Gönderi

632 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Oblomov – İvan Aleksendroviç Gonçarov Kitap Yorumu
Oblomov – İvan Aleksendroviç Gonçarov Kitap Yorumu Öncelikle kitabı okumama vesile olan etkenlerden bahsetmek istiyorum. Daha önce çeşitli mecralarda kitap hakkında yapılan paylaşımlar ilgimi çekmişti. Şuan ki bulunduğumuz karantina döneminde evlerimizde tıkılıp kalmış vaziyette bulunmamız sebebiyle de kitabın ana kahramanın evinden ve yatağından çıkmak istememesi arasında bir bağlantı kurmuştum. Karşıma son zamanlarda çok çıkmasından dolayı bende okumaya koyuldum. Şuan 220. Sayfadayım. Kitabın ilk sayfaları beni içine çekti. Döneminin insan ilişkileri hakkındaki derin analizleri de beni derinden etkiledi. Kitap 150 yıl önceden bugün dahi devam eden toplumsal sorunları ve insan ilişkilerini kendine özgü diliyle eleştirerek ortaya koymuş. Önem verdiğim birkaç cümleyi sizlerle paylaşmak isterim. ‘’Her şey; durmadan öteye beriye koşmalar, küçük ihtiras oyunları, hele de açgözlülükler, rekabetler, dedikodular, birbirini tepeden tırnağa süzmeler. Konuşmalarını dinledikçe insan budalalaşıyor. İlk bakışta zeki adamlar sanırsın, yüzlerinde ciddilik okunur, ama bütün söyledikleri şu bicim şeyler: ‘’Falanca veya filanca, bilmem ne satın aldı, bilmem neresini kiraladı.’’ Başka birisi: ‘’Aa! Olur şey değil; niçin acaba?’’ ya da: ‘’Falanca dün akşam kulüpte müthiş para kaybetti, bir başkası üç yüz bin kazandı.’’ İllallah bunlarda. Bunlar arasında insanlık nerede kaldı? İnsanlığın yüceliği, bütünlüğü nerede kaldı? İnsanlık ufak paralar haline gelmiş.’’ Sayfa 214 Aslında bir nevi insanların hayatı anlama yolunda hiçbir çabası olmaması sadece birbirleriyle uğraşmak üzere devam eden bir sistemi eleştirme yoluna girmiş. Bazen de insanları analiz etmiş onlar üzerinde toplumun içindeki bireylerin portrelerini çıkarmaya çalışmış. Aslında demeye çalıştığı herkesin birbirine içten bu denli kin ve nefret kustuğu. Herkesin amacı bir şeyleriyle insanları alt etmek ve aşağılamak olduğu. Kimsenin varoluşu ya da duyguları anlamak ve anlamlandırmak üzerine bir gayreti ya da düşüncesi olmaması. Oblomov bana aslında 1850 yılından 2021 yılına kadar değişen bir şeyin olmadığını gösterdi. Şuan da herkes birbirini gerçek anlamda dinlemekten uzak sadece kendini övmeyi ve karşısındakini küçümsediği gerçekliğini sundu. Bu eseri okuduğunuzda çok şey kazanacaksınız. Bitirmeme 400 sayfa var. Etkilendiğim yerlerde gelip buradan eklemeler yapacağım. Ve ilk yorumlarla son yorumlarımı beraber göreceğiz. Suan 300. Sayfadayım ve Oblomovun aşkını bulmasın bahsi ve hayatının çok yönlü bir şekilde değişmesinden bahediliyor. Aşkın akışına kendini kaptırmış olması ve saf bir aşk duyması bunun uğruna çabalaması anlatılıyor. İleride bu güzelliklerin söneceği korkusu ağır basıyor. Çok güzel ilerliyor. Oblomov gerçek bir tutkuyla bağlıydı. Ahh Oblomov ne çok sıkıntı çektin kendi kendine, kendini plan ve projeler içinde bitirdin. Sonra acılar çektin durdun. Oblomov’un ne kadar iyi niyetli ve saf biri olması ve toplum tarafından bir aşkın bile çok görülmesi ne acı. Şuan 535. Sayfadayım çok güzel gidiyor. Sabah devam edip bitireceğim. Şuan kitabı bitirdim. Aslında okurken bazı şeyleri bariz bir şekilde görüyorsunuz. Oblomov’u bekleyen acı son. Onca duygular, hayata karşı olan kayıtsızlık. Bu kayıtsızlığa sürükleyen insanların iki yüzlü oluşu. Hiçbir canlılık göstermeyişi. Sanki tamamıyla farklı bir aleme aitmiş gibi. Bazılarımıza o kadar tanıdık gelir ki bu hayat. İçindeyizdir belki de fark etmemişiz. Oblomovluk içimizin hep bir parçasıydı galiba. Bazımız kaçmak istedik ve inkar ettik. İşe yaramaz ki yaşayacak her zaman içimizde o. Oblomov bir insanlık şaheseridir. Kalırız ya hani bir anda ortada aynen öyle bırakıp gitmiştir bizi oblomov. Severiz oblomov gibileri çünkü sadece onda saf bir sevgi görürüz. İçinde öyle bir sevgi vardır ki kirlenmiş kalpler anlayamıyor. Kullanırlar çoğu zaman bu saflığı. Böyle bir sevgi nasıl olurda harcanırdı bu kadar basit bir şekilde düşünürüz. Ama dünya böyleydi işte. İyi olana yer yoktu ki. Belki de kendini günden güne öldürüyordu bu saf sevgi. Çünkü dünya öyle kirli ve alçak ki insanı uzaklaştırıyor hareket etmekten. Kendini bir köşeye çekiyor insan böylece soluyor içindeki çiçek. Tüm güzellikleri işte böyle harcıyor acımasız dünya. Dünyanın suçu yoktu belki de bu suç insanlarındı. Sürükleniyor insanlar bir sürü gibi. Yaşarlar ama farklarında değildirler. Hep bir zorunluluk içinde sürünürler. Ah ne yazık ki Oblomov gibiler hala bu acı sonla karşılaşmak tehlikesiyle baş başa. Oblomov sanki öyle yakın bir dostunuz oluyor ki duygularınızı saklayamıyor onunla yaşıyorsunuz. Alışıyoruz öyle alışıyoruz ki hayallerimiz artık gerçekleşeceği zaman dahi bırakamıyor saplanıyoruz olduğumuz yere ve bunlarda ince ince birer tohumlar gibi serpilmişti içimize. Kaybediyoruz hayata, yaşama ve hayallere olan bağlarımızı. Daha çok benim duygularımın elinden çıktı bu yazı. Kalbimin sesini dinledim bunu yazarken. Şu satırları da sizlere sunmak istiyorum. Oblomov’u belki biraz anlarsınız. En yakın dostundan dinleyelim. ‘’Saf altın gibi taşıdığı bu değer onun doğuşunda vardı, hayat o yanını hiç değiştirmedi. Birçok zorlukla karşılaştı, donuklaştı, uyuştu, neşesi, zevki bozuldu, yaşama gücünü yitirdi. Ama yüreği hiçbir sahteliğe düşmedi, lekesiz kaldı. En çekici kötülük onu ayartamaz, hiçbir güç onu doğru yoldan çıkaramaz. Bütün kötülükler etrafını alsa, dünyanın altı üstüne gelse Oblomov kötülüğün ardından gitmez, her şeye rağmen temiz, dürüst ve iyi kalır... Ruhu her zaman pırıl pırıldır. Onun gibi insanlara dünyada az rastlanır; kalabalıklar içinde birer inci gibidirler. llya'nın kalbi bozulmaz, insan her zaman, her yerde ona güvenebilir. Sen onun bu yanına bağlı kaldın, ben de bu yanı için onunla uğraşmayı hiçbir zaman bir yük saymayacağım. Birçok değerli insan gördüm, ama ondan temizine, ondan iyi kalplisine rastlamadım. Birçok insanı sevdim, ama hiçbirini onun kadar candan, derinden sevmedim. Onu bir defa tanıyan artık sevmemezlik edemez.’’ Sayfa 588 İçimizde derin bir burukluktu oblomov’u o hayat içinde kaybetmek. Bazılarımız için derin bir üzüntü bazılarımız da gözyaşı ile uğurlandı. Ama hep derin ve saf bir sevgi ile kalacak. Bunda hakkı da var.
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139.6k okunma
··
31 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.