ŞEHRİN SOKAKLARI
Yürüyorum şehrin sokaklarında,
Gün akşama yakın.
A’nı yaşıyorum.
Mevsimse bahar…
Erguvanlar çoktan açtı.
Artık mor salkımlı duvarların,
Şehrin kaldırımları üzerindeki gölgeleri, sımsıcak…
Bahar rüzgârı estikçe;
Bir yaprak düşüyor, yeşil ağaçtan salına salına
Bir çiçek ve bir meyve düşüyor…
Ve de kuru bir dal…
Çoluk-çocuk, genç-yaşlı, kadınlı-erkekli insanlar,
Yaşam denilen kavganın içerisinde;
Bir o yana bir bu yana savruluyor;
Tıpkı az önce o yeşil ağaçtan düşen bir yaprak, bir çiçek ve bir meyve
Ve de kuru bir dal gibi…
Ki
Bu kavga insanlar için…
Nefes, kan ve kalplere odaklı!
Ve bu kavga kimileri için cehennem,
Kimileri içinse cennet gibi…
Yürüyorum, şehrin sokaklarında,
Gün akşama yakın.
A’nı yaşıyorum.
Mevsimse bahar…
Erguvanlar çoktan açtı.
Artık mor salkımlı duvarların,
Şehrin kaldırımları üzerindeki gölgeleri, sımsıcak…
Bahar rüzgârı estikçe;
Bir yaprak düşüyor, yeşil ağaçtan salına salına
Bir çiçek ve bir meyve düşüyor
Ve de kuru bir dal…
Enheduanna,
Tarihten çıkmış sanki kitabeler üzerindeki kabartma harflerin arasından…
Şiirler okuyor, uzun uzun şiirler okuyor.
Şiirlerde mitos hikâye kahramanları var, tarihi imge avında…
Şiirlerde, meydan savaşları;
Okçular, atlılar, kılıçlarıyla cenk edenler…
Hırslar galip, bedenlerin o şuh karanlıklarına…
Melekleri var cennetin, melekleri;
Cehenneminde yedi prensi…
Prens Belphegor'un adını alan;
O ünlü asal sayıdaki, sağlı-sollu sıfırları süpürelim;
Altıları da var bilemedim, nedelim?
Yürüyorum, şehrin sokaklarında,
Gün akşama yakın.
A’nı yaşıyorum.
Mevsimse bahar…
Erguvanlar çoktan açtı.
Artık mor salkımlı duvarların,
Şehrin kaldırımları üzerindeki gölgeleri, sımsıcak…
Bahar rüzgârı estikçe;
Bir yaprak düşüyor, yeşil ağaçtan salına salına
Bir çiçek ve bir meyve düşüyor
Ve de bir kuru dal…
Soma’daki faciada söndürülmüştü ya o bahtları kara yıldızlar;
Üzerinden tam iki sene
Yani yirmi dört ay,
Yedi yüz otuz gün, on iki saat geçmiş…
Ama acıları hala çöreklendiği yerinde,
Büyüdükçe büyüdü!
Saatler, günler, aylar, yıllar geçtikçe…
Şimdi mezarlarında;
Zambaklar,
Sümbüller ve sarıçiçekler
Ve de fesleğenler…
…
Allah’ım yine tekbir sesleri geliyor camilerden,
Vatana verilen bu kaçıncı kurban,
Çukurca'dan...?
N.K.(Feryad-ı naz)
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.