Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

251 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
BİR ORTALAMA OKURUN ROMANI BİR KIŞ GECESİ EĞER BİR YOLCU
Benim için dalgalı bir okuma süreciydi. Düşündüm, sorguladım, estetik zevk aldım, eğlendim, sıkıldım, minik minik hayal kırıklıklarım da oldu. Birçok duyguyu bir arada yaşatan bir kitaptı kısacası. Her şeyden önce “Oldukça iyi bir kitaptı” diyerek kitabın hakkını teslim etmeliyim. Bunu kitapla ilgili okuduklarımdan hareketle benim olmayan, kabullenilmiş bir yargı olarak söylemiyorum. –Kabullenilmiş bir yargı mı kanaatim mi onu da sorguladım çünkü, sorgulamamı da sonuçlandırdığım için böyle rahat bir şekilde kendinden emin olarak yazabiliyorum- Roman Üst Kurmaca kavramı için oldukça şeffaf bir örnek. Ben eskiden üst Kurmaca kavramını kabaca hikaye içinde hikaye –Çerçeve hikaye- olarak biliyordum ama sonradan öğrendim ki okunulan metnin kurmaca olduğunu sürekli hatırlatmak da bu tekniğin bir parçasıymış. O nedenle şeffaf bir örnek dedim. Sürekli hatırlatılıyordu. Kitapta 2. Tekil şahıs tekniği kullanan bir anlatıcı vardı roman başlangıcının ve temel diyalogların dışında. Bu alışılagelmiş bir şey değildi. Kitabı okurken ister istemez “Bütün roman bu teknikle yazılabilir mi, böyle bir roman yazmak mümkün mü” diye düşündüm. İlerleyen sayfalarda Calvino bana bunun cevabını verdi. Yazabilirmiş ama bilinçli olarak yazmamış. Bir iki cümlede de kopukluk gördüm. Bu belki çeviri kaynaklı olabilir. O nedenle pek üzerinde durmadım. Okura okuru okutmak bile başlı başına dahiyane bir fikir aslında. Başlığımda ifade ettiğim, Calvino’nun da kitabın içinde sık sık vurguladığı gibi ortalama okuru konu alan bir romandı bu. Bu okurla pek özdeşleşebildiğimi söyleyemem ama kitabın ideal okuruyla özdeşleşip özdeşleşemeyeceğimi sınayamadım. İlk minik hayal kırıklığım işte burada başladı. Ben o ideal okurun gözünden de en azından birkaç roman başlangıcı okuyabileceğimi düşünmüştüm. 10 başlangıç vardı. Hiç değilse 2 başlangıcı bu şekilde bize sunabilirdi diye düşünüyorum. Kadın okurun ideal okur olduğunu kendim anlar mıydım bilmiyorum ama Calvino’nun sunuş yazısından öğrenmiştim zaten. Neyi ne için okuduğunu bilen bir okur olarak karşımıza çıkacağını belirtiyordu Calvino. Bu yönde açıklamalar vardı evet kadın okur Ludmilla ağzından. Ayrıca onu tanıyanların onun tercihleriyle ilgili fikirleri de vardı. Bunları not aldım. Bu cümlelerin bazılarıyla ilgili kendimce küçük küçük notlar aldım üzerinden daha sonra geçebilmek için. Kitabın çeşitli yerlerinden sezgi yoluyla ya da apaçık olarak Calvino’nun Bin Bir Gece Masalları’ndan ilham aldığı anlaşılıyor. Zaten yarıda kesilmiş romanlar en çarpıcı kanıt. Bunu yaparken gelenekseli kitabın birçok yerine yedirmiş yazar. Bunu da sunuş yazısında ortaya koymuş. Sunuş yazısını ilk olarak yüzeysel okumuştum okuma keyfimi sekteye uğratmaması için. Kitapta hatırı sayılır bir bölüme gelince, bazı konularda fikrim oluşmaya başlayınca dönüp tekrar okudum. Kadının cazibe merkezi olması mesela O kadar tanıdık ki Yine o tipik mutlu son Erkek ve kadın evlendiler. Bir eleştirmen romanın bitirilip bitirilmediği konusunda bir tereddüt yaşamış. –Ya da Calvino öyle sezmiş- Calvino da bitirdiğini, hatta çok geleneksel bir sonla bitirdiğini vurguluyor:. “Sözün kısası; sen 'geometrik romanı' atlamasaydın (ya da listenden silmeseydin), sorularının ve itirazlarının bir bölümü boşlukta kalacaktı; en başta da 'bitirilememe' konusunda. (Ben 'bitirdiğim' için sen dehşete düşüyorsun ve kendine şunu soruyorsun: "Bizimkinin bir dikkatsizliği mi söz konusu?" Hayır, tam tersine çok dikkat ettim ve öyle bir hesap yaptım ki, en geleneksel "mutlu son" -erkek ve kadın kahraman evlendiler-, genel kargaşayı kucaklayan çerçeveye damgasını vursun.)” (S. 9) Bu cümlelerden de anlıyoruz ki Calvino bilinçli bir şekilde yapmış bunu. Gelenekten aldığı ilhamı gelenekle tekrar yoğurmak istemiş. Bu anlaşılır, doğal bir durum. Bunu bir kusur sayamam ama daha farklı olsaydı daha güzel bir okuma sürecim olur muydu? Belki Mesela Erkek ve kadın sadece arkadaş kalsalardı hatta tek ortak noktaları kitap olsaydı ve okuma biçimleri ve okur türleri üzerine uzun sohbetler etselerdi Ya da en azından gelenekteki kadar tesadüf yoğun olmasaydı ve Ludmilla her olayda ve kitaptaki herkes için cazibe merkezi olmasaydı… Tabii bunlar benim öznel keyfim için daha iyi olabilirdi. Kitap için kesinlikle kusur sayılamaz ve gölge düşürdüğünü de pek düşünmüyorum ama yine de… Kitapla ilgili ikinci hayal kırıklığı diyebileceğim bir başka durum da kitabın sonlarına doğru maceranın ve hareketin artmasıydı. Ben kitaba başlarken hatta başlamadan önceye uzanan bir zamandır daha durağan bir kitap beklemiştim. Aslında bu hayal kırıklığı ilk hayal kırıklığımın bir sonucudur da diyebiliriz. Kitabın sonuna kadar Kadın okurun ağzından başlangıçlar okumayı beklemiştim. Tam öyle bir umuda kapıldığımda kendimi bir maceranın içinde buldum. –Macera filmlerde eğer kuru bir aksiyon değilse ve kaliteliyse çoğu zaman sevdiğim ama kitaplarda pek rastlamaktan hoşlanmadığım bir şeydir. Kitaplarda durmak, cümlelerden estetik hazlar yudumlamak ya da uzun uzun düşündürülmek isterim. Cümleler beni durdursun isterim yani- Son olarak gelelim on roman başlangıcına: Hepsi için uzun uzun yazma niyetinde değilim ama yazarken bir anda aklıma gelen bir şeyler olursa belki uzun uzun açabilirim. Kitapla aynı adı taşıyan roman başlangıcının başlarını çok beğendim. Sonra diyaloglar geldi ve o başlangıç bitti. Bu şekilde –Bu şekilde derken sadece oradaki ben anlatıcının yazar ve okurla ilgili izlenimlerini anlattığı şeklinde anlaşılmasın, Ben anlatıcının daha durağan hisleri betimlediği anlamında yazıyorum- birkaç başlangıç vardı. Kitabımızın temel kahramanı erkek okur-Ortalama okur- tam da diyaloglar geldiğinde ilginç buluyordu ve kitap bir şekilde bitmek zorunda kalıyordu. O okurla özdeşleşemeyişimdeki temel faktör buydu. Ben diyaloglarla ilgimi kısmen kaybediyordum,-Daha doğrusu kaybetmiyordum da durağan hislere olan ilgime nazaran sönüyordu diyebilirim.- Roman kahramanının –Roman içindeki başlangıcı verilen romanların yani- kendiyle, yazarla ve okurla ilgili gözlemlerini anlattığı uzun uzun cümleler çok ilgimi çekiyordu ve bunları okumaktan keyif alıyordum. En çok beğendiğim 4 başlangıcın adını yazarak ve pek beğenmediğim o 2 başlangıcın adını yazarak yorumumu bitireyim: Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu, Birbiriyle Bağlanan Çizgilerin Ağında, Birbiriyle Kesişen Çizgilerin Ağında, Oracıkta sonunu Bekleyen Öykü Hangisi Diğer başlangıçlarda da çok güzel pasajlar ve ifadeler vardı ama sevmediğim 2 başlangıç oldu. Bunlarda keyif alacağım bir şey bulamadım: Ay Işığında Aydınlanan Yapraklar dan Halının Üstünde ve Boş Bir Mezarın Çevresinde 02.01.2021  
Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu
Bir Kış Gecesi Eğer Bir YolcuItalo Calvino · Yapı Kredi Yayınları · 20222,807 okunma
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.