Gönderi

352 syf.
·
Not rated
Kitabı sevmediğimi söyleyerek başlamak istiyorum. Ne bileyim sanki biraz da fırında kalması gereken kek kıvamındaydı. Okudum, hatta son 2 mektup beni baya üzdü ama onun dışında yok yani. Genelde ölmüş olan karakterlere hep bir ayrı sevgi beslerim. Bunun sebebi arkada kalan kişilerin üzerinde bıraktıkları hislerdi. Bu kitapta May ölmüş olmasına rağmen en çok ondan nefret ettim. Kendini beğenmişin teki ve baya bencil bir kız kardeş. Laurel deseniz onu da pek sevdiğim söylenemez. Sürekli May hakkında konuşup ne kadar harika olduğunu söylüyor, evin neşeni May imiş yani. Ama Laurel aynaya bakmaya ne dersin? Sen kız kardeşinden kat ve kat daha iyisin. Bunu özellikle May ile beraber gittikleri “sinema” günlerinde anladım. May sen gerçekten berbat bir kız kardeşmişsin. Laurel, May’in herkesi anladığını, annesi ağlarken onu nasıl susturacağını bildiğini söylüyor. Herkesi anlıyor öyle mi? Buna emin miyiz Laurel? Seni anladığını sanmıyorum. Beraber çok güzel günler geçirmişsiniz, çok güzel anılarınız olmuş. (Hiçbir kız kardeş ilişkisi bu kitapta ki gibi değildir.) Ama May seni hiç anlamadı. Yaşadıklarını anlamadı. Seni kullandı. Benim düşüncem tabi bunlar. Ayrıca Laurel sen cidden “yas” tutuyor musun? Kitapta sevdiğim kısım mektuplar üzerine yazılmış olmasıydı. Ben mektup içeren kitaplara ciddi anlamda bayılıyorum. O zaman daha gerçek ki hissettiriyorlar. Özellikle mektupların ünlülere yazılmış olması ayrı hoştu. Hem onlar hakkında birkaç bilgi de edinmiş oluyoruz. Gerçekten bu kısmı sevdim. Ama Laurel o kadar ergensin ki…. Sky konusunu açmak bile istemiyorum. Sky arkadaşlar bildiğimiz bad boy takılan biri. Hani bir diğer kitap yorumum da bahsettiğim tiplemelerden. Daha beteri de var ya eğer kitabı okursanız göreceksiniz / ya da okuduysanız biliyorsunuz. Düşündükçe gözlerimi devirmekten başka bir şey yapamıyorum. Bu arada kitabın konusunu hiç anlatmıyorum çünkü zaten bilmeyen yoktur. Gene de yazayım içimde kalmasın. Adından da anlaşıldığı üzere mektuplar üzerine yazılmış bir kitap. Laurel kız kardeşi May’in ölümünden sonra eline kalemi alıyor ve kız kardeşini öve öve yazıyor mektupları. Kardeşinin ölümünden sonra tamamen yalnız kalan Laurel (aslında pekte yalnız değil, yeni bir okula başlayıp çok havalı insanlarla arkadaş oluyor, Sky diye bir bad boy’a aşık…) kendini mektuplara veriyor. Mektupları okuyarak kendisinin iyileşme sürecini, kız kardeşinin nasıl öldüğünü okuyoruz. Yazarın dilini pek beğendiğimi söyleyemem bunun sebebi sürekli tekrara düşmesi. İnanılmaz can sıkıcı, bu yüzden bir ara kitabı okumayı bıraktım. Yazarın duyguları bize verdiğini de hissedemedim doğrusu.
Postacı Kapıyı Çalmayacak
Postacı Kapıyı ÇalmayacakAva Dellaira · Martı Yayınları · 20142,506 okunma
13 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.