Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Erol Kaf Bey’in ikinci göz ağrısı ‘Kara Kafile’ Şubat 2016’da Barbar Kitap Yayınları’ndan çıktı. Neden ikinci ağrısı dedim önce onu açıklayayım. İkinci şiir kitabı olduğu için ikinci dedim. Göz ağrısı ise hep nedense ilkler için uygun bulunur dimağlarda. Ama ağrının ilki ya da sonu olur mu bilemedim. İlk olmasının bir önemi, bir heyecanı vardır elbet ama, ağrı denilen şey içerilerden bir yerlerden kopup gelir. Şöyle huzursuzluğun yahut hüznün içinden. Çatlar bazen de tıpkı toprağa düşen her tohum gibi. Bazen de bulutların birbirine çarpması gibi gürler, şimşekler çakar. Bu ‘gibi’ler çoğaldıkça çoğalır. İyisi mi biz ‘Kara Kafile’yi anlatalım. Kitap Faik Ertuğrul Kızıl’a ithaf edilmiş ve Ahmet Demir’in çizimleriyle de zenginleştirilmiş. Kaf’ın özgeçmişinde ise şu cümleler yazıyor: “Erol Kızıl. 1974’te Zonguldak’ta doğdu. İstanbul’da yaşıyor. Evli, çocuklu, ölümlü.” Bir varmış bir yokmuş hesabı… Bu sefer Roma rakamları yok. Şiirlerin farklı tarzda ve kendine özgü isimleri var. Yine yeni yeniden nereden bakarsanız bakın ünlemler sarıyor zihninizi. Pek çok sayfayı kendime has üslubumla ünlem işaretleriyle doldurdum bu sefer. Kitapta adım atılacak yer kalmadı desem abartmış olmam sanırım. Bir Kara Kafile şiirleri, bir benim çizgilerim ve dahi notlarım. Resim yapamam ama çizgilerle, farklı tarzdaki karalamalarımla kendi zihin dünyamı yansıttım ben de kitaba. Aslında karşılıklı konuşmuş olduk ‘Kara Kafile’yle. O şiir söyledi ben bir şeyler çizdim. Karşılıklı sohbet ettik. Kara Kafile toplam 96 sayfa ve iki bölümden oluşmakta. İlk bölümün adı ‘Kırk Artığı’, ikincisinin adı ise ‘Kırk Artı.’ İsimler birbirini tamamlar nitelikte. Şiir yoluyla hayatı ve dahi akılda kalan bir yaz türküsünü çağrıştırmakta. Elle tutulanları ve gözle görülenleri fazla hesaba katmadım. Onun için ince eleyip sık dokumak gerekiyor. Kış türküsü yerine ise Ankara soğuğu iyi gelir, benden söylemesi. Biraz şiirlerden alıntı yapalım. ‘Tasvirsiz’ isimli şiirden birkaç mısra: ‘Nerededir bu günahların gerçek öznesi/ Uykuda iken/ Öpen/ Ölüm meleği/ Kimi diriltir’ Bu da ‘Kurşun Kalem’ isimli şiirden: ‘İnlere sığınıp/ Karanlık nar yetiştirmek parmaklarında/ Iradı mürekkep lekeleri/ Hokka ve hengame’ Gönüller neler taşır sinelerde. Dolup dolup da taşar mürekkepler. Başına hangi adı kondurduğun önemli değil; hikaye, roman şiir, müzik, film yahut bir resim. Mevzu taşması, seller olup akması. Dolu dizgin yakan düşünceleri, harflerin kuşatması. Kuşatma altındaki harflerin tek tek kaleden atlaması yahut canı pahasına savaşması… ‘Anlık Karanlık’ isimli şiir de kendine uygun dizeleri taşımakta: ‘Ayını kaybetmiş bir karanlık/ gibi/ Yeniden tutunuyorsun göğe/ Başlayamıyorsun’ Bir karanlık düşünün, ayını kaybetmiş. Aslında bakarsanız yolunu kaybetmiş. Yeniden tutunmak da fayda etmiyor. Önce ayı yeniden bulmak ve yerine getirmek lazım. Başka türlü karanlıklar aşılmaz. Başka türlü yollar aşılmaz. Erol Kaf, Kara Kafile, Barbar Kitap Yayınları.
Kara Kafile
Kara KafileErol Kaf · Barbar Kitap · 201610 okunma
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.