Gönderi

198 syf.
10/10 puan verdi
spoiler içerirr!
Eser ilk olarak 1951’de Birleşik Krallık ve ABD’de kitap olarak basıldı. “Modern zamanların başyapıtı” olarak değerlendirilen bu eser, “ahlâk dışı” ve “açık saçık” bulunduğundan ABD’nin birçok tutucu bölgesinde uzun süre yasaklı kaldı. Açıkçası yasaklanması hayli tuhafıma gitmiş olsa da, eser hakkında yaptığım araştırmalar sonucunda öğrendiklerim daha da tuhafıma gitti. Kitabın ilk otuz sayfası inanılmaz sıkıcı geldiğinden peygamber sabrıyla devam ettim ve bitirdiğimde ise iyi ki devam etmişim dedim. Doğrusunu söylemek gerekirse kitabın ”bir ergen ağzından” yazılmış olduğunu da neredeyse bu otuz sayfa sonralarında anlamaya başladım. Ne aptalım… Ancak okumaya başlamadan önce yazar Salinger hakkında bir kaç ufak bilgi edinmiştim. Özellikle ekşi de bu tür şeyler kolay bulunuyor zaten bilirsiniz. Bir çok şey yazılmıştı ama en ilginç geleni Salinger’in fotoğraf çektirmekten hiç haz etmemesi ve çekilen tek fotoğrafının bir süpermarket çıkışında olmasıydı. Ne kadar doğrudur bilmiyorum tabi, sözlükçülerin yalancısıyım. Neyse Kitapta en etkilendiğim yer, ise Holden Caulfield (kitaptaki baş karakter) ve kız kardeşi Phoebe arasında geçen bir konuşmada, kız kardeşinin ”ne yapmak istiyorsun” sorusuydu. Holden’in ise bu soruya yüzlerce çocuğun bulunduğu bir çavdar tarlasında öylece durmayı ve ne zamanki birisi uçurumun kenarına yaklaşırsa onu tutup çekmeyi istediğini söylemesiydi. Kitaptan alıntı yapmadım ama tam olarak buna benze bir şey söylüyordu. Açıkçası bu kitabı tıpkı Holden olabildiğim yaşlarda okumayı çok isterdim. İsterdim çünkü, belki de olaylara daha farklı yaklaşmış olacak ve şimdiye kadar yapmış olduğum salaklıkları daha az yapmış olacaktım. Bunu söylediğim için kitabı çocuğunuza ya da küçük kardeşinize okuması için önerir misiniz, sorusuna da evet diyebileceğimi anlamışsınızdır sanırım. Bir de ölen kardeşine duymuş olduğu sevgiyi dile getirdiği bir bölümde tam olarak şöyle diyordu: “Bir insan öldü diye onu sevmekten vazgeçmek zorunda mısın,Tanrı aşkına; özellikle de hayatta olanlardan bin kez daha iyi kalpli insansa?” Görünen o ki, Holden küçük yaşına rağmen aslında insanlığa bir ders verecek söz etmiş diyorsunuz. Yoksa Tüm Bunlar Salinger’in kendi Anıları mı? Kitabı okurken sanki bir çok şey, Salinger’in kendi anılarıymış gibi de hissettim. Anıdan ziyade Salinger’in ergenlik döneminde tutmuş olduğu ajandalardan ortaya çıkmış bir eser gibi geldi. Tabi bazı olaylar ve mekanlar değiştirilmiş olabilir. Bunu da sadece yazarın kendisi Salinger biliyordur kim bilir… Çünkü ciddi anlamda yetişkin birinin bu kadar çocuk ruhlu yazmış olması bende gerçekten hayranlık uyandırdı. Yani tüm o satırları okurken, bir çocuğun ağzından, onun gözünden ve olaylara bakış açısından dünyayı görmenin ne kadar zor olabileceğini daha iyi anladım. Ama Holden’i çok sevdim. Kabul ediyorum asi, hırçın, olaylar karşısında çabuk parlayan ve sonunda dayak yemek zorunda kalsa bile karakterinden ödün vermeyen zor bir karaktere sahip. Ama hangimiz değildik ki o yaşlarda. Hatta belki bir çoğumuz onun gibi bile olamadık. En çokta etrafındaki insanlar hakkında iyi bir gözlemci olmasına ve bir çok insanın aslında sahtekar bir kişilikte olmasına verdiği tepkiler, kendi içinden konuşmaları beni gerçekten etkiledi. Neyse çok uzattım sanırım keyifli okumalar dilerim...
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159.5k okunma
·
70 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.