Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

SİMON DÖ BOVUAR'A APAÇIK MEKTUP '''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''''' sayın simon dö bovuar doğrusu çok güzel gözlemleriniz var "kadın, bu meçhul" üstüne ve çok güzel gözlemlerinizden de güzel hârika deneyleriniz "erkek, bu malûm" üstüne siz olmasaydınız eğer şu belâlı yüzyılda inanınız ki bana lütfen kadın denen o çok çok bilinmeyenli denklem o cennet o cehennem çözülmeden kalacaktı karanlıklarda sayın simon dö bovuar ve kim bilir nezaman ve-kim bilir nerde nasıl hangi meçhul İskender bir kılıç darbesiyle bu kördüğümü kadın denen o meçhulü itecekti aydınlıklara... ... bereket siz geldiniz de sayın simon dö bovuar ve bir de mösyö sartr şu kadar milyarda yürekli iki kişi verdiniz de el-ele kafa-kafaya bitirdiniz bu işi aydınlıklar getirdiniz bu karanlık dâvamıza fransa'da kuşkusuz İsveç'te kesinlikle almanya'da yüzde yüz hollanda belçika danimarka ve Saygon'da yüzde beşyüz kazablanka şanghay beyrut ve yanki'li filoların fink attığı bütün limanlarında dünyanın yüzde binbeşyüz sömürülen topraklarda mutlaka pazarlarda elbette elden ele dolaşıyordur o eşsiz görüşleriniz "kadın bu meçhul" üstüne bir ekmeğe - meselâ bir şişe süte bir dantelli külota -ne bileyim bir vizon kürke bir spor arabaya -meselâ142 bir akşam içkisine - sözüngelişi bir kalantor yemeğe - meselâ bir villâya bir köşke bankada bir hesaba - meselâ bir çekimlik eroine esrara Isd'ye, meselâ yâni sözüngelişi ne gelirse usunuza işte ona, meselâ hani şu insanın içini gıdıklayan ne varsa yeryüzünde ona işte - meselâ özgürce bağımsızca ve tastamam kişilikli ve hiç kimseden korkup çekinmeyerek yâni ödünsüz eşitlikli tam eşitlik içinde satıyorlardır kadınlar etlerini kaldırıp yıldızlara bacaklarını korkusuzca meydan okuyorlardır erkekler saltanatına... ... yalnız bir nokta var sayın simon dö bovuar bilmem ki saatleri nasıl geri çalıştırmalı kadın denen o meçhul'ü bilmem ki nasıl alıştırmalı fareden korkmamağa.? üstyapısal bir olay mıdır bu korku yoksa altyapısal mı bir önemli sorun da bu sayın simon dö bovuar.! emperyalizm denilen o sinsi o sıvaşık o pis canavar bırakıp da tankı topu uçağı binbir kılıktaki cıa şeytanlarını -ne bileyim bırakıp da satılmışı uşağı atomu hidrojeni bir yana atıp fare tümenleri beslemeğe kalkarsa - meselâ nasıl etmeli.? evet bir de şu var yâni hani şu ayakta işeyebilmek işeyememek yâni şu eksiketeklilik sorunu.! bana inanınız ki lütfen sayın simon dö bovuar o başbelâsı kompleks -üzülerek söylemek zorundayım ki bizlerde de var biz sakallılar da ne yazık ki artıketeklilik kompleksi taşıyoruz ve müthiş bozuluyoruz bu işe.! ... çünkü efendim ne zaman çıksak çişe boy hedefi gibi dikilip dursak hele de çokça kaçırmışsak şarabı bidon bidon birayı yuvarlamışsak caddeler de karanlıksa o saatlerde gölgeler dantel dantel bana inanınız ki lütfen kurt kapacak sanıyoruz mereti korkuyoruz korkuyoruz sayın simon dö bovuar dehşetli korkuyoruz.! korktuğumuz içindir ki gizleyecek bir köşecik arıyoruz ve yine inanınız ki bana lütfen ekonomik ve sosyal ve siyasal ezikliklerden de beter koyuyor [insana bu hınzır kompleks.! düşünsenize azıcık sayın simon dö bovuar bezirganlar bezirgânı mister sam bile artıkmalını sokuşturacak bir delik bulamamanın o savaşsal [çılgınlığı içinde saldırıp duruyor her önüne gelene.! kore'yi bir mardin dövmesi gibi taşıyor o sarışın o kılsız poposunda viyetnam'da ovuşturuyor nâzik neticesini.! şimdi de Ortadoğu'da uşaklarla maşalarla satılmışlarla amsterdam resimleri çektiriyor üçbuçuk atarken petkası.! ve şimdilik yıldızları paspaslıyor akbaldırlı bacakları kapitalizmin.! ... evet sayın simon dö bovuar bu işler böyle biraz.! üfürecekler münasip yerlerinden sayınlı senatörlerin o dişlek o şımarık silâh ve kan bezirganları ve de düdük düdük ötecekler pek sayınlı senatörler de münasip yerlerinden: savaş savaş savaş.! daha savaş çok çok savaş hep savaş kahrolmalı kurtuluş.! buna da barış diyecekler buna da demokrasi buna da dostluk aptallarla satılmışlar ve çomak sokanları da tekerlerine vurup yatıracaklar vurup yatıracaklar sayın simon dö bovuar ki bitmesin sömürü ki bitmesin uşaklık bitmesin orostopolluk vıcık vıcık bir toplumda çürük bir et parçası ve sıkılmış limon gibi o çöplükten bu çöplüğe yaratan ellerimiz sayın simon dö bovuar... ... biz bunları biliyoruz biz bunları yaşıyoruz her gün her saat fakat huysuz bir at gibi tepinip duruyoruz kovmak için sinekleri hepsi bu.! evet sayın simon dö bovuar bir de şu kızlık zarı sorunu yâni halkçası masalcası kızoğlankız meryemanamız.! belki de bilirsiniz bizde düveleri boğaya gösterirler -herhalde sizde de böyleydi bir zamanlar şimdilerde baytara gösteriyorlar -sizde de böyledir herhalde şimdi yânt baytar döllüyor düveleri döllüyor ama haspacıklar bir kez bile dönüp de bakmıyorlar baytar beyin suratına esmer misin a yiğidim sarışın mı kumral mı zengin misin yoksul mu tam benim dengim misin demiyorlar bir kez bile haspala ve durmadan dayak yiyor günahsız baytar bey de işkilli karıcığından: 'sarışın mı kumral mı benden daha güzel mi daha mı çok cilveli daha mı çok ateşli behey erkek bozuntusu behey şarapçı köpek sen beni kimlerle aldatıyorsun söyle bana söyle bana nedir bu isteksizlik.!' yâni demem şu ki biraz doksandokuz sıfatı cenâbırabbülâleminin ve kızoğlankız meryemanamız.! belki siz de bilirsiniz -bilmemeniz olanaksız pilici piliçlikten kurtaran horoz olsa da kör topal yoluk ve kıtipiyoz o mutlu piliçlik günlerini andıkça madam tavuk -niçin anmasın.?- gözlerinin önünden gitmezmiş o kör o topal o yoluk ve o kıtipiyoz horozcuk.! ... siz buna ne dersiniz siz fransız feministleri bilmiyorum pek ama bunu bizim köylüler böyle bildiriyorlar sayın simon dö bovuar.! tavuk inek ve de eşşek babında herbiri bir ordinaryüs froyof'dur bizim köylülerin bilirler de "alt kapıdan zamkinos'ı gerdekte siyasette üst kapıyı tıklatırlar nedense.? tıklatırlar ve yutarlar zokayı.! yâni demem şu ki biraz sayın simon dö bovuar: kızlık mızlık falan fıstık zar mıdır perde midir pilâv mıdır zerde midir her neyse işte hiçbir önemi yok gibi görünüyorsa da sizce yâni ki sölâ nö fe riyen'se de bizim buralarda son derece önemlidir bu mesele son derece.! ... bilinçaltı denilen o bataklığı bizimkiler görmüşler gibi geliyor bana froytflardan çok önce.! diyelim ki kuruntudur piliçlerde bilinçaltı piliçler anımsamazlar o şaşkaloz horozu ama ya insanoğlu odamı anımsamaz mösyö pavlov'j.? peki madam, ya bilinçaltı.? bilinçaltı yoksa eğer anımsamak yoksa eğer ne farkı var şu eşyadan ne farkı var şu maldan insanoğlunun.? "dedim dilber yanakların dişlenmiş dedi zülfüm değdi tel yarasıdır" kah kah kah kah.! ... sonra bir de şu var yâni: belki de bilmezsiniz ama sayın simon dö bovuar bizde delikanlılar "kadın denen o meçhulü kancık eşşek gerçeğinden varırlar.! şöyle bir düşünün ki lütfen algılayın ki sinemaskop pek de dudak bükülecek çeşitten bir gerçek değildir bu.! nasıl buldunuz bu tabloyu sayın simon dö bovuar.? görmek için bu gerçeği ne yüksek matematik ne de astronomik giderli yolculuklar gerektir size gelseniz buralara görseniz buraları öyle sanıyorum ki ağrı dağından da büyük olurdu bir başka kompleksiniz.! ah bilseniz nasıl üzülüyorum beni nasıl düşündürüyor kara kara boyunları günah gerdanlıktı papazlarınız.! küllenmeğe başlamasın yürekteki o ateş soğumağa yüz tutmasın kütür kütür ten doğuştan evliya sanabilir kendini insan.! ... ne bütün kadınlar simon dö bovuardır dünyada sayın simon dö bovuar ne de bütün erkekler sartr.! bakın işte arenalar: bir avuç fırtınadır arenalarda dişisiz karanlıklardan koparılıp güneşli alanlara fırlatılan o şimşekli boynuzlarıyla boğalar ve bir demet kanlı güldür kılıç yüzlü ölüme saldırması o şimşekli boğaların bakın işte tarlalar: kırılmış taşaklarıyla balta gibi boğalar boyunduruk boyunduruk salya sümük öküz olmuştur bakın işte salonlar: allanıp pullanıp milyoner kokonalar o yaldızlı salonlarda kızoğlankız yıldız olmuştur bakın işte erdemleri kapkaçtalizmin: itilip kaya gibi gerçekleri marksizmin manyaklıklar bunaklıklar kitap kitap söz olmuştur.! ... kavgamız bizim artıketeklilik eksiketeklilik kavgası değil kavgamız bizim emek-yemek kavgası sayın simon dö bovuar.! bize öyle gelir ki -bilmem buna ne dersiniz.?- dokununca toplumun altyapısına o nâzenin altyapısı da düzelir "kadın denen o meçhul'ür üstyapısı da.! o zaman ne kucak dolusu sakalı marks)ın ne de roza lüksemburg'un cascavlak yüzü kara kara derin derin düşündürüp durur bizi sayın simon dö bovuar.! bilmem buna ne dersiniz siz transız feminist egzistansiyalistlen.! evet oturup şimdi bir güzel gülmece yazmalıyım şu evrene ve büyük kavgasına yaratanların bir çift bacak arasından bakanlar üstüne sonra da bir patron bulup okutup üç beş kuruşa bu gülmece üzüntümü bir güzel kafa çekmeliyim artıketekliliğin şerefine.! ....................................... Hasan Hüseyin Korkmazgil
··
153 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.