Hormon Bozucular
Artık herşeyin bir kolayı var.
Artık turfan da diye bir şey kalmadı, her mevsim her şeyi yiyebiliyoruz.
Artık tarladan, bağdan, bahçeden en yüksek verimi alıyoruz.
Artık çocuklarımızın harika mamaları, oyuncakları, giysileri var.
Artık endüstri öyle bir hale geldi ki, daha biz ihtiyaç duyduğumuzun farkına varmadan, ihtiyaç duyacağımız şey mağazada önümüze geliveriyor.
Ama madoalyonun öbür yüzü de var! Otizm artıyor, kız çocukları erken cinsel gelişim gösteriyor, bazı çocukların boyları aile ortalamasının altında kalıyor, obezite, diyabet artıyor, bazı kanser türlerine daha sık rastlanıyor, erkek sperm sayısındaki azalma artık bilimsel makalelere konu oluyor.
Çünkü kullandığımız, giydiğimiz, yediğimiz, içtiğimiz şeylerin çoğunda çeşitli kimyasallar var ve bunlar hormonlarımızın salınımlarını bozuyor, bazen hormonlara benzer etki gösteriyor, bazen de kendi hormonlarımızın etkilerini azaltıyor ya da artırıyorlar.
"Hormon bozucular" dışarıdan gıda, solunum veya cilt yolu ile vucudumuza girerek zararlı etkilerini gösteren ve çoğunlukla endüstride kullanılan kimyasallardır.
Evet öyle bir çağda yaşıyoruz ki artık savaşlar biyolojik. Bunu artık hepimiz biliyoruz. Sevgili dr. Atilla Büyükgebiz bize içinde bulunduğumuz durumu biraz akademik terimler de kullanarak açıklamış. Bizi hormonlarımız üzerinden nasıl etkilediklerini, bu konuda medyayı nasıl kullandıklarını, daha emzirme döneminden başlayarak nasıl hasta ettiklerini ve en önemlisi nasıl korunmamız gerektiğini gayet anlaşılır bir şekilde yazmış.
Kitabımızda bir de "çalınan geleceğimiz" diye bölümler bulunmakta ki; bu bölümlerde ki örnekler gayet düşündürücü.
Bilinçli bir toplum için oku, okuttur !!!
@profdrabuyukgebiz