Gönderi

250 syf.
·
Puan vermedi
Nobel ödüllü, yazarın hayatını anlatan bu kitaba başlamadan önce beklentinim büyüklüğü inanılmaz fazlaydı. Otobiyografik kitaplar okumayı çok severim. İnsanların gerçekte neler yaşadığı benim çok ilgimi çeker belki bu kitaba o yüzden bu kadar büyük bir hevesle başladım. Ama gelin görün ki gerçekten yer yer çok sıkıldığım bir kitap oldu. Dahası sanırım yazarın yazım biçimi de beni biraz kitaptan soğuttu. Okumaya alışkın olduğumuz diyaloglar yerine, “bana oraya gitmemi söyledi bende neden gideyim dedim o da şöyle böyle dedi” tarzı bir yazım biçimi olduğu için benim ilgilimi çekmedi. Roman değil de sanki hikaye anlatırcasına konuşuyordu yazar bizimle. Bu belki birkaç sayfa da olsa çok göze çarpmazdı ama burada hep böyle olduğu için gerçekten çok fazla geldi. Dahası hikayeye bir türlü odaklanamadım. Okumaya biraz ara verdim hatta. Kendisinin toplama kampında geçirdiği günleri ve eve dönüş sürecini yazmış yazar. Bazı yerleri ile gerçekten sizi çok üzüyor. Hatta yer yer dehşete düşürüyor. İnsanların yaptığı zulümler bazen beynimi kullanamama neden oluyor. Sadece “NASIL” deyip düşünüyorum. Belki bugün bu kadar net bir şekilde olmasa da (toplama kampları vs.) dünya da çoğu kişi ırkçılığın kurbanı oluyor. Kitabı bu yüzden okumaya devam ettim. Neler olduğunu, yazarın neler yaşadığını ve o süreci okumak çok ilgimi çekti. Sadece biraz anlatılan olaylar pek bir yere varamıyor gibi geldi gözüme. Yani sanki yazar bize o duyguları anlatamamış. Kitabı yarım bırakmamda ki unsurlardan biri de buydu. Tek düze bir yazım stili. Eğer yazarın hayatından alıntı olduğunu bilmeseydim, yazarın üstün körü yazmış olduğunu düşünürdüm. Sevdiğim yer ise kitabın son bölümü. Gerçekten çok beğenerek okudum. Ama işte keşke daha fazlası olsaydı. O son bölümde ki duygular, diğer bölümler de olsaydı keşke.
Kadersizlik
KadersizlikImre Kertesz · Can Yayınları · 2021523 okunma
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.