Gönderi

432 syf.
1/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Geldik son kitabımıza... Nereden başlasam, nereyi taşlasam? Öncelikle SPOİLER uyarımı vereyim, malum bu üçüncü kitap. Bu biraz son kitap için biraz serinin geneli için kapsamlı bir yorum olacak, bilginize efenim. Bu konuda his olarak çok iddialıyım. Elbette asla bilemem ama inancım şu yönde: İlk kitabı yazarken yazarın kafasındaki kurgu bu değildi. Buna inanmaktan zorlanıyorum. Kafasını ya da kalbini açıp göremeyeceğimize göre bu muallak bir his olabilir ama çektiğim çile, gördüğüm bazı detaylar bana bunu hissettirdi. Evreni inceleyelim biraz. Zaman konusu tamamen muallak olan, fantastik bir evrendeyiz. Kadının kafası bana aşırı tuhaf geliyor. Sanki eski zamanlar gibi. At arabası var yani otomobil yok mesela ama yemek olarak waffle yiyebiliyoruz. Yani abi o kadar sırıtıyor ki böyle saçmalıklar beni yoruyor. Adını waffle olarak belirtmek şart mı gerçekten? He belki de bu yiyecek 1000'li yıllardan beri vardır, bilemiyorum ama içkilerine özel isim verip de waffle'ı orijinal dilden almak, bana sadece "kardeşim yapamadığın şeye bulaşma" dedirtiyor. Dil olayı da çok sıkıntı zaten. Kadın bir sürü ırk ve dil sallamış iki seride de. Zemenice, Ravka filmem ne. Ve bunlar cidden birbirinden farklı görünen, yaşayan, farklı gelenek göreneklere sahip topluluklar ama kitabı okuyup şunu diyemezsiniz mesela: Zemeniler sarışındır. Ravka'lıların dini budur. Hep havada uçuşuyor. Arada random atar gibi kelimeler atmış kadın araya ADGHJUJU diye, sonra başka bir karakter diyor ki bu Fjerda dilinde şu demek. Aaaa, vay be, hakikaten sen bu işi çözmüşsün bacım. Yani demek istediğim şu ki yazar, evrenini de her şey gibi plansız programsız düzmüş. Öyle yazdıkça gelişmiş gibi. Dur bu içkinin adı da şey olsun kvask, şu şarap olsun mesela. Dur buna şey diyeyim Shu, buna da Bili Bili, şu dil de Hebelece. İnandık mı? Yok yani. Neyse. Bu evrende insanlar ve Grisha'lar var. Ravka ülkesinde geçiyor. Nasıl olduğunu asla bilmiyoruz ama Darkling, soyunu kurtartmak için yaptığı planında beklemediği bir deney sonucu yüzünden Ravka'nın içinde karanlık ve kurak bir toprak oluşturmuş, ölümcül yaratıklar falan. Kendisi de bunları kontrol edemiyor. Bu yüzden de bir efsane olan Güneşin Elçisi'ni bulup onu kullanarak planını devam ettirmek istiyor. Bu adam, akıllı, plan ve program dahilinde işlerini uygulayan biri olarak veriliyor ama üçüncü kitabın sonunda falan artık ben yazara diyecek laf bulamadım. Yani ben adamın yaptığı kötülükleri yok saymıyorum ama bu adam baştan beri sırf canım böyle istiyor diye kötülük yapıyor olsaydı inanın canı ilk olarak Malyen'i boğmak isterdi. Adam her şeyi planı için yapıyor, bir amacı var ve üç kitap boyunca herkes bu plana karşı çıksa da alternatif bir çözümleri bile yok. En sonunda tek akıllarına gelen şey: Onu durduralım. VAY BE. Zeka küpü. İnsan hayran kalıyor. Neeeyse. İşte Alina bu gizli gücün sahibi. Bakın bu kızı okula alıp eğitiyorlar ama kurgunun büyüteç kısmını asla tam öğrenemiyoruz çünkü Alina okuduklarını anlamıyormuş, yersen. Yani birinci kitapta diyorlar bir büyüteç var, geyik. İki de ortaya çıkıyor ki büyüteçler bazen özel olur, ikincisi de var. Sırf sana özel. Bir alana bir bedava. Sanki efsane cuma indirimi, te allaaam. Sonra ikiyi de alıyoruz eeee üç de var. Yalnızca sana özel indirimlerle. Bir kere, ilk kitapta büyüteçlerin sadece bir kişiye özel olduğu ve kendisi öldürmezse işe yaramayacağı söyleniyor ama Alina alabiliyor. İkinci olarak büyüteçler aslında öyle değil sadece kimse aksini denemek istemez denerek ikinci büyüteç meydana çıkıyor. Onu da Alina için istiyoruz çünkü? Ve onu da kendi öldüremiyor ama gücünü alıyor. Bir kere bu büyüteçler hani kişiye özel ve tekti? Madem spesifik değil adam niye kendine almıyor? Kendin öldürmezse gücü geçmiyorsa Alina'ya niye geçti? Aman be Büşra soru sorma yav, çok sevilen ve satan seri oku ve alkışla. Darkling, Alina'yı kullanarak oluşturduğu karanlık bölgeyi yönetmek istiyor çünkü bunu kendi yapamaz. Niye? Saçma işte. Alina kaçıyor, Darkling kovalıyor. Birkaç yakaladım, kaçtı, hop geldi hop gitti derken işte Malyen melek oluyor. Darkling herkesi öldürücem, kötüyüm ulan moduna giriyor, Alina da şeymiş, azize. Böyle artist artist şeyler yapıyor ya nasıl güldüm anlatamam. Ya bakın çok fazla saçma şey var. Ucu bucağı yok. Seri bir finale gidiyor ama Himalaya'dan birisi sizi aşağı fırlatsa çizik almamanız ne kadar mantıklı ve normal olursa bu serinin sonu da öyle. Grishalar elini bağlarsan gücünü kullanamaz. Okey. Alina sahneye girer. Elim bağlıyken de ışığı çağırabilirim ama denizin ortasında kaçsak ne olacak? YAV SEN DEMİN DEMEDİN Mİ? Neyse, sakinim. Aşk yönüne gelelim. Bakın Malyen mal ama Alina da ondan aşağı kalmaz. İlk kitaptan itibaren gelişimi şu şekilde: 1)Malyen'e aşığım, keşke beni fark etse. 2)İnanamıyorum, Darkling gibi herkesin istediği biri beni mi istiyor? 3)Darkling'den öyle etkileniyorum ki! 4)Malyen mi dönmüş? Beni mi istiyor? Onu nasıl unutabilirim ki? 5)Malyen'i seviyorum, Darkling'i istemeden de edemiyorum. Aramızda bir bağ var. 6)Nikolai? Beni öpmesini istiyorum çünkü Malyen görür ve... İstemiyor muyum acaba? 7)Darklig'le Malyen sanıp oynaştım ve Nikolai beni kollarına alır mısın? 8)Kesin kararım Malyen. 9)Nikolai öpüşelim mi? 10)Anladım ki ne kadar birbirimizi sevsek de Malyen ve ben farklı dünyaların insanıyız. Halbuki Darkling beni anlıyor. 11)Darkling beni anlıyor ama onu affedemem. Malyen de olmaz. O zaman artık aşk değil ittifak kurmalıyım, kararım Nikolai. 12)Darkling'i görmek istiyorum. Onu görmem gerek. 13)Nikolai arkadaşım. 14)Malyen'siz yaşayamam. Bakın bunları sallamıyorum. Daha da devam edebilirim. Kadın hasta. Peki Malyen nasıl? 1)Alina'yla evlencem. 2)Oh, gelsin karı kız. 3)Alina ne kadar güzelleşmiş ve ne demek Darkling onunla ilgileniyor. 4)Alina abv. 5)Alina sensiz yaşayamam. 6)Alina sen şöyle böylesin. 7)Alina seni kıskanıyorum. 8)Ay canım çekti de Zoya ile takılayım. 9)Alina sana aşığım. 10)Alina senin koruman olucam. 11)Alina kılıcınım. 12)Alina saçlarımdan tut ve beni yerlerde sürükle. 13)Sen ne istersen o oluruz yavrum. Mesela kitabın başıyla sonu, aynı yere bağlanmış gibi görünüyor. İlk kitabın başında bahsedilen bir şey sonunda olmuş gibi. Nedir? Malyen çocukken diyor ki Alina'yla evleneceğim. Ve sonumuz bu. Ama bazı şeyler var ki ben görmezden gelemiyorum, gözümden de kaçmadı. Belki seriyi aralıklı bir zamanda okusaydım bu detayların çoğunu unuturdum ama Leigh beni kandıramadın be güzelim, hepsini 10 gün içinde okuyup kenara fırlattım kitapları. Bakın, Malyen karakterini ele alacağım. Serinin en büyük falsosu bu herif. Birinci kitapta Alina ile çocukluktan arkadaş, Alina çirkin o güzel, Alina asosyal Malyen karı kız peşinde, Alina beceriksiz Malyen ortamın aranan adamı. Şimdi, bu çocukken söz verdiği evlilik mevzusunun bir değeri olsa bir kere adam kızı başka bir kadınla birlikte olmaya giderken bilgilendirmez. Yani bildiğim kadarıyla birini canımızı verecek kadar seviyorsak, onunla evlenmek istiyorsak zaten gidip başkalarıyla yatıp kalkmaz ve o yokmuş gibi yapmayız. Bununla beraber üçüncü kitapta, bu söze vurgu yapılsa da ikinci kitapta Malyen, Alina güzelleşene ve başka bir erkeğin ihtimali ortaya çıkana kadar onu fark etmediğini kendisi söylüyor. Yazar karar ver. Bu adam aslında çocukluktan beri Alina'ya âşık mı yoksa gününü gün edip de kız elinden kaçana kadar onu sevdiğini anlayamayıp pişman mı oldu? Şimdi diyeceksiniz, koskoca seride seni tek rahatsız eden bu aşk mevzusu mu? Yoo. Bunlar hep genişleyecek, merak etmeyin. Birinci kitapta yazar Malyen'i sevelim diye yazmamış, bunu okuyan herkes rahatlıkla söyleyebilir. İkinci kitapta durum daha da vahim. Malyen ergenlik sınırlarında dolaşıyor, sürekli saçmalıyor. Peki üçüncü kitap? Adam aniden, iyilik meleği hâline geliyor. Bunu bir karakter gelişimi olarak bile göremiyorum, kusura bakmasın kimse çünkü karakter gelişimi dediğinin bir temeli olur, psikolojik altyapısı olur. Bu adam aniden 180 derece dönüşe geçiyor. Tıpkı yazar ve kurgusu gibi. Yani koca paragrafta demek istediğim bana sorarsanız yazar, birinci kitapta bambaşka bir şey planlarken üçe bambaşka bir şekilde ulaşmış. Bunun bilinçli olduğuna da neredeyse eminim ama dediğim gibi ispatlaması zor bir mevzu. Genel olarak toparlamam gerekirse... İlk kitabı sevdim, ikinciyi okurken usandım, üçüncü kitap akıcıydı ama her kelimesinden nefret ettim çünkü bana her şey saçma sapan haksızlıklar gibi geldi. Bu yüzden ben sevmedim, tavsiye edip etmeme konusunu ikinci seriyi bitirince kesinleştireceğim ama şu konularda netim: Kahraman anlatıcı en büyük hata. Karakter gelişimi verilememiş. Kurgu sallanıyor. Evrenin her detayı arkadan fos sesi çıkarıyor. Dili çok basit ama akıcı. Sevilecek karakterler yok değil ama denge bulamadım. Darkling olmasa beş para etmez. Yazarı bir daha okursam bile sevemem gibi. Cassandra Clare okurdum çocukken. Cehennem Makineleri serisinin ilk kitabına hastayım ama kadının tarzı bana kötücül geliyor, daimi kara listemdedir. Bu kadın o yolda ilerliyor, ikinci seri de böyle hayal kırıklığı olursa kara listeme girer. Ama seriyi bitirebildiğim için bunu da artı hanemize yazalım. 2.3/5, seri benim için budur anlayacağız. Yıldızlı beş olabilecekken kendini buraya getiren seriye de ne denir bilmem?
Çöküş ve Yükseliş
Çöküş ve YükselişLeigh Bardugo · Martı Yayınları · 20154,055 okunma
··
610 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.