini, anılarını, isteklerini paylaşır ve Nastenka’ya karşılıksız bir şekilde aşık olur ya da olduğunu sanır. Oysa ki Nastenka’nın gözü bir yıldır uzakta olan ama büyük bir sadakatle beklediği sevgilisinden başkasını görmemektedir. Buna rağmen genç adam ile Nastenka, bu kasvetli hayatın içerisinde birbirlerine sımsıkı sarılarak ayakta durmaya çalışırlar. Aşk’tan ziyade umut edebilme çabası vardır aralarındaki ilişkide. Sevdiği adamın geri dönmesiyle hayallerine kavuşan Nastenka’nın gidişinden sonra, eski yalnız günlerine geri dönen genç adamın hüznüyle başbaşa kalır okur. Kendi kendime: “Ah Nastenka, Nastenka, dedim. Bu sözlerinde ne büyük gerçek var! Doğru, bir sevgi bazen, kalbimizi buz gibi yapar, ruhumuzu ağırlaştırır. Yazar o kadar çok Nastenka ismini kullanmıştı ki hala okuyor gibiyim :) “Beyaz Geceler” öyküsü 1957’de İtalyan yönetmen Luchino Visconti tarafından filme uyarlanmış ve pekçok kez beyaz perdeye taşınmıştır. İlk kez gösterime çıktığı 1957 yılında Venedik Film Festivali’nde “Beyaz Geceler” filmi Gümüş Aslan ödülünü kazanmıştır. Türkiye’de ise ilk kez 1994’ te gösterime girmiştir. Keyifli okumalar...
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202075,1bin okunma
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.