Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

636 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 saatte okudu
Bu bir itiraftır!! Kendi adıma şu ana kadar ki buraya yazdığım inceleme, alıntı vs. içinde en önemli olan Kuran ve elimdeki meali hakkında naçizane bir şeyler söyleme, kendimle yüzleşme zamanım şükürler olsun ki geldi. Zamanım diyorum çünkü bu meale başlangıcımı 2018 de kaydetmişim ve bugün yıl 2020. Atalete yenilmelerle neredeyse 2 yıl sarkmış. Aslında bu sarkma 2 yıl demek bile yanlış, doğruyu söylemek gerekirse neredeyse 21 yıl öncesine 9 yaşıma kadar gider. Evimizde herkes gibi bizim de olan, okumam için şahsıma özel verilmiş, hatta içinde babamın bana güzel bir not alarak bıraktığı küçük yeşil kaplı bir Kuran vardı. Sonra hatırlıyorum ilkokulda din öğretmenimin Kuran'ı okuyup bitirene ne güzel bir ''Maşallah'' deyişi öyle ki o an ''ben de bitirmeliyim'' diye heveslenişim... Peki ya sonuç?? Sonuç bugün yaş 30 .Aslında bu hakikaten bir acı meseledir ki bunun neye inandığımızla bile alakası yok. İnsan inancı ne olursa olsun kendini tanıma, çevresini tanıma, bir sürü amaç ve merakla okuduğu kitaplara hayatının bir yerinde inandığı dinlerin kitaplarını da ciddi bir şekilde muhakkak koymalı; hatta ötesinde hepsini bilmeli ve emrolunan sorgulama ve doğruyu bulma amacını hakkını vererek tevhide ulaşma gayesini gerçekleştirmeli. Nihai olarak %90'ımızın evinde olan ama iyi ihtimallerle konuşuyorum belki anca %50'mizin okuduğu kitabımız Kuran-ı Kerim. Kim demişti, ne zaman demişti bunu hatırlamıyorum ama şöyle bir cümle kulaklarımda hep çalınır: ''Sevgilinizden mektup gelse heyecanlanırsınız, hatta açar ara ara sürekli yeniden bakarsınız. Peki, sizi Yaratan'dan size bırakılmış bu önemli, sayılarca mektubu(ayetleri) neden hiç merak edip okumazsınız?'' Bu gerçekten çok vurucu bir hatırlatmadır. Burada seçtiğimiz din islam dahi olmasa inanmayan biri için bile iddia edilen Yaratıcı'nın kitabı ne diyor diye okunmalı, sorgulanmalı, düşünülmelidir. İnsan bu dünyaya var olmanın merakı dışında nasıl dış meraklara salındı oysaki. Nasıl oyalandık, kaybolduk! Kendi hayatımızı, yaşam amacımızı mı önemsemedik; Yaratan'ı mı önemsemeyip(haşa) yüz çevirdik bilemiyorum veyahut insanın içine düştüğü yarım yamalak bilgi ile ''ben biliyorum'' meydan okuma kibrinden mi arınamadık?? Öyle ki çoğumuz müslüman, fikri var ama büyük çoğunluğu okumalarımızdan değil, kulaktan dolma öğrendiklerimizden ve sorgulamadan kabul ettiklerimizden ötede değil maalesef ki. Bu saydığım sınıflar bir eleştiri değil içinde benim de var olduğum üzücü bir değerlendirmedir yalnızca. Velhasıl Kuran'ı okumayarak kainatı okumayı da reddedişime rağmen Allah nasip etti ve bir kere tamamen sonuna gelebildim ki bu bir son değil, hayat boyu yolculuk edecek bir rehbere olması gereken yüzlerce okumanın başıdır. Diğer tüm okumalar her seferinde düşüne düşüne, daha iyi anlayarak, uygulamaya gayret ederek okumalar olacaktır inşallah. Tüm bunların yaşanmasında özellikle bu elimdeki mealin inanılmaz büyük bir etkisi var. Tabii ki okumamak bir bahane değil -hele ki araştırabilme sahasının sonsuz olduğu şu çağda kendimizi kandırmayalım- kendi hatamdır ve bunu meallere yüklememek gerekir fakat bir tesadüf sonucu elime gelen bu meal diğer meallerin %90'ında karşılaşmadığım bir niteliktedir -ya da dar bir araştırmanın cahilliği içinde kalmışımdır yanılıyorumdur bu da ihtimal dahilinde olabilir- En azından kendi araştırmalarım arasında iddia edebilirim ki bu kadar temiz bir günümüz türkçesi, ayetler arasındaki bağlamlara yer verme, kıraat farklılıklarını yansıtma, parantez ile tarihsel hatırlatmalar koyma ve dipnotlarla açıklayıcı bilgiler verme nadir mealde var. Elime ilk aldığımdan beri çok memnunum, benim gibi ilk okuyan ve türlü konuda bağlam açısından zayıf halde biri için okunacak ilk meallerden biri olduğunu düşünmekte, hatta ısrar etmekteyim. Bu meal üç hocanın 8 yıl boyunca çalışmasıyla ortaya çıkmış. Kendimin müslüman olmak, bunu taşıyabilmek gayreti dışında hiçbir yere, kişiye, düşünceye inatçı bir bağımlılığı olmadığı ve olmayacağından normalde de hiç tanımadığım, ismini duymadığım veyahut bir yerde izlemediğim bu 3 hocanın kalbimde yeri çok ayrıdır ve bu meal bittikten sonra kendilerine çok duacı oldum. Mutlaka ki kendilerinin de belirttiği gibi kusur ve eksiklikler olabilir. İnananlar için ortak fikir zaten şudur ki mükemmellik, kusursuzluk bir tek Allah'a aittir. Ne var ki bu meali diğerlerinden ayıran farkı okuma şansı eline geçenler anlayacaklardır sanırım. Bunu sadece bir iddia olarak bırakmamak ve burda çok uzatmamak adına zamanında araştırmış ve bir röportajlarını kaydetmiştim. Nasıl bir çalışma yürüttüklerini, neyi hedeflediklerini, ne gözettiklerini görmek, örnekleri de okumak adına yaklaşık 15 dk sürecek röportajlarına bakmak size önemli bir bilgi verecektir, bu adımı atlamamanızı öneririm. turkocaklari.org.tr/soylesiler/prof... Bilmem buraya kadar kimse okuyacak mı -ki bunu çoğu incelemelerde olduğu gibi kendime not olarak bırakıyorum- ama isterim ki gerçekten bir farkındalık yaratsın ve her şeyi okumaya olan merakımızı kendi kitabımıza da duyalım ve 'ne diyor, bana mesajı nedir?' anlayalım. ''O şu diyor, bu böyle diyor, ben böyle öğrenmiştim''den önce kendimiz düşüne düşüne akletmeye başlamaya ve gelip geçeceğimiz şu ömürde bizim için gönderilmiş mektuplara en azından bakmayı ihmal etmeyelim. Mealin parantezlerle açıklamalı-yorumlu olmasından kastının ne olduğunu bir örnekle göstermek isterim: (Nahl Suresi/93): Allah dileseydi şüphesiz hepinizi (tevhid inancına dayalı) tek ümmet yapardı. Fakat O, dilediğini (dalalet yolunu tercih edeni) dalalette bırakmış, dilediğini (hidayet yolunu tercih edeni) de hidayete erdirmiştir. Sonuçta hepiniz bütün yapıp ettiklerinizden sorguya çekileceksiniz. Birçok mealde bu ayeti anladığımızın ve kafamızın karışmasının aksine dileyenin son noktada Allah olduğunu unutmadan Necm/39 u tasdikleyen şekilde insanın çabası, emeği, gayretinin onu hidayete erdireceğini ve biz onu kendi irademizle aramasak, ona bir adım gitmezsek olmayacağını; ancak dileyene ve onu isteyene verileceği Kuran'ın bütünsel bağlamında doğru olanın bu olduğunu hatırlayalım.Yazıma burada son verirken Kuran yani 'Okunan'ı okumak, hidayeti dilemek ve başlangıç olması umuduyla....
Yüce Kur'an
Yüce Kur'anMustafa Yıldırım · Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları · 201133 okunma
·
86 görüntüleme
Kübra Şen okurunun profil resmi
İncelemenizi bir çırpıda okudum, o kadar açıklayıcı ve teşvik edici olmuş ki bende alıp okumak istiyorum. Çok teşekkür ederim 👏
Koalamundo okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim yorumunuz için. İnşallah erişir ve okursunuz bu mealide. Kalbinize/ kalbimize inmesi duası ile selamlar❤️
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.