Gönderi

BÜYÜK KÜÇÜK HARF AYRIMI YOK AŞAĞIDA YAZILANLARDA ÇÜNKÜ EKŞİ SÖZLÜK'E YAZDIĞIM YAZIYI KOPYALIYORUM: kitabın mükemmel olduğunu söyleyip de kitaptan alıntı yapanların alıntıları kitapta yok. --- spoiler --- "birisi kabuk tutmuş yaralarımızı okşamaya başladığında, cırt diye açılıveriyor ve kanamaya başlıyor yeniden oluk oluk..birine teslim olduğumuzda ve içimizi döktüğümüzde, bedenimiz ve ruhumuz kan içinde kalıyor. o yüzden değil mi içimizi tutmalarımız, birine teslim olmaktan korkmalarımız, ortalıkta gergin ve tedirgin dolanmalarımız? -anlatsam mı, anlatmasam mı?-kararsızlığımız. - bu sevgi beni acıtır mı? - kuşkularımız.. her zaman seni üzecek birileri olacaktır. tek yapmamız gereken; sevginin bize vaadettiklerine güvenmeyi sürdürmek, ama kime ikinci defa güveneceğimizi de iyi seçmek." --- spoiler --- --- spoiler --- "hiç düşündünüz mü? ummadığımız bir anda, ummadığımız bir durum bizi alıp yıllar öncesine götürüveriyor. yıllardır aklımıza gelmeyen, varlığını bile unuttuğumuz olaylar, zihnimizin karanlık dehlizlerinden birdenbire gün ışığına çıkıveriyor." "bazen insanlara sevgi gösterdiğimizi düşünsek bile sevgimizde samimi olmadıkça bu sadece bir “gösteri”den mi ibaret kalıyor acaba? seviyor-muş gibi, dinliyor-muş gibi, ilgileniyor-muş gibi… yapmak. karşımızdaki bunu anlamıyor mu ya da hissetmiyor mu sanki? belki de en acısı –muş gibi’lerle geçen bir hayat içerisinde bize verilen gerçek sevgiyi, gösterilen gerçek ilgiyi fark etmemek. olabilir mi?" "birisi kabuk tutmuş yaralarımızı okşamaya başladığında, cırt diye açılıveriyor ve kanamaya başlıyor yeniden oluk oluk. birine teslim olduğumuzda ve içimizi döktüğümüzde, bedenimiz ve ruhumuz kan içinde kalıyor. o yüzden değil mi içimizi tutmalarımız, birine teslim olmaktan korkmalarımız, ortalıkta gergin ve tedirgin dolanmalarımız? anlatsam mı, anlatmasam mı? kararsızlığımız. bu sevgi beni acıtır mı? kuşkularımız." "siz hangi gruptasınız? yıllar önce yaşadığı olumsuzlukları durmadan tekrarlayıp elindeki kartopunu kocaman bir çığa dönüştürerek içinde kaybolanlardan ve yanındakileri de sürükleyenlerden mi; yoksa kocaman bir kar kütlesini güneşin sıcaklığıyla eritip etrafına huzur verenlerden mi?" "her zaman seni üzecek birileri olacaktır. tek yapmamız gereken; sevginin bize vadettiklerine güvenmeyi sürdürmek, ama kime ikinci defa güveneceğimizi de iyi seçmek." "çünkü yalnızlık, anılarını ayıklamış, yaşamın yüreğinde biriktirdiği özlem dolu süprüntüleri yakmış, geriye en acı anıları bırakarak, onları arıtmış büyütmüş, sonsuzlaştırmıştı." (bu cümle var kitapta) --- spoiler --- *** kitapta böyle kişisel gelişim zırvalarında yer alacak cümleler yoktur arkadaşlar. ben size kitabın giriş kısmını koyduğumda bile zaten üslup farkını göreceksiniz. bunları paylaşanlar bir de ''hayatımda okuduğum en iyi kitap'' falan demiş. albay aureliano buendia, yıllar sonra idam mangasının karsısına dikildiğinde, babasının onu buzu keşfetmeye götürdüğü o çok uzaklarda kalmış ikindi vaktini anımsayacaktı. o zamanlar macondo, tarihöncesi kuşların yumurtaları kadar ak ve kocaman, parlak çakıllarla örtülü yatağı boyunca dupduru akan bir ırmağın kıyısında kurulmuş, yirmi hanelik bir kerpiç köydü. dünya öylesine çiçeği burnundaydı ki, pek çok şeyin adı yoktu daha ve bunlardan söz ederken parmakla işaret edip göstermek gerekti. her yıl mart ayında, paçavralar içinde bir çingene obası köyün dışına çergilerini kurar, boru ve dümbelek şamatası içinde yeni icatların çığırtkanlığını yaparlardı. önce mıknatısı getirdiler. kendini melquiades diye tanıtan sakalı taraz taraz, elleri pençe gibi, iri kıyım bir çingene, makedonyalı bilge simyacıların sekizinci harikası dediği nesneyle akıl çelen bir gösteriye girişti. bir de rastgele bir sayfadan alıntı yapıyorum; oysa simdi o delidolu gençlik günlerinin anısı bile onu heyecanlandırmaz olmuştu. giriştiği son alemin yarısında dağarcığındaki şehveti de tüketmiş, yarı yolda soluksuz kalmıştı. neyse ki, bütün bunları yüreğinde burkulma ya da pişmanlık duymadan hatırlayabilmek erdemine sahipti. onun bu halini görenler, tufanın yarattığı fırsattan yararlanıp külahını önüne koyarak düşündüğünü ya da kerpetenle yağdanlıkla uğraşa uğraşa ömrü boyunca yapabilecekken yapmadığı bir yığın yararlı işin özlemini duyduğunu sanabilirlerdi. son sayfadan da bir alıntı yapıyorum; aureliano çok iyi bildiği olaylarla zaman yitirmemek için on bir sayfa birden atladığı anda, macondo kutsal kitapta yazılı kasırganın gazabına kapılıp dönmeye baslamış bir toz ve taş girdabı haline gelmişti bile. aureliano içinde yasadığı anı anlatan bölümün şifresini çözmeye koyuldu. *** gördüğünüz gibi neresinden alırsanız alın anlatım dili her zaman -di'li geçmiş zamandır bu kitapta. *** Üst kısım tamamen Ekşi Sözlük'e yazdığımın kopyası ama bu sitede bu bölüme kitaptan olduğu iddia edilerek eklenen pek çok cümle de kitapta yok. Kitabın kapağını bile açmadığından emin olduğum insanlar sağda solda gördüklerini kopyala yapıştır yapmışlar. Zira kitabı açmış olsalar zaten o cümlelerin kitapta olmayacağını bilirler.
·
94 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.