Hakan Günday maceram, dehşet, harika, muazzam ve belki de kusursuz bile diyebileceğim bir eserle devam ediyor. Baştan bu kitabı şiddetle tavsiye ettiğimi söylemek istiyorum. Ama herkese değil sadece doğru insanlara. Çünkü kitabın içerisinde alkolizm, şiddet, cinsellik ve her türlü insanlık dışı olaylar var. Yani bu kitabı hayatı tüm yönleriyle kabul eden, sorgulayan ve düşüncelerini her gün genişletmek için çabalayan insanlara önerebilirim. Kinyas ve Kayra birbirine çok benzeyen aynı zamanda çok uzak olan iki adam. Hayatları düşünmekle, hayatı sorgulamakla ve bir neticeye varma çabası içinde geçiyor. Onlar hem karanlık hem de aydınlık içindeler. Hayatın kesin olan iki rengi vardır. Beyaz ve Siyah bu hayatın renkleridir. Beyaz tarafta tuzu kuru olanlar, etliye sütlüye karışmayan ve başka insanları umursamayanlar var. Siyah tarafta ise tecavüz edenler, cana kıyanlar, bütün ihtiyaçlarını çalarak sağlayanlar, yasal ve yasal olmayan her şekilde hırsızlık yapanlar, insanların dini duygularını sömürenler ve kara bir kıta da insanlar açlık ve susuzluktan ölürken vicdanlarını öldürmüşler var.... Bunlar hayatın renkleri ama bizim için önemli olan insanlığın rengidir. İnsanlığı rengi gridir. Sorguladığı için suçlu görünen, doğruyu söylediği için desteklenmeyen, elindekiler haksız bir şekilde alındığı için harap halde olan ve insanı insanlıktan çıkaran sistemlere karşı geldiği için beyaz ve siyah arasında sıkışanlar var. Bu bölge gri bölgedir. İnsanlığın kıvrandığı dünya sahnesidir.. Kitabımız, dini, siyasi sistemleri, faşizmi, kapitalizmi ve vicdanı ölmüş bütün insanları eleştiriyor. O bahsettiğim gri bölgeye insanlığın sıkışmasına sebep olan her şeyi eleştiriyor. Kitabın çoğu kısmı Afrika'da geçiyor. İlk başta da anlam veremedim. Yazar kitabı ilk yayınladığı zamanlar bir röportajında şöyle diyor; "Bir yere has değil her yerde olabilir. Karakterler hiç değişmeyen bir şeyle mücadele ediyorlar. İnsan haklarıyla mücadele ediyorlar." Ne kadar haklı ne kadar muazzam bir evrensel bakış açısı. Gri bölgede en çok sıkışan ve insanlığa en çok muhtaç olan bir yeri mekan olarak seçmesi tam isabet olmuş... Gözümüzü açmazsak, sorgulamazsak, düşünmezsek, haksızlığa karşı kör şeytan olursak ve en önemlisi vicdanlarımızı öldürürsek, yaşadığımızı sandığımız bu ömür, oksijenle ile kendimizi zehirleyip intihar etmekten başka nedir ki...

Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 201827bin okunma

·

43 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İsmail Kulaç