Gönderi

252 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Zorunlu askerlik tabusu
Okuyucu kitlesi tarafından en başarılı eseri olarak değerlendirilen Ziyan, benim içinse hala "Azil", aslında bu ülke sınırlarında tabu bir kavram olan "askerlik" üzerine yazılan ve tarihi dokundurmalara sahip bir roman. Tek tabu kavram askerlik de değil bu romanda; zorunlu askerlik, doğu, Atatürk ve perişan kadınlar da kendine yer buluyor ve oldukça derin bir şekilde eleştiriliyorlar. Öncelikle kapak tasarımı değerlendirelim, özellikle işlediği konu ile birlikte düşündüğünüz zaman oldukça anlamlı hale gelecektir. Bir asker üniformalı gövde, kendi göğsünü ikiye yarıp açmakta ve buradan kalpaklı bir "şey" görünmektedir. Aslında bu bile kitap içindeki askerlik konusunda yaşanılan buhran ve ikilemleri ifade etmektedir. Tarih örgüsü ele alındığında, genel olarak bir romanın içine yedirilen romanlarda tarihsel çelişkiler söz konusudur. Hakan Günday kitabında bu durumu minimize etmiş olup çok dikkatli okuyucular tarafından fark edilecek kadar aza indrimiştir. Kitabın ilk başlarda sadece bir askerlik eleştirisi olacağını düşünüyorsunuz. Çünkü o şekilde başlıyor. İsyan içindeki doğuda askerlik yapan bir erin değerlendirmeleri ve yaşadıkları diye düşünmeye başlıyorsunuz ve burada kitaptan beklentinizi oldukça düşürüyorsunuz. işte bu bir Günday oyunu oluyor ve devamında sizi saran bir kurguyla başbaşa kalıyorsunuz. Burada belirtmek gerekir ki kitap bir askerlik romanı değil, kitap bir nefret ve huzursuzluk romanı. Kışla, askerlik ve diğer ögeler sadece ruh halinin tanımlanmasına yardımcı ikincil ögeler daha fazla değil. Zorunlu askerlik kavramını o kadar derinden işliyor ki söz konusu asker gibi sorguluyorsunuz bu kurumu. Bu kadar tabu kavramının hepsini romanında eleştirerek o kadar farklı şekilde işleyişi ve çıkarımları arasında boğuluyorsunuz. Hakan Günday karakterlerinin genel özelliğine sahip bir asker, iyi derecede yabancı dil, orta üstü aile ve eğitim. Bunlara rağmen normal olmayan ve farkındalıığını çok farklı şekilde değerlendiren bir karakter ve karşımızda. Geçmişin sürekli peşinden gelmesi gibi geçmişte yaptığı hatalar yüzünden bulunduğu noktada olan bir asker var. Bu asker ile Azil karakteri arasındaki bağ ise insanı şoke ediyor. Geçmişi yüzünden turizm jandarması yapılmayan ve bir de sosyal hayatın gereklerini yerine getiremeyeceğine inanılan diğer rehberlik ve danışma merkezindekilerle birlikte -30 derecede doğuda askerlik yapıyor baş karakterimiz. Buradaki çelişkiyi görüyor asker, yani turistlerle görüştürülecek kadar stabil bulunmayan ama her gün birliğin güvenliği adına silahla nöbet tututyor. Bu çelişkiyle birlikte kendini uyumsuzlaştırıyor “asker” ve kendisi gibi uyumsuzlarla birlikte nöbet tutuyor, üşüyor, üşüyor, nöbet tutuyor. Bölümlerin eksi olarak başlaması ve eksilerek bitmesi ise hakan gündayın psikolojik gerilim yaratmasının diğer yollarından sadece biri. Ufacık bir detay bile insanı bu şekilde derinleştirebiliyor. Tavsiye: Azil'i okumadan okumayın, bağlantıları kurmak daha rahat olacaktır.
Ziyan
ZiyanHakan Günday · Doğan Kitap · 20195,2bin okunma
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.