“Bu az önce bitirdiğim kitapta neyin nesiydi? Ne okudum ben?” gibisinden cümlelerle boş boş duvara bakıyorum. Lauren Oliver’ın ilk olarak Vanishing Girls kitabını okumuş gerçekten de çok beğenmiştim. Panik kitabı içinde büyük bir beklenti ile başladım fakat sonuç KOCAMAN bir hayal kırıklığı oldu. Küçük bir kasabada Panik adında bir oyun icat edilmiş. Her yıl toplanan para, oyun sonunda kazanan yarışmacıya veriliyor. Bu sene ne hikmetse en büyük meblağ toplanmış. Bizim baş karakterlerden Heather erkek arkadaşı tarafından terk edilmiş, sadece ben BİR ŞEYİM, beni önemseyin, kendimi göstermeliyim demek uğruna yarışmaya katılıyor. Dodge ise geçen sene Panik oyununda belden aşağısı felç olmuş kız kardeşinin intikamını almak için katılıyor. Diğer bir karakter Nat ise öylesine para için katılıyor. Nat karakteri neredeyse her bölümde var, her olayın içinde ama ayrıca onu anlatan bir bölüm yok. Kitap sadece Heather ve Dodge tarafından anlatıyor. Onların ağzından da değil ha… Birde Bishop var. Bu da Heather ve Nat’in çocukluk arkadaşları. Kızlar –özellikle Heather- hapşırsa 10 km öteden mendil getiren bir tip. Bazen gizemli, tripli halleri de olmuyor değil. Şimdi bu Panik olayı aslında güzel anlatılabilirdi. Fakat ilk 150 sayfada falan “bu Panik ne ya,” diye atar gider yapıyorsunuz. Gerçekten de ne? Panik kasabada herkes tarafından biliniyor. Oyunun kuralları çok katı. Haneye tecavüz, ölüm, sakatlık gibi korkunç sonuçları olmasına rağmen kimse buna dur diyemiyor. Tekrar ediyorum KÜÇÜK BİR KASABADALAR. Ve nedense polisler Panik hakkında bir şey yapamıyor. Kasabada ki gençlerin neredeyse yarısı bir alanda toplanıp oyun düzenliyor ama polisler hiç farkında değil. Müthiş mantıklı. Yine müthiş mantıklı bir şeyden bahsedeyim. Heather ve kız kardeşi Lily evi terk ediyor. Aman ne beklenmedik bir olay… Heather gün boyu çalışıyor, alışveriş yapıyor falan filan ama kız kardeşine sürekli arabada bekle gibisinden emirler veriyor. Ya da “Lily çayır çimende oynuyor” tarzı cümleler kuruyor. Kız 12 yaşında? Sanıyorum çayır çimende oynama zamanını çoktan geçmiş. Heather sürekli oyun için koşturuyor ama Lily ile aralarında olan muhabbet zorlama bir durum içinde. Kardeşini gerçekten önemsiyor mu? Yoksa sadece kendini göstermeye mi çalışıyor? Ne yapıyor bu kız? Okurken başıma ağrılar girdi. Ayrıca keşke yarışmayı kazananın kim olduğunu bu kadar belli etmeseydin sevgili yazar… Ve yine keşke ve keşke Bishop konunda bu kadar spoiler yedirmeseydin bize yazarcığım. Dodge karakteri arabada giderken dikiz aynasından Bishop ile göz göze gelir ve artık onun kim olduğunu biliyordur. Burada sayfa daha 250de falanım, bari sonunda sürpriz yapsaydınız. Kitapta hiçbir karakteri sevmedim, bunu da buraya ekliyeyim de rahatlayayım. Son olarak Panik hakkında bir şey öğrenemedik. Yani gerçekten bu oyunun amacı ne? Arkasında kimler var? Hakemleri kim seçiyor? Burada her şeyin bize açıklanması gerekiyordu ama maalesef ucu açık kaldı. Artık kim tarafından başlatıldığı belli olmayan, saçma ve katı kuralları olan, “Oyun bizi seçti biz oyunu değil,” gibi anlamsız cümleler kurduran kitaplar okumak istemiyorum. Buda bana ders olsun.

PanikLauren Oliver · Pegasus Yayınları · 201628 okunma

·

74 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Aysenur