Merdivenlerde ayak sesi; gıcırdıyor,
Yıllar yılı aşınan o çürük tahtalar.
Rüzgâr hangi delikten içeri giriyor;
Esiyor, üşütüyor. Oynuyor duvarlar.
Son defa sallanıyor dalda sarı yaprak
Düşüyor kucağına bu kara toprağın
Haykırıyor bir yıldız beynime çarparak,
Mevsim sonbahar, uyan, bozulacak bağın
Eğri yolun göründü ufukta bir sonu
Gökte devam edecek galiba yolculuk
Sonsuzluk evet; yokluk anlat bana onu
Hangi kilometrede bitecek son soluk?
Hasan Onat
Hisar
169. Sayı, Ocak 1978