Gönderi

391 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
Huzur'un Yapısı Hakkında Bir İnceleme.
Bu kitabın incelemesini yapmak benim için büyük bir zevk olacak, kitabı ne kadar sevdiğim değil de, nasıl bir roman olduğunu anlatmak istiyorum sizlere. Romanın Doğu - Batı arasındaki gidiş gelişleriyle, 2. Dünya Savaşı'yla doğrudan bağlantıları var. Başlangıcı da harp başlamadan bir gün öncedir sonu da harbin başlamasıyla biter. Anlatılmak istenen şeyin ne harp ne aşk olduğu görüşündeyim. Ahmet Hamdi Tanpınar bu romanla hem İstanbul'u hem de Doğu - Batı'yı anlatmıştır. Nitekim Tanpınar Merkezi'nde çalışmalar ve araştırmalar yapan Handan İnci de Huzur'un bir İstanbul romanı olduğunu söyler. Romanın İstanbul romanı olmasının sebebi, her yerinden bir iz taşımasıdır. Kahramanlar oralardan geçer ama okuyucu bu geçişlerden kendi anılarını hatırlar. Sultantepe'de Nuran ile Mümtaz bir tekkeye gittiğinde okuduğum liseyi hatırladım. Anadoluhisarı'ndaki kahveye oturduklarında gözümün önüne iskele geldi. Büyükdere'ye sandalı yürütürken o sahil aklıma geldi. 3. Ahmet Çeşmesi'ni her gün gördüğümdeki sıkılganlık bu romanla bambaşka bir hal aldı. Dün oraya gittiğimde o çeşme sanki bana göz kırptı. İstanbul'u anlatan güzel romanlardan biri Huzur. Ayrıca Huzur, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın nehir romanlarından biridir. Araştırırsanız nehir romanın, aynı yazar tarafından yazılmış fakat seri olmayan sadece birbiriyle bağlantısı bulunan romanlar anlamına geldiğini görürsünüz. Huzur, Sahnenin Dışındakiler ve Mahur Beste yazarın nehir roman kavramına örnektir. Bu kitapların okunma sırası hem döneme hem de basım dönemine göre değişir. Benim elimde sadece Huzur olduğundan ben bu kitapla başladım ama sırasız da okunabiliyor. Seri değil. Huzur, Cumhuriyet Gazetesi'nde Şubat 1948'den Haziran 48'e dek tefrika edilmiş. Kitapta olan dört bölüm aynı şekilde tefrikada bulunmuyor. Hatta tefrikada bölüm adı bile yok. Daha sonrasında kitaplaşırken bölümler eklenir, üçüncü bölüm tefrikada yokken kitaplaşırken yazılır. Tefrikayla farkı sadece bu değildir kitabın. Ayrıca roman kahramanlarından, örnek olarak Fatma, ismi tefrikada Sevim olarak geçer. Ya da Talat Bey'in karısı Fatma Hanım, tefrikada ismi Nurhayat'tır. Tanpınar tefrikada olan karakterleri kitapta güçlendirmiş, kitapta olanları ise genişletmiştir. Tefrikada Suat karakteri çok önemsiz gözükürken kitapta en önemli karakterlerden biridir. Ayrıca en sarsıcı ve anlaşılmaz olduğunu da ben ekleyeyim. Yazar romanı kitaplaştırırken dilini sadeleştirmiştir. Çoğumuz okurken zorlanırız fakat bu zorlanma kitabı bitirdikten sonra küçük bir yorgunluk oluyor yalnızca. Bana bir sürü kelime kattığını söyleyebilirim. Zaten yarısını geçtikten sonra bazı kelimeler tekrarlanıyor, bakmayı gerekli bulmuyorsunuz. Örneğin "Vehim" veya "Muayyen" kelimeleri. İlki "kuruntu" ikincisi ise "belirli" anlamına gelir. Yazar günlük hayatında kullandığı pek çok kelimeyi romanda daha anlaşılır kılmıştır hulasa. Kitap hakkındaki düşüncelerime gelecek olursak, ben açıkçası bu kitabı okulumuzdaki kütüphaneden kaçırıp eve getirdiğimde okumaktan sıkılıp yarım bırakmıştım. Karantinada raflara baktığımda, "Neden olmasın?" diyerek okumaya başladım ve iyi ki okudum dedim. Hep zaten önemsiz bulduğumuz şeyler hayatımızda önem taşıyor sanki. 21 gündür bambaşka bir dünyada yaşıyor gibiydim. Hala öyleyim. Kendimi okuduktan sonra huzursuzluk içinde bırakan bu kitap bana daha önce yaşamadığım duygular verdi. Ben genelde roman okurken gerçek hayatla bağlantısını kuramazken bir bölümden etkilenip akşama kadar düşündüğüm oldu. Yorumum bu kadar, okuma sabrını gösteren göstermeyen herkes için teşekkür ederim. Yorumumda kullandığım her bilgi Tanpınar Merkezi'ne aittir.
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 200816,6bin okunma
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.