Gönderi

144 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 28 hours
Ne özet ne inceleme. Öylesine bir hatırlatıcı.
Kendime hatırlatıcı olması nedeniyle yazmamdam ötürü ufak da olsa spoiler içerecektir. Kibarlık edip okuyacaksanız lütfen bir önceki cümlede yer alan uyarıyı dikkate alınız.! İkdam Gazetesi'ne yazdığı köşe yazılarından ve adından anlaşılacağı üzere seyahatlerinden notları içeren bir denemeler dizini diyebiliriz. Bu ilk notumu -paragraf- aldığımda yaklaşık 15.falan yazısını okumaktaydım. Şu ana kadar okuduklarımdan çıkarabildiğim kullandığı dil yapısı az karşılaştığım bir şeydi. Anlattıklarının içerisinde sürekli bir metafor bulunuyor, anlatmak istediği doğrudan değil benzetmelerle yapılıyor. Değişik bir tasvir yapısı, hoşuma gitmedi diyemeyeceğim ama bazen 'ne demek istedi acaba?' diye düşünmeden de edemiyorum. İlginç bir tarz! Buna bir örnek vermek gerekirse "Bulutlar Karşısında Bir Konuşma 'Kuraklık Münasebetiyle'" adlı yazısında yağmurdan bahsederken yaptığı benzetme ya da tasvir -adına ne derseniz- şu şekilde yer alıyor; "semavi memelerden akan süt." Okuduğum zaman çok hoşuma gitti ve bunun gibi çok örneğine rastlayacağımdan şüphem yok, her ne kadar bazı kısımlarda ne demek istediğini anlayamasam da. Bakın çok sonraları bir başka örneğine daha rastladım ve çok güzel benzetme olduğu için bunu da almak istedim; "elektrik ışığı ehlileştirilmiş yıldırımlardan başka nedir?" Yazarın, buna benzer çok güzel tanımlamaları, tasvirleri ve benzetmeleri var. Bu açıdan bakacak olursak okuması eğlenceli olabiliyor. Birkaç yazısında da kadınlara yönelik yorumlarına yer vermiş fakat dönemin şartlarından kaynaklı olabileceğini düşündüğüm olumsuz yorumlara yer verilmiş. "Kelimelerin Hayatı" adlı yazısında örneğin, eskiden melek diye tasvir edilen kadının giyim tarzı ve saçlarının değişimi ile birlikte şeytana benzetilmesi gösteriyor ki; bu problemi geçmişten bu yana çözememişiz. Kıyafetle ilgili yaptığı tek yorum da bu değildi, önceki yazılarından birinde daha olumsuz bir yorum olarak hatırımda kalan bir yazı vardı. Üzücü olarak bakabiliyorum bu konuya, 'ne zaman aşarız acaba?' diye kendi kendime sormadan edemiyorum, maalesef! Bir Seyahatin Notları kısmından önceki son yazısı olan "Cazibe"de de  bunlara benzer yorumlarda bulunmuş, kapanışı da öyle yapmış. Benim haz almadığım en önemli yer burası oldu ki nasıl olmasın?  Buraya bir not daha düşmek adına okuduğum yeri bırakıp yeniden dönüyorum; son yazısında kadınların yılışıklığı üzerinden giderek öyle olmaması gerektiğine yorum getiren yazarımız, seyahat notları kısmında Paris kadınının işve ve cilvesinin onu cazibeli hale getirdiğinden bahsediyor. Bilmiyorum ben mi yanlış anlıyorum ama kendisiyle çeliştiğini düşünüyorum. Yukarıda yazdıklarım kitabı okurken aldığım notlardan oluşuyor, aslında kitapla bahsedebileceğim şeyleri genel hatları ile orada belirtmiş bulundum. Üzerine ekleyebileceğim çok bir şey kalmadı. Tasvir ve benzetmeleri en çok hoşuma giden kısımları olsa da olumsuz baktığım noktalar da yok değil. Edebiyatımızın klasikleri arasında yer almasından ötürü Ahmet Haşim okunmalı belki ama denemelerinin ve köşe yazılarının olduğu bu kitabı okumasanız hayatınızda çok çok eksiklik hisseder misiniz? Buna cevabım ne evet ne hayır; o tasvirleri tadına varmanızı isterim fakat... İyi okumalar...
Bize Göre ve Bir Seyahatin Notları
Bize Göre ve Bir Seyahatin NotlarıAhmet Haşim · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,323 okunma
11 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.