Gönderi
628 syf.
10/10 puan verdi
Meyra edebi bir eserden ziyade bir Müslümanlık, bir insaniyet meselesidir.
Bazı ülkeler ve şehirler var hiç hatrımdan çıkaramadığım hüzmü dindiremediğim, yüreğimde sızlayan sürekli duyumsadığım bir acı olarak gönlümde kanamakta olan Bunlardan biri de Bosna'dır. Her okuduğumda kahrolduğum hadiselerden oluşan hüznümü acımı iliklerime kadar hissettiriren bir eser. Kudüs'ün, Bosna'nın ve Doğu Türkistan'da ki müslümanlara eziyet edenler hallerinden zevk almakta, yapılan zulümler, kan dökerek müslümanları katletmek üzerine yapılmış komplolar bütünüdür. Ülkenin, şehrin adı değişse de odak müslamanlıktır. Müslümanları güya terörist ilan edenlerin asıl katil, cani ve kötülüklerini bastırarak kelimelerle oynayıp kendileri çiçekli fistanlarla kamufle ederek katlettikleri canice, insanlara insafsızca yaklaşımları ve yaptıkları zulümlerin bir kısmının dile gelmiş halidir Meyra...
Kitap;
İlk Baskı Yılı : 2019
Sayfa Sayısı : 628
Dil : Türkçe 'dir
Kitap da Sinan Akyüz, Avrupa’nın (medeniyet abidesinin) orta yerinde, bütün dünyanın gözlerinin önünde gerçekleşen 20. yüzyılın en büyük trajedisinden, Bosnalı Müslümanların soykırımından, müslümanlara yaşattıkları acılardan bahsediyor.
Kitapta diyor ki;
"Ölüm esaretten daha iyidir"
"Şimdi", dedi güçlükle hıçkırıklarının arasından, "biri gelip beni öldürmek isterse hiçbir şey hissetmem. O geceden beri bütün hislerim öldü çünkü. Bir anda herşey kayboldu. Anlamsızaştı kanayan yüreğimde."
Meyra, Sinan Akyüz'ün Bosnalı müslümanlara yapılan eziyetleri gözler önüne getirdiği acılarını içimde hissettiğim bir eserdir. Yazar eserinde, 20. yüzyılda Avrupa'nın orta yerinde, yaşadığı coğrafyada soykırıma uğrayan Bosna halkının yaşadığı tüm acıları gözler önüne sermekle kalmayıp, neden ve sonuçları arasında da okuru düşünmeye sevk ediyor. 20. yüzyılın son soykırım girişimi üzerine yazılmış aynı zamanda tamamen gerçeklere dayalı olarak kaleme alınmıştır.
Bosna'lıların çektikleri nasıl bir hüzündür ki okuyanın yüreğine oturtturur.
“Son günlerde,” diye konuşmasını sürdürdü Meyra, “bir duygu her karanlık çöküşünde gelip yakama yapışıyor. Onu yenmek için bir şeyler yapmak zorunda hissediyorum kendimi. Bazen korkum ve üzüntüm birbirine karışıyor. Sabrım, bütün korkularım, belirsizliklerim ve acılarım… Hepsi sanki bu duyguda bir araya gelmiş gibi. İşte o zaman aklıma sen geliyorsun, seni düşünüyorum. Özellikle de akşamın o ilk saatlerinde...”
Ve biz biliyoruz ki Rabbimizin belirtildiği üzere ; (Âl-i İmrân Suresi - 118)
يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تَتَّخِذُوا۟ بِطَانَةً مِّن دُونِكُمْ لَا يَأْلُونَكُمْ خَبَالًا وَدُّوا۟ مَا عَنِتُّمْ قَدْ بَدَتِ ٱلْبَغْضَآءُ مِنْ أَفْوَٰهِهِمْ وَمَا تُخْفِى صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ ۚ قَدْ بَيَّنَّا لَكُمُ ٱلْءَايَٰتِ ۖ إِن كُنتُمْ تَعْقِلُونَ
Ey iman edenler! Sizden olmayanları sırdaş edinmeyin, onlar size kötülük yapmaktan geri durmazlar, sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların ağızlarından nefret taşmaktadır; kalplerinin gizlediği ise daha büyüktür. Gerçekten size delilleri açıklamışızdır, eğer düşünüyorsanız!
Ve yine biliyoruz ki; (Al-i İmran Suresi, 140. ayet)
Eğer bir yara aldıysanız, o kavme de benzeri bir yara değmiştir. İşte o günleri Biz onları insanlar arasında devrettirip dururuz. Bu, Allah'ın iman edenleri belirtip-ayırması ve sizden şahidler (veya şehidler) edinmesi içindir. Allah, zulmedenleri sevmez.
"Bir halkın asıl gücü, tankı, topu, tüfeği değil, inançlı halkıdır. Bu halk yeter ki inansın, yeter ki istesin."
Bosna'da ki soykırımı bütün dünya sessizce seyretti. İnsan insanlığından utanır, çok yazık. Türk ve Müslüman bir genç olarak ruhumda benimle birlikte yaşayan, yaşatılan bu zulümlerin acısını unutmayacağım, artık sessiz kalmayınız unutturmayınız...
·
316 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.