Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

142 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Viyana'lı filozof Ivan Illich 1970 senesinde eleştiri ve çözümlerini sunmuş bu eserinde. Kitabın sonunda Alman filozof ve psikanalist Erich Fromm ile konuşmalarından bir özümlemeyi de paylaşıyor okurla. Aslında yalnızca okullulaşmaya değil, kurumsallaşma dediğimiz olguya tümden eleştirel bakıyor. Önce eğitimde varsılların ve yoksulların arasındaki uçurumdan bahsediliyor. Ülkeler eğitime bir hayli para ayırsa da bundan yine varsıl ailelerin çocukları yararlanıyor; aradaki kültür ve donanım açığını kapamak için yoksullara katbekat fazla yoğunlaşılması gerekse de bu maalesef dünyanın hemen hiçbir ülkesinde yapılmıyor. Üstelik varsılların okul dışında sahip olduğu pahalı imkanlar bu açık kültür makasının kapanmasını zorlaştırıyor. #97012392 Günümüzde toplumdaki saygınlık kişinin kaç yıl okuduğuna bağlıdır. Bu da zorunlu eğitimin toplumda kutuplaşma ve hiyerarşi oluşturmasının sebebidir. Dönemin yoksulları da bu yüzden okulu bir kurtuluş sanıyor. Çünkü artık okullu olma sizi bilgeleştirme değil, daha çok bir diplomayı paraya dönüştürmedir. Okulun zihinlerdeki olmazsa olmaz konumu tüm nüfusu okul bağımlısına dönüştürmüş durumda. Bu da okul kurumlarının halkı daha fazla sömürmesiyle neticeleniyor. #96175115 Okul öğretmenlerin ofisidir. Onlar hizmet etmeleri gereken öğrencilere hizmet edebilecek donanıma sahip olmaktan çok uzak oldukları halde para alırlar; öğrenciler ise bu yıllar boyu hayatlarını, ufuklarını, becerilerini, hayalgüçlerini kaybeder ve saldırgan tüketicilere dönüşürler. Okul dışında bir yerde bir öğrenim gerçekleştirmek isteyenler olduğunda, öğretmenlerin maddi çıkarlarını gözeten sendikalar hemen buna engel olmaya çalışırlar. Okullulaşmanın sebep olduğu daha pek çok sıkıntı irdelenmiş kitapta. Peki nasıl çözümler önerilmiş? Önerilerden biri şöyle: öğrenmek isteyen herkes bu fırsata ulaşmalı. Bilgi vermek isteyenle almak isteyenin birbirlerini bulmaları için bir haberleşme ağı olmalı. Becerilerini değiştokuş yoluyla paylaşmak için kişi adını, ilgi ve yeteneklerinin listesini ve ona nasıl ulaşılabileceğini de son olarak listeye ekler. Böylece öğrenen taraf ilgilendiği konuda ona kaynak olabilecek kişiyi bulur; o konu için istekli ve güdülenmiştir. Bu sürece bir kişi katkı yapacak olursa bu asla bir öğretmen değil müze rehberi, bekçi veya kitapçı olur. Kişi öğrenen konumunda olmadığı zamanlar öğretici konumunda olabilir ya da kütüphanede olabilir. İki taraf da (öğretici, öğrenen) bu toplantının kendisi için ayrıcalık olduğunu bilir, iki taraf da öğrenir; ilişkileri de paraya dayanmaz. Kişinin kendi gelişim sorumluluğunun kendine verilmemesinden yakınıyor Ivan Illich. En çok üzerinde durduğu yerlere değinmeye çalıştım. Kitabı okumanız gerek. İyi okumalar #97031616
Okulsuz Toplum
Okulsuz ToplumIvan Illich · Oda Yayınları · 20063,919 okunma
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.