Geçtiğimiz günlerde beni derinden etkileyen iki tane film izlemiştim. Bir tanesi Edebiyat ve Patates Turtası Derneği diğeri ise Özgürlük Yazarları'ydı. İki filmin de ortak noktası II. Dünya Savaşı ve etkileriydi. Özgürlük Yazarları'nı izlerken bir öğretmenin nasıl da bir geleceği etkilediğini çok net anlatmışlar. Gerçek bir hikaye ve kesinlikle tavsiye ediyorum. Filmde geleceğini göremeyen genç lise öğrencilerinin yaşadıkları anlatılıyordu ve öğretmenleri bir gün onlara Anne Frank'ın Günlüğü'nü verdi. Ben de daha önce Anne Frank adını duymuş olmama rağmen bir köşede kaldı. Ancak Özgürlük Yazarları'nda Anne Frank'ı öyle bir anlattılar ki hemen sipariş verdim,okumaya başladım. Ah ah nasıl geç kalmışım okumak için anlatamam. Biraz da Anne Frank hakkında yazmak istiyorum. Anne Frank, 1929'da Otto Frank ve Edith Frank'ın ikinci çocukları olarak dünyaya gelmiştir. Yahudi kökenli Alman vatandaşı olan aile II. Dünya Savaşı ile yaşam savaşı vermeye başlamışlardır. Anne Frank, 12 Haziran 1942'de doğum gününde günlük tutmaya başlamıştır. Henüz küçücük bir kız çocuğu iken yaşadığı zorunlu şartlarda kalemini bırakmamış ve 1944 yılına kadar da iki sene boyunca yazmayı sürdürmüştür. Anne, Arka Ev olarak adlandırdığı yerde sekiz kişilik bir ekip ile gencecik bir kız iken bu zorlu şartlara tanıklık etmiştir. 4 Ağustos 1944 sabahı kimliği belli olmayan biri tarafından şikayet edilmesi üzerine Anne,ailesi ve arkadaşları ile tutuklanmıştır. Annesi Edith Frank 1945'de toplama kampında açlıktan ölmüştür. Anne Frank ve ablası Margot tahliye edilmelerine yani kurtulmalarına günler kala tifüs salgınından öldüler. Babaları Otto Frank ise aileden toplama kampından sağ kurtulan tek kişi olmuştur. Otto Frank'ın eline Anne'in günlüğü geçince hemen bir vakıf kurmuş ve Anne'in günlüğünü için çalışmıştır. Kızının en büyük hayalini gerçekleştirmek için... Ben Epsilon yayınlarından Anne Frank'ın Hatıra Defteri adı altında çıkan baskısını okudum. Çok duygulandım ve hala öyleyim. Anne günlüğünde: " Günlük tutmak benim gibi biri için tuhaf bir duygu. Yalnızca daha önce hiç yazmadığımdan değil. Ileride ben de dahil hiç kimsenin on üç yaşında bir kızın aklından geçenlerle ilgilenmeyecekmiş gibi geliyor" diyor. Hayır Anne ,duygularını okumak ve yaşadıklarına şahit olmak, mücadelende seninle olmak bir onurdu. Kaç kişiye umut oldun bir bilsen ? Anne Frank'a mutlaka eşlik edin. Naçizane tavsiyemizdir. Kitaplarla kalın

Anne Frank'ın Hatıra DefteriAnne Frank · Epsilon Yayınevi · 20237,4bin okunma

·

46 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Buse Aleyna