Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

72 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
Sevilmeden büyüyen bir kadının içindeki boşluk dolar mı yuvasını kurduğunda? Bir boşluğun üstüne boşluk koyduğumuzda kapanır mı yaramız? Koşmaktan yorulursa ruhunda eksik kalan yanlarını düşünmeye vakti kalmaz belki. Hiçbir şeye yetişemez tam anlamıyla. Yemek yap, çocuk ağlıyor, işe git, ev işi, uğraş bir sürü. Her birinde ayrı maskeler, her biri duvarda asılı. “Aynı biz kadınlar gibi “ Anne maskesi, eş maskesi, iş kadını maskesi, aşçı maskesi, temizlikçi maskesi, güçlü kadın maskesi, bazen teker teker bazen üçer üçer takıyoruz, pandemi dönemi maskeleri gibi… Özgürlük ne zaman, ölünce mi, durunca mı kalp, ya da ilk yarayı aldığında sonrası belli midir bu hikâyenin? Kadını kadına anlatan enteresan bir kitapla buradayız bu defa. Olay örgüsü ve kurgusu çok iyi olan bu kitapta, şimdiki zaman ile geçmiş zamanda gidip geliyor kahramanımız, ilk yaranın izini takip etmemize ve hayat dediğimiz bağın zayıfladığı, o ilk boşluğa düşme anına tanıklık etmemize imkân tanıyor bu geri dönüşler. Daktilo basında geçmişi anlatırken bugüne ait yaraları da anlamamıza imkân tanıyor böylece. Bir rüzgâra kapılmış, durup düşünmeye zamanı olmayan, kendi hisleri ve tercihlerinin hiçbir önemi kalmamış, kendi hapishanesi içinde tutuklu, ne aradığını ve ne beklediğini bilmeden öylece oturup ölümü beklemek… Boşluk uzadıkça özlemek ölümü, daha çabuk olması için yollar aramak. Kendi içinde bu kadar fırtınalar koparken, her yapacağı işte duvardan yeni bir maske alarak bürünmek rolüne. Bir de gülümsemek zorunda olmak hatta. Gülmediğiniz zaman altında başka şeyler aranabilir belki. Bir eksiklik her zaman göze batar çünkü. Yaptıklarınız ne kadar görünmese de. “Hep bir şeyler eksik, bazen bir anı, bazen bir his, bazen kendilik.”Ve bazen de bir kelime, bir imge ya da bir yaşam. Yaşamın içinde bir düşünce. Düşüncenin sonunda bir eylem. Eylemin yanında bir isyan. Eksik olan, içimizde bir boşluk suretinde var oluyor. youtu.be/0L7i5Ta53Cg Hep o ilk yara yüzünden oluyor bunlar. Müzik dinlerken bile hep sözlerine dikkat etmek zorunda kalıyoruz. Sonra bir ağaçtan düşmüş gibi oluyoruz yoksa! “Dalından koparılıp boşluğa fırlatılmış bir kozalak gibi,”
Otopsi
OtopsiÖzge Lena · Can Yayınları · 2018431 okunma
··
94 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.