Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

388 syf.
7/10 puan verdi
Bilinç Kamerası
1932 yılında başlayıp 1936 yılında bitirdiği ve 1937 yılında da yayınladığı Yıllar, 1880-1930 yıllarını kapsayacak şekilde Pargiter ailesini odağa alarak yazdığı bir eserdir. Virginia bu eseri için şöyle diyor: “Elbette ki diğerlerinden farklı: İçinde daha fazla ‘gerçek’ yaşam ve daha fazla kan ve can var.” Mina Urgan her ne kadar geleneksel romana dönüş olarak değerlendirirse de geleneksel romanla pek bir ilgilisini görmedim. Hatta bitirdiğimde üstümde bıraktığı ilk intiba, Dalgalar’ın daha gelişmiş çok değişkenli haliydi. İlginçtir ki Virginia da benzer şekilde düşünmüş ve bunu Dalgalar’dan daha çok beğendiğini dile getirmiş. Dalgalar’da altı kişi varken burada yirmiden fazla kişi var daha doğrusu ele aldığı her karaktere bilinç akışını uygulamış ve zaman zaman kendisi de olaya girmiş. Zaten Urgan’ın geleneksel romana dönüş olarak değerlendirmesindeki etkenlerden birinin bu olduğunu düşünüyorum. Bu eserde şöyle bir kavram kullanmak istiyorum, Bilinç Kamerası! Şöyle düşünelim yazar dahil olmak üzere tüm karakterler hatta betimleme olarak da doğa dahil, bu kamera kime dönerse onun bilincine giriyor ve o anda onda ne varsa olduğu gibi bize aktarıyor. Okunması bana göre Dalgalar’dan daha zor çünkü bu kamera çok fazla dönüyor, böyle olunca da geleneksel romandan farklı olarak diyaloglar durmadan bölünüyor. Virginia’nın kendine dert edindiği ‘gerçek’ yaşamı aktarma durumu, olayı bu hale getiriyor ister istemez. Normal hayatı düşünelim oturmuşsunuz kitap okuyorsunuz ama o an için dahil olduğunuz oturmak ve okumak gibi sadece iki durum söz konusu değil, birçok durumu aynı anda yaşıyor olabilirsiniz; mesela dün konuştuğunuz bir arkadaşınızın iğneleyici sözleri aklınıza gelebilir, oturduğunuz koltuğun sertliği canınızı acıtabilir, romanda o anda geçen olayı etik olarak değerlendirme düşüncesi sizi bölebilir, o an kapı çalınabilir ve siz kim olabileceği üzerinde yorum yapabilirsiniz, romanın o sayfasını bir önceki sayfalarla bütünleştirme gayretine girebilirsiniz… Yani olay bu biraz! İşte böyle olunca da bizim alıştığımız bizi daha az bölen romanlardan çok daha zor okunuyor. Bu anlamda Virginia’nın eserleri zekayı da geliştiriyor, beyin daha fonksiyonel davranmaya başlıyor. Belki güzel anlar yaşamazsınız o anda, belki gerçek hayat size acımasız gelir, yıpranırsınız, boşluğa düşersiniz ama sonraki zamanlarda kendinizde farklı şeylerin tetiklendiğini fark etmeye başlayabilirsiniz… Geleneksel romanları okuduğum zaman eseri bitirip bir kenara koyduğumda sanki bir araçtan inmiş gibi oluyorum ya da 3D gözlüğümü çıkarıp bir kenara koymuş ve iki boyutlu TV ile baş başa kalmış gibi çünkü olagelen hayatıma benzemiyor sadece bunların bir yönünün fazlasıyla kurcalandığını hissederim ve bundan dolayı da içimde kötü bir his oluşur, bu hissi kaldırmak için de kendimi tekrardan gerçek hayata adapte etmeye çalışırım. Ama Virginia’nın eserlerinde tam tersi bir etki oluşuyor üstümde; çünkü hem hayatım sekteye uğramamış oluyor hem de yükümün bir başkası tarafından paylaşıldığını hissediyorum… Yıllar’da her şey çok olağan gelişir öyle ahım şahım bir olay bulamazsınız her şey çok sıradan ilerler ama yılların birçok şeyi de götürdüğünü fark edersiniz. Bazı acıları sildiğini, bazı yeni acılar getirdiğini, değerleri yeniden tanımladığını, aslında ‘ben’ olarak merkeze alınan sabit bir ‘ben’in olmadığını gösterir, Virginia’nın değimiyle "Demek istediğim, biz kendi içimizde değiştik". Diğer taraftan değişmeyen bazı şeyleri de önünüze atar; insanoğlunun nereden geldiği ve nereye gittiği hakkında pek bir şey bilmediğini, hayat denilen şeyin kontrolümüzde olmadığını, insanların kendini hep gizleme ihtiyacını hissettiğini ve böyle davrandığını…Virginia her şeyi yarım bırakır, hayat da hep yarım kalmıyor mu zaten! Biz neden tamamlama derdine düşelim ki….
Yıllar
YıllarVirginia Woolf · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2013156 okunma
··
141 görüntüleme
Gülci okurunun profil resmi
Eline ve yüreğine sağlık.. Güzel yanı da bu : Ne kadar zor olsa da okumak, zihnin aktif bir şekilde çalışması ve hayatın gerçekleri ile karşı karşıya kalmak.. " Ve yükünün bir başkası tarafından paylaşılması " ne kadar değerli bir nokta.. Okuduğum kitapta çok güzel bir ifade vardı sanki yarım bir kitap , bir hikaye , tamamlanmamış bir son , ne kadar güzellik katabilir ki tamamlansa ?
RA okurunun profil resmi
Okuyup değerlendirdiğin için teşekkür ederim Gülci, sen böyle okumaya devam ettikçe yazma şevkim artıyor :) Anladığım kadarıyla kalemimi sevdin :)
3 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.