Gönderi
Serinin en dolu en capcanlı kitabı Winter büyük uğraşlarım sonucundan bitti. 800 sayfa olmasından dolayı baya gözüm korksa da kendini hemen okuttuğu için bir bakmışsınız seri bitivermiş… Ve sizde yüreğinizde bir sızı öylece kalakalmışsınız… Bu kitap tabi ki diğer kitaplara göre daha çok aksiyon doluydu kesinlikle. Bu kitapta Cinder, Scarlet, Cress ve Winter birlik olup Levana’ı tahtından indirmek istiyorlar. Bu çıktıkları yolculuk o kadar güzel ki bazen ağlamak istiyorsunuz bazen de deli gibi gülüyorsunuz. Gülmemin en en en en büyük sebeplerinden biri Kaptan Thorne ve Iko idi kuşkusuz. O kadar eğlenceli karakterlerdi ki onlar olmasaymış kitabın komik kısmı yarım kalırmış gibi bir hava vardı. Kitap aynı zamanda çokta karışık bence sürekli bir şeyler oluyor, sürekli olaylar karışıyor ama aynı zamanda da yazar o kadar çabuk toparlıyor ki ağzım açık kalıyor.
Levana’dan yine yine ve yine nefret ettim. Kadın her “halkım için şöyle böyle,” diye laflar ederken tutup boğazını sıkmak istedim. Winter karakterinin “deli” olarak görülmesini çok sevdim. Bazı zamanlarda uçuk kaçık işleri de yok değildi hani ama genel olarak asil bir kan taşımasa bile bir Ay Prensesi’ne layık davrandığı kesindi.
Bu seri hakkında en sevdiğim şey kesinlikle, dinlediğimiz masalların yeniden yazılıp önüme konulmasıydı. Ve asla ama asla garipsemiyorsunuz. Masallarda ki çoğu detay kitapta çok güzel işlenmişti. Böyle bir seri yazdığı için sevgili Marissa Meyer ablamıza teşekkürlerimi sunuyorum.
Bu seriye ilk başladığımda Cinder’ı yarım bırakmış biri olarak ben şu an seriye aşığım. Hele ki Cress bana göre serinin en güzel kitabıydı. Cinder’i çok sevmeme rağmen serinin ilk kitabında sıkılmıştım. Scarlet ve Wolf hakkında bir şey demek istemiyorum çünkü ikisini aynı anda hem sevsem de hem nefret ediyorum. Sebebini çözemedim. Cress’i bu kadar çok sevmemin sebebi sanırım biraz da bilgisayarlar hakkında çoğu şeyi bilmesi ve çok büyük bir fedakar olması. Thorne ile ikisine AŞIĞIM.
Ayrıca Marissa Meyer bizim için IKO diye de bir kitap yazsa hiç fena olmaz hani? Onun ayrı bir hikâyesini de merak etmiyor değilim. Uzak Yıldızları okur muyum henüz bilmiyorum. Biraz kendimi seriye kaptırdım çünkü. Zaman geçsin çok özlediğim Uzak Yıldızları’da okurum.
Son olarak çeviri bazı yerlerde o kadar kötüydü ki anlatamam. Okuyanlar hatırlar mı bilmiyorum çoğu yerde İngilizcede kullanılmayan sözcükler vardı. Bence bunların çeviride olması o kitabı sevmemizi engelliyor. Bir Ay Prensesi olarak düşündüğünüz kişinin ağzından öyle kelimeler çıkıyor ki, o benim kafamda çizdiğim profil birden kayboluyor.
Neyse çeviri dışında benim bir sorunum yoktu kitapta. TEK KELİME İLE MUAZZAMDI.
·
4 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.