Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

342 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Mitolojiye bayılıyorum!!! E artık zamanıdır gerçekten, doğu kültürü ve mitolojisine de batınınkine olduğu kadar aşina olmanın. Terazinin sadece bir kefesini doldurmak gibi dengesiz, tek tip beslenme kadar yetersiz bir şey tek tip öğrenim. Böyle yetişen insanlar çok kolay eleştirip, yargılayıp, ceza kesiyorlar. Ne yazık ki çevrelerine de tek gözlerini yumup ya da at gözlüğüyle bakıyorlar. Bu öykü sadece ışık Tanrısı Sam ve Ölüm Tanrısı Yama' nın öyküsü değil. İnsanları daima muhtaç kılarak gücü tekelinde tutmaya çalışanlarla, halkın gelişiminin, özgür bırakılmasının gerektiğini düşünen mücadeleci bir adamın öyküsüdür. Hint Destanı Mahabharata' dan çokça esinlendiğini düşündüğüm yazar, ezelden ebediyete kadar sürecek ışık ve karanlığın savaşını farklı bir düzlemde anlatmayı tercih etmiş. 10.000 yıllık bilim kurgu destanı diye geçen Mahabharata' yı gördüm bu kitabın satırlarında. Hindistan’ın ulusal destanı Mahabharata “insanlığın öyküsü” anlamına gelir ve hem çok uzak geçmişte kaybolmuş olan bir uygarlığı anlatmakta hem de çok büyük bir savaştan bahsetmektedir. Orjinallik ise savaşta kullanılan silahlarda yatmaktadır. Savaşta kullanılan silahlar hem insanlara ait maddi silahlar, kılıç, ok- yay vb. hem de tanrısal silahlar; ışınlar, atomik silahlar, uçan araçlar, Mahabarata zeki canlılar arasında bir savaşta günümüz teknolojisinin bile çok ötesinde silahların kullanıldığını anlatır. Kitapla destan arasında çok ama çok fazla benzerlik var. Ancak yazar başka bir şey anlatmaya çalıştığı için hiç takılmadım ve bence yazar fonda bu görüntüyü kullanmakla çok iyi bir iş yapmış. Kitap kapağından alıntı; Dünya’nın ölümünden çağlar sonra, uzak bir gezegende bir grup insan teknolojik bilgileri tekellerine alıp halktan esirgeyerek kontrolü ele geçirmiştir. Tutsak dünyalarını da Hindu panteonunun kişiliklerine bürünerek yönetmektedirler. Onları tanrılaştıran ise teknolojiden yararlanarak geliştirdikleri ve tekrar doğuş zincirinde biledikleri güçleridir. Yıkım Tanrıçası Kali, Ölüm Tanrısı Yama ve Şehvet Tanrısı Krishna’ ya meydan okuyacak olan da bir zamanlar Siddhartha, şimdiyse Mahasamatman, İblis Tutan ve Işık Tanrısı olan Sam’dan başkası değildir. Merak edenlere Mahabharata destanından bir iki alıntı aşağıdadır; “Salva´nın uçan aracı çok gizemliydi, gökte bazen görünüyor, bazen de kayboluyordu. Yani görünmeme yeteneği vardı; Yadu Hanedanı´nın savaşçıları bu garip aracı bir türlü tam olarak algılayamadılar; bazen yerde, bazen gökte beliriyor sonra birden bir tepeye veya bir ırmağın kıyısına konmuş olarak ortaya çıkıyordu. Bu uçan harikulade araç, gökte bir ateş fırıldağı gibi dönüyor ve bir an bile yerinde durmuyordu.” – Bhaktivedanta, Swami Prabhupada, Krsna “Bir zamanlar Kral Citaketu, kendisine Tanrı Vişnu tarafından verilen parlak ve ihtişamlı bir uçan araçla dış uzaya yolculuk yapar ve Tanrı Şiva´yı görür… Oklar “ışınlar” Şiva tarafından yollanır. Işınlar güneş benzeri bir küreden fışkırır ve içinde yaşanan üç gök aracını kaplar ve o araçlar bir daha görülmezler.” – Srimad Bhagasvatam, VI. Canto, Bölüm 3
Işık Tanrısı
Işık TanrısıRoger Zelazny · İthaki Yayınları · 2016410 okunma
·
47 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.