Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

319 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Edebi ve kültürel tarihimizde en kıymetliler olarak gördüğümüz, iz bırakan edebiyatçı, tarihçi, âlim, Allah dostu, hakikati bulan filozof ve düşünürlerin hayatlarının kısa, veciz bir anlatımla ele alındığı, oldukça etkileyici ve kıymetli bir eser... Fars şiirinin fârisi, Hint üslûbunun dâhisi, kölesi değil şiirin, efendisi olan ve herkesin bildiği üzere yolundan asla şaşmayan, sanatının yüksek mertebesinden söz edip ;şiirin karşılığını vermenin Allah'a mahsus olduğunu dile getiren CÂMİİ' den , Ölü Canlar' ın ikinci cildini de sobanın kızıl dişlerine bıraktığında; "Ölmeliyim, ölüme hazırım, öleceğim!" diye günlerce inleyen ve on gün sonra ruhunu teslim ederken : "Ölü Canlar değil, yaşayan canlar olun!" diyen GOGOL 'a. Leyla ve Mecnun'dan Mecnunu sıyırıp üzerine giyen , "Ben ezelden beridir hür yaşadım , hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım " diyerek kahraman ordumuza ve milletimize ithaf ettiği şiiriyle, ruhları yanan bir fitil gibi ateşleyen, ÂKİF ' ten, Kaptan pilot'un,"Şu anda Türk hava sahasına girmiş bulunuyoruz" cümlesi uçağın içini aydınlattığında , kendisini uçağa bağlayan kemeri çözüp ayağa kalkan ve "Niçin böyle yaptınız?" sorusuna "Bu mukaddes mekânda yaşayan millet, öyle bir millettir ki asırlarca İslam'ın muhafızlığını yapmıştır. Hürmeten ayağa kalktım!" diyerek cevaplayan Hind'in Âkif'i ,MUHAMMED İKBAL'e. Şiirini bela kömürünün hârıyla pişiren , ruh çeşmesinin başından bir an olsun ayrılmayan, Divan şiirinin en kudretli şairi olan ŞEYH GALİP 'ten, "Muhammed'in (s.a.v) dinini kabul etmenin ne derece gerekli olduğunu anlatamam, Müslümanların kilise Hristiyanlığından kıyas edilemez derecede üstün durması,bende hiçbir şüphe doğurmuyor" diyen TOLSTOY'a. Ve daha aklınıza gelebilecek, dünya malına eyvallahı olmayan, onlarca kıymetli şahıs hakkında yalın ve edebi bir dille bilgiler veren bu kıymetli kitabın, her kütüphanede bulunması gerektiğine inanıyorum.Son olarak kitaba adını veren kıssayı da yazmak istiyorum... Güneşimin önünden çekil!... Bu azarı bir imparator duydu. Büyük İskender deniliyordu ona. Diyojen'in şöhretini duymuş, şanını bu şöhretin yanına taşıyarak halka hoş görünmeyi ummuştu. Bir yanda Makedonya kralının parlak alayı, öbür yanda paçavralar içinde güneşlenen Diyojen...Biri yücelterek, diğeri aşağılayarak dünyayı kendine dar gören iki adam! İmparator ihsanda bulunmak istiyor : " Ne dilersen , yapayım!".Diyojen üzerine düşen gölgenin İmparator'a değil dünyaya ait olduğunu hissediyor ve elinin tersiyle itiyor bu gölgeyi. "Güneşimin önünden çekil!..."
Güneşimin Önünden Çekil
Güneşimin Önünden ÇekilA. Ali Ural · Şule Yayınları · 20201,038 okunma
·
88 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.