Gönderi

520 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Mültecisin, ülkenden yok yere sınır dışı edilmişsin veya kaçmak zorunda kalmışsın. Elinde kalan tek şey olan canın uğruna sınırlar arasında savrulup dururken sen, Milletler Cemiyeti üyelerinin, görevleri seni korumak olan üyelerin senden başka dertleri de varsa? Mesela kahvaltıyı nerede yapacakları, öğle yemeğini nerede yiyecekleri… Onlar tüm insanları bir göreceklerini, belki seveceklerini belki de tüm insanların haklarını savunacaklarını vaat ederken senin sınır karakollarında biraz daha beklemen ve umut etmen gerekebilir. Onlar kalplerinde belli insanlar için yer açarken sen sabırla bekle çünkü bu yapılanlar tüm insanlık için! Savaşlar için denir ya komutanlar veya ülkeler değildir kaybedenler, savaşın asıl kaybedeni halktır diye işte bu duruma şahitlik etmemiz için bir kapı aralıyor İnsanları Sevmelisin. Temelde iki karakter ile anlatıyor Nazi Dönemi Almanya’sını ve başka ülkeleri ama odak nokta savaş veya herhangi bir ülke değil, karakterler. Karakterlerimiz ülkeden ülkeye savrulurken başka şahıslarda hikayemize ortak oluyor kimi sadece susup onu düşünmemizi talep ederken kimi ona gülmemizi kimisi ise onlar üzerinden hayatı sorgulamamızı talep ediyor. Seçilen mekan ve zaman yanında hüznü getirirken yazar daha fazla hüzün için bir çaba harcamamış ki bu durum kitabın gündelik yaşam ile olan bağını daha da arttırmış olmakla birlikte benim kitabı daha çok sevmemi sağlayan etkenlerden biri oldu. Öyle sade bir dille öyle gerçekçi bir olay kurgusuyla yazılmışki hikaye, okuyucuya zamanda yolculuk yapmaktan, insanlığa yakışmayan bir tarihe ve olaylara tanık olmaktan başka bir şey kalmıyor.. Batı Cephesinde yeni bir şey yok ve devamı niteliğinde olan dönüş yolu adlı kitabından sonra yine aynı nitelik ve tarzda olan bu kitabı ; 2. Dünya Savaşı sonrası mülteci konumuna gelen yahudilerin Avusturya, Fransa, çek cumhuriyeti çevresinde tükenen hayatlar. Yazar bu sürecin hakimi ve çok güzel anlatıcısı, kitap bitince insan gerçekten şunu anlıyor kimliği, dini, ırkı farketmeksizin mültecilik veya göçebelik gerçekten içler acısı bir durum, içinde yaşadığımız süreç sebebi ile insanın aklına suriyeliler geliyor, diğer türkmenler hatta siyahi saatçiler bile geliyor. Aynı acıları yine faşizm sebebi ile Avrupa da yaşadı, bu süreci yaşayan şu anda ki insanlar yine aynı kafa aynı amaçlar yüzünden çekiyor. 400 sayfalık sürükleyici bir çırpıda okunacak bir kitap. İçerisinde hafızalardan silinmeyecek iki aşk var, akibetleri okuyanlar için sürpriz olsun..
İnsanları Sevmelisin
İnsanları SevmelisinErich Maria Remarque · Bordo Siyah · 2004322 okunma
·
232 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.