Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

264 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Şiddetsiz İletişim kitabında ele alınan konu başlıkları oldukça dikkat çekiciydi. Bunlar kısaca; gönülden vermek, şefkati engelleyen iletişim, hayati zenginleştirecek olanı istemek, enayinin gücü, kendimizle şefkatle bağ kurmak gibi birçok başlık altında iletişimin hem bize hem de karşımızdaki kişiye yönelik nelere dikkat edilmeli ve nasıl davranılması gerektiği hakkında bilgiler sunmaktadır. Şiddetsiz İletişim yöntemi ilk başlarda kamplarda ırkçılık sorunlarının çözümünde kullanılan bir yöntem olmuştur. Şiddetsiz İletişim; kişinin kendinden ödün vermeden karşımızdaki kişinin sorununu çözmeye yönelik neler yapılabilirin cevabını vermektedir. Konuştuğumuz kişiyi hedef almadan suçlamadan isteklerimizi karşılıklı konuşarak halletme yoluna gitmeliyiz. Bozuk olan ilişkilerimizi düzeltmeye yönelik çözümler sunan verimli bir kitaptır. Bu kitap insanın özünde olması gereken sevgi, saygı, merhamet gibi duyguların ortaya çıkmasını sağlayıcı bir yaklaşım sergiler. Kendimizle ve başka insanlarla nasıl iletişim kurmamız gerektiğini tüm yönleriyle bize sunmaktadır.  Saygı ve empatiyi geliştirmemize örneklerle destek vermiştir. Bizi şefkatten  kopararak şiddete yönelten nedir? Bu soruya yönelik verdiğimiz cevaplar bizim ne yapmamız gerektiğini gösterecektir. Biriyle konuşurken dilin ve kelimelerin ne kadar önemli olduğunu farkında olmalıyız. Konuşma tarzımız sert “şiddetli” olduğu zaman iletişim kurmanın baştan yanlış olduğu görüşüne varabiliriz. Bu şekilde başlayan bir iletişimin sonunun çokta iyiye gitmeyeceğini görebiliriz. Zor şartlar altında bile insanca davranmayı sağlayabilmek çok zor olabilir bu nedenle dil ve iletişim becerilerimizi geliştirmeliyiz. Şiddetsiz İletişim kitabı kendimizi ifade etme ve başkalarını dinleme becerimizi geliştirmemizi sağlar. Bu şekilde oturmuş olan yanlış ifadelerde zamanla düzelmeye başlar. Karşımızdaki kişinin de derinliklerinde yer alan duygu ve düşünce durumlarını da bu gelişme sayesinde anlayabiliriz. Bizleri saygı, sevgi ve empati kurmaya yönlendirmesi acısından da önemlidir. Katılaşmış algıların eğitiminde de aradığımız şeyler bize verecek güce sahiptir. Şiddetsiz iletişimin dört temel öğesi vardır. Bunlar; gözlem, duygu, ihtiyaç, istek/rica dır. Gözlem noktasında, yargılama ve değerlendirme yapmadan dile getirebilmektir. Yapın bir şekilde karşımızdaki kişinin hoşumuza giden gitmeyen şeyleri incitmeden iletmektir. Sonra bu eylemden gözlemelerimizi dile getirerek ifade etmektir. Şiddetsiz iletişim sürecinde kendimizi bu dört öğeyi yerine getirebilecek şekilde iletişime başlamalıyız. Şiddetsiz iletişimin sabit bir formülü yoktur. Bu sürecin getirdiği durumlara karşı geliştirilen davranış şekilleridir. Bu dört öğeyi ifade edecek şekilde kendimizi ifade etmeliyiz. Bu beceriler sayesinde karşımızdaki kişiyi empati geliştirerek dinleyebiliriz. Şiddetsiz iletişim her seviyede çok farklı durumlarda karşımıza çıkabilmektedir. Bu ne de annem şiddetsiz iletişim ve her alana uygulanabilir bir şekilde kabul etmeli ve bu şekilde bir davranış geliştirmeliyiz. Bazıları şiddetin iletişime özel ilişkilerinde kullanırken bazıları ise iş ortamında daha etkili ilişkiler kurabilmek için kullanmaktadır. Bu iki örnekten de anlaşılacağı gibi şiddetsiz iletişim hayatın her alanında yer bulmaktadır. Genel olarak şiddetsiz iletişim in ilk başlığına baktığımızda tüm varlığımızla karşımızdaki kişiyi dikkatle dinlemek ve ona karşı bir tutum geliştirme den önce kendimizi iletişime hazır hale getirmek ve karşılıklı bir istek halinde duygu ve düşüncelerimizi karşı aktarmanın genel bir adıdır. Şefkati Engelleyen İletişim: Bazı iletişim davranışları, şekilleri bizi şefkatten uzaklaştırır. Bizim gibi davranmayan, değerlerimizle örtüşmeyen davranış sergileyen kişilerle yanlış veya kötü olarak ima ederek nitelendirmek çok doğru değildir. Yargılayıcı ifadeler hedef alıcı şekilde kullanıldığında iletişim sorunları ortaya çıkabilir. Sürekli bu davranışları sergilemek yargılar dünyasına hapseder. Bu dünyada “kimin ne” olduğuna odaklanırız. Başkaları hakkında yorum yaparken, bir sonuca varırken aslında kendimiz nasıl ise sonucun da o yönde çıkması olasıdır. İnsanlar değerlerimizi ve ihtiyaçlarımıza gönülden yakalamak yerine korkarak yaklaşırsak bunun sonucunda da o şekilde bir karşılık alırız. Korku, suçluluk duygularıyla hareket etmek ise bize duygusal yönde bir ağır etki eder.  Değer yargıları ile ahlakçı yargıları birbirinden ayırt ederek hareket etmemiz gerekiyor. Herkesin farklı değer yargıları olduğunu bilmemiz gerekiyor. Olumsuz bir şiddetin göstergesi olarak; insanları sınıflandırarak ve yargılayarak yaklaşılırsa ortaya çıkar. Hepimizin belki de en mutsuz olduğu konu başkalarıyla karşılaştırma yapılmaktır. Yazarın dediği  gibi; “ Eğer okuyucular hayatı kendileri için dayanılmaz hale getirmeyi gerçekten istiyorlarsa kendilerini başkalarıyla karşılaştırmayı öğrenebilir.” demektedir. Bu nedenle karşılaştırma yapmak oldukça olumsuzluğu da beraberinde getiren bir durumdur. Karşılaştırmanın başarı şeklinde olanı insanların birbirlerine karşı sevgi yerine kin ve nefretle yaklaşmasını sağlar. Her birimiz kendi düşüncelerimizden yola çıkarak iletişim kurmaya çalışırsa eğer sorumluluklarımıza ve bilinçli olma yönümüze gölge düşürmüş oluruz. Başka bir seçenek olmadığını, her şeyin bittiğini hissettirici bir dil kullanmak yerine seçeneklerin olduğunu bunu deneme yoluna gitmenin daha uygun olacağını hissettirmiş gerekiyor. Diğer bir iletişim biçimi olarak ise isteklerimizi talep olarak ifade etmektir. Bir talebi doğrudan söylemeyi tercih etmezsek bu durum karşı tarafın kendini yetersiz hissetmesine yol açabilir. Kim ne hak ediyorsa ona o şekilde davranmalıyım görünüşünden uzaklaşarak kurtulan iletişim daha etkili olur. Aynı durum ödül ve ceza konusunda da aynıdır. Biz ne hissediyorsak bunu düşünerek değil karşılıklı ortak nokta da buluşmak gereklidir. Hayata karşı yabancılaşmamızı sağlayan iletişim baskıcı toplumlardan kaynaklı bir durumdur. Bu nedenle iletişim derin bir siyasi kökene ve felsefeye dayanmaktadır. Şiddetsiz İletişim, kalıp genellemeler yapmaktan kaçınmayı gerektiren bir süreçtir. Bu  süreçte zamana ve bağlama ait gözlemler yapmak gerekir. Gözlem ve değerlendirmeyi birbirinden ayrılmak gerekir. Basit genellemelerden kaçınmanız gerekir. Bir cümlenin doğrudan değil dolaylı olarak aynı sonuca varacak şekilde ama farklı ifade edilmesi iletişimin önemli bir özelliğidir. Kendimizi ifade etmek için diğer bir unsur da duygularımızdır. Duygular net ve somut bir şekilde ifade edebilmek için sözcük dağarcığı oluşturmak önemlidir. Bu sözcük dağarcığının oluşması daha kolay bağlantı kurmamızı sağlar. Kırgınlığımız varsa eğer bunu ifade etmek daha kolay bir iletişim kurmayı kolaylaştırır. Duyguları düşüncelerden ayırmamız gerekiyor. Dili kullanış biçimimiz duyguların ifade edilmesinde oldukça önemli bir unsurdur. Duyguları dile getiriş biçimimiz açık ve anlaşılır olmalıdır. Nasıl hissediyorsak bunu düşüncemizden ayırt ederek dile getirmeliyiz. Örneğin; Tedirgin hissediyorum yerine tedirginim demek daha doğru bir kullanım olur.  Duygular için söz dağarcığı oluşturmak bu nedenle çok önemlidir. Neyi nasıl dile getireceğimizi bu şekilde biliriz. Şiddetsiz iletişimin üçüncü bileşeni ise duygularımızın kaynağını kabul etmeyi gerektirir. Duygularımız, başkalarının yaptıklarını nasıl algılayacağımız ve o anadaki beklentilerden  oluşur. Birinden olumsuz bir cevap duyduğumuzda dört seçenekten yola çıkarak bu duruma tepki verebiliriz. Birinci olarak bu suçlamalı üstümüze almak, ikinci olarak konuşanı suçlamaktır, üçüncü olarak kendi duygu ve düşüncelerinizi algılamak, karşımızdakinin duygu ve ihtiyaçlarını seçmektir. Bunlara uyarak cevap verir şeklimiz oluşabilir. Bir kişi eleştiri ve olumsuz bir düşünce duyduğunda hemen savunmaya geçmek için çaba harcar. Duygularımızı ihtiyaçlarımıza ne kadar doğrudan bağ kurarsak karşınızdaki kişiye de şefkat ile yaklaşabiliriz. Duygusal sorumluluk geliştirme sürecini üç aşamada değerlendirebiliriz. 1.       Duygusal Kölelik 2.       Başkaldırı Aşaması 3.       Duygusal Özgürlük Şiddetsiz iletişim sürecinde başkalarını eleştirmeden, teşhis etmeden, suçlamadan şefkat uyandıracak biçimde yapmamız gerektiğini bilmeliyiz. Bir kişi ile iletişime geçeceğimiz zaman istemediklerimizden daha çok istediklerimizi dile getirerek başlamalıyız. Bir şey isterken ve rica ederken olumlu bir dil kullanmalıyız. Net olumlu ve somut bir dil kullanarak ricada bulunmak gerçekte ne istediğimizi açığa çıkarır.  Belirsiz bir dil kullanmak ise karışıklığa yol açar. Karşılıklı konuştuğumuz kişiden ne istediğimizi açık ve net olarak karşı tarafa hissettirebilir dinimiz oranda ihtiyaçlarımızın karşılığını alabiliriz. Şiddetsiz iletişim birini kullandığımız alanlardan hangi konuda doğru bir yaklaşım bekliyor Sak Bunun bilincinde olmayı ve bunun somut eylem dilinde de rica etmeyi gerektirir. Karşınızdaki kişi istediklerimizi talep olarak anlarsa karşısında İki seçenek görür boyun eğmek ya da baş kaldırmak. Cüce adamı talepte mi bulunduğumuzu konuşanın ne yaptığını gözlemleyerek anlayabiliriz. Karşılıklı konuşma esnasında empati göstererek ricada bulunduğunu anlarız ve bunun talep değil rica olduğunu hissedebiliriz. İlişkilerimizi dürüstlük ve empati üzerine kurarsak amacımızı da o oranda gerçekleştirmiş oluruz. Bazen niyetimizin farkında olsak ve karşımızdaki kişiye bunu hissettirmeye çalışsak da karşımızdaki kişi bunu talep olarak algılayabilir. Ricalarımız karşı taraf tarafından anlaşılmadığını da kartınızdaki kişiyi yargılamaktan kaçınmalıyız. Karşılıklı ilişkilerimizden ne almak istediğimiz konusun da ne kadar net olursak istediğimiz cevabı alma konusunda da olasılığımız o kadar artar. Karşılıklı ilişkilerde diğer bir önemli etken empati kurmaktır ve bu empatiyi anlamaktır. Karşımızdaki kişinin yerine kendimizi koyarken onun bunu nasıl karşılayacağı oldukça önemlidir. Karşımızdaki kişi ne söylerse söylesin biz öylece durup iyi bir gözlem yaparak karşılı vermeliyiz. Duygularına ve ricalarına odaklanmalıyız. İnsanların ne düşündüklerinden daha çok neye ihtiyaç olduklarını saptamak gerekir. Empati, başkalarının ne hissettikleri, durumlara karşı vermiş oldukları tepkileri anlamaktır. Tabi bunu yaparken karşıt tepki oluşturmamak önemlidir. Empati demek, karşımızdaki kişiye akıl vermek ya da teselli etmek değildir. Bu durumda tam anlamıyla gerçekçi bir yaklaşım sergilemek gerekir. Başkası kendini ifade etme yolunu nasıl seçerse seçsin biz onun duygu, düşünce ve isteklerine odaklanmalıyız. Empati verebilmek için bizim kendimize karşı empati geliştirmemiz gerekir. Empati dünyaya farklı bir gözle bakmamızı sağlar. Karşılıklı empatiyi hissetmek bizi daha rahat hissettirir. Bir şeyler yapmayı bırak sadece gözlemle... Üstün, çalışkan, bir yere odaklanmış kişilerle empati kurmak çok zordur. Çünkü onlar sadece kendilerinin dediklerini önemserler. Bu nedenle karşılıklı empati olduğunda daha güvende hissederiz. Empati kurabilme yeteneğimiz şiddeti önlemimizi de sağlar. Sessizliğin arkasında yatan düşünceleri empati yoluyla ortaya çıkarabiliriz. Şiddetsiz iletişimin uygulama alanı kendimize davranış şeklimizdir. Şiddetsiz iletişimi kendimizden nefret edecek düzeye kullanmak yerine kendimizi geliştirecek güce doğru ilerlemede kullanmamız gerekir. Bir şeyi yapacağımız zaman bunun bizim için istek olduğu bir gereklilik olmadığı bilinerek hareket edilmelidir. Günlük yaşamda görev bilinciyle, dışsal ödüller için ya da suçluluk gibi sebeplerden kaçınmak için kendimize şefkatli davranma yoluna gidebiliriz. En tehlikeli davranışlarımız mecbur olduğumuzu hissedip yaptıklarımızdır. Bir şeyi yaparken bunu bilerek utançtan kaçınmak için yapmamız durumunda bu şeyden en sonunda nefret ederek uzaklaşmaya çalışırız. Diğer insanların biden beklentilerine karşılık veremediğimizi düşündüğümüz durumlarda suçluluk duymaktan korkar ve çekiniriz.  Öfkenin nedeni suçlayan ve yargılayan bir tavır takınmamızdan kaynaklanmaktadır. Bunun için kendi düşüncelerimizin içinde yatanları düzeltmemişiz gereklidir. İhtiyaçlarımızın farkında vardığımızda öfke , yerini hayata karşı davranışlarımıza bırakır. Şiddet hissi duymak başkalarının  bir şeyleri kendimizce hak ettiklerini düşünmemizden kaynaklanıyor. Şiddetsiz iletişim iç çatışma çözümlerinde kullanmak diğer yöntemlerden biraz farklıdır. Diğer tartışma yöntemlerinin yerine şiddetsiz iletişim de iki tarafında ihtiyaçlarını tam anlamı ile anlayıp odaklanmak ve ihtiyaçları karşılamak için stratejiler geliştirmek gerekir. Daha sonra her iki taraf birbirinin isteklerini ve ihtiyaçlarını anladıktan sonra karşılıklı dikkatli dinleme gerekir. İhtiyaçlar anlaşıldıktan sonra taraflar bu ihtiyaçları karşılayacak şekilde hareket etmeye çalışır. Taraflardan biri diğer kişinin ihtiyaçlarına duymayacak kadar sıkıntı yaratıyorsa empati sürecini uzatır ve ilgili kişiye anlayıncaya kadar bu süreç devam eder. Tüm ihtiyaçlar karşılıklı olarak çözüme kavuşturuldu zaman olumlu eylem dili kullanarak bir çağlarda bulunma aşamasına geçilebilir. Koruyucu güç kullanımını tek amacı korumaktır. Kınama, ayıplama, dışlama ve cezalandırmak değildir. Eğer çocukların kandırılmaktan korktukları için dişlerini fırçalıyorsa, bu bir istek doğrultusunda olmadığı için öz saygılarında çürümeler oluşur. Bu durumda kendi isteği doğrultusunda gerçekleştirilen eylemler onaylanmaktadır. İnsanların davranışlarını değiştirmek için ceza yoluyla bunu düzeltmek istemeleri bu ihtimalin daha da uzaklaştığını ve azalttığını görmemizi engeller. Bur şeyin ne için ve neden yapılmasını istiyoruz. Şiddetsiz iletişim Gözlem ve değerlendirmeyi birbirinden ayırt etmemizi düşünce ve ihtiyaçlarımızı fark etmemizi sağlar. kültürel koşullanmaya ilişkin farkındalığını da artar. Ters giden bir duruma odaklanmak yerine olmasını istediğiniz şeye odaklanmalıyız. Suçlayıcı veya öfkeli düşünceler içinde olduğumuz zamanlar kendinize sağlıklı bir içsel dünya oluşturmamız gereklidir. Ters giden bir duruma karşı odaklanmadan yapmak istediğimiz şeye odaklanarak devam etmeliyiz. Zamanla Kendimizi de dinleyerek ihtiyaçlarımızı anlayıp stresimizi yatıştırmaya çalışmalıyız. Bu nedenle şiddetsiz iletişim olumsuz düşüncelerimizi anlamamızı sağlayarak içsel  iletişimimizi geliştirir.
Şiddetsiz İletişim
Şiddetsiz İletişimMarshall B. Rosenberg · Remzi Kitabevi · 20201,679 okunma
·
291 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.