Gönderi

islam'ın olduğu yerde din, akılla çelişmez insanın, kur'an'ın ifadesiyle bir sınav olan hayatta başarıyı ve mutluluğu yakalaması öncelikle doğru düşünmenin önündeki engelleri aşarak özgürleşmesine ve değer üretmesine bağlıdır. islam'ın olduğu yerde dinin, akılla ve bilimle çelişmesi düşünülemez insan, kendi varlığının ve çevresinde olup bitenlerin farkında olan, akıl ve hür irade sahibi bir varlıktır. bilinen varlıklar içinde, yaratıcı yetilerle donatılmış olan ve çevresini 'dünya' haline getirebilen tek varlık da insandır. yüce yaratıcı, en güzel şekilde yarattığı insana 'isimleri öğretmiş' (2/31), ona kelime ve kavramlarla düşünme yetisi vermiştir. işte insanlık, tam da burada başlamış olmaktadır. çünkü, isimleri ve isim vermeyi öğrenen insan, hazır buldukları ile yetinmemiş, bir yandan doğada hazır bulduklarına yeni katkılar yaparak kültür ve uygarlık yaratmış, diğer yandan da zihninde yeni bir dünya inşa etmiştir. bu sebepten, insanın yaratıcılığı düşüncede başlamaktadır. doğru düşünebilmek, doğru bilgiyi gerektirmektedir. insanın doğru bilgi ve düşünmeye en çok ihtiyaç duyduğu alan da din alanıdır. insanoğluna yardim din esas itibarıyla insanı özgürleştirmek ve insan hayatına anlam kazandırmak için vardır. yüce yaratıcı, rahmetinin ve merhametinin gereği olarak insanı vahiyle desteklemiştir. allah katından gelen son mesajlar peygamberimiz hz. muhammed'e gelmiştir. bu bakımdan islam son din, hz. muhammed de son peygamberdir. islam, insanın kendi varlığının farkında olmasını sağlayarak, aklı ön planda tutarak ve insanın özgürlük bilincini diri kılarak insanoğluna en büyük yardımı yapmıştır. kendi varlığının farkında olan insan, doğal olarak etrafında olanların ve olup bitenlerin de farkındadır. yaşayabilmek için öncelikle 'doğru', 'güvenilir' ve paylaşıma açıldığında 'savunulabilir' bilgiye ihtiyacı vardır. çünkü insan, bir yandan içinde bulunduğu koşullara uyum sağlamaya çalışırken, diğer yandan da kendine bir gelecek inşa etmek zorunda olan bir varlıktır. bu, aynı zamanda insanın kendini inşa etmesi, gerçekleştirmesi anlamına gelir. insanın, kur'an'ın ifadesiyle bir sınav olan hayatta başarıyı ve mutluluğu yakalayabilmesi, öncelikle doğru düşünmenin önündeki engelleri aşarak özgürleşmesine ve değer üretmesine bağlıdır. hayatın bütün alanlarında doğru bilgi olmadan hiçbir şey olmaz. din alanı söz konusu olduğunda, dinin temelinde yer alan 'dosdoğru olmak' (46/13) ve sağlıklı bir imana kavuşmak, ancak sağlam ve güvenilir bilgi ile mümkün olabilir. kur'an, ısrarla insanların doğru bilgiye ve belgeye dayalı olarak düşünmesini ve hareket etmesini istemektedir. işte pek çok müslüman'ın kafasını karıştıran ciddi sorunlardan birisi tam da burada başlamaktadır. din alanında doğru bilgiyi yanlışından nasıl ayırabiliriz? bu süreçte günaha girmiş olur muyuz? farkında olmadan kendimize zarar verir miyiz? bu tür soruları artırmak mümkündür. ancak hemen söyleyelim: düşünmekle, sorgulamakla ne günaha girilir, ne de dinden çıkılır. günah, eylemi; dinden çıkmak da bilinçli inkarı gerektirir. yüce yaratıcı ısrarla insanın düşünmesini, ancak, bilgi ve belgeye dayalı düşünmesini istemektedir. anlamı, yüce yaratıcı'nın bizim aklımıza güveniyor olmasıdır. gerçekten sağlam verilerle, ön yargılardan kurtularak düşünen her insan hakikate ulaşabilir. açık kanıtı, allah'ın affetmeyeceği tek günahın allah'a eş koşmak oluşudur. yüce yaratıcı, insanoğlunun gurur ve kibirden dolayı allah'ı inkar ettiğine dikkat çeker. bildiği kadar özgür insan aklıyla iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırabilir. öyleyse, doğru bilgiye ulaşmanın en kestirme yolu, aklı iyi kullanmaktan geçer. islam'da akla aykırı herhangi bir şeyin olması mümkün değildir. bu aynı zamanda, akıllı ve özgür bir varlık olmanın ve yaratıcı yetilerini etkin kılabilmenin de olmazsa olmaz koşuludur. insan, bildiği kadar özgür olabilir. din alanında doğru bilgiye kaynakların ve içeriğin sağlamlığı sorgulanarak ulaşılabilir. çünkü, kaynağı bilinmeyen bilginin içerik bakımından sağlıklı bir değerlendirilmesini yapmak her zaman mümkün olmaz. islam bilimlerinde bilginin kaynağı denildiği zaman ilk akla gelen, akıl ve vahiydir. kur'an'ın dışındaki her türlü bilgi aklın ürünü olup, beşeri bilgidir. vahyi bilgi, kur'an'da yer alan bütün bilgilerdir. hz. muhammed, kendisine gelen vahyi, vahiy katiplerine yazdırtmıştır. bugün elimizde bulunan kur'an, hz. muhammed'e gelen vahiylerden meydana gelmiştir. kur'an'ın dışındaki bütün bilgiler, hz. muhammed'in söz ve fiilleri de dahil beşeri bilgi kategorisindedir. akil da allah'in ayeti hz. muhammed'le birlikte vahiy kapısı kapanmış olduğuna göre, artık, hiç kimse islam'ın sınırları dahilinde kendisine vahiy geldiğini iddia edemez. dolayısıyla, müslümanların bütün tarihleri boyunca üretilen bütün bilgiler beşeri bilgidir; sonuna dek her türlü tenkit ve tahlile açıktır. bir alim, ne kadar bilgili olursa olsun, içinde yetiştiği koşullardan bağımsız değildir. bir bilginin apaçık, güvenilir ve savunulabilir olması, öncelikle onun, akla, eşyanın hakikatine, olayların mantığına uygun olmasına bağlıdır. akıl, insanı ilgilendiren her konuda neyin doğru, neyin yanlış; neyin akla uygun, neyin akla aykırı olduğu konusunda bize yol gösterebilir. bir meselenin aklın sınırları aşması ile akla aykırı olması aynı şey değildir. islam açısından doğru, sağlam ve güvenilir bilgi, kaynakları bilinen; akla, vahye ve yaratılışın yasalarına uygun olan; üretim süreçleri takip edilebilen bilgidir. kur'an, nasıl allah'ın bir ayeti ise, aynı şekilde akıl da, tabiat da allah'ın bir ayetidir. bu bakımdan islam'ın olduğu yerde dinin, akılla ve bilimle çelişmesi düşünülemez. doğru bilgiye sahip olan insanlar, bilgi üretmeye bilimin gücünü hissetmeye başlarlar. insanlığın geleceğinin belirlenmesinde, ancak bilginin gücüne sahip olanlar etkili olabilir. kur'an-ı kerim'den dualar 'rabbim! bana, anne ve babama verdiğin nimetlerden dolayı şükretmeyi, senin hoşnut olacağın iyi, yararlı ve güzel işler yapmayı nasip et. soyumdan gelecek nesilleri iyi insanlar eyle. ben sana yöneliyorum ve bütün kalbimle sana teslim olan bir kulunum.'
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.