Çok nadir görünen muazzam bir tarihi anlatım ve harika bir üslup. 1940lı yılların siyasi ortamı içerisinde gazeteci, ilerleyen yıllarda ise İsmet İnönü'nün damadı olmasına karşın tarafsız bir yazın. Metin Toker' in anlatış tarzı : 1946 yılında Türkiye Demokrasisi adına Tek Parti'den Çok Partili Hayata Geçiş adına roman tadında bir öğrenim sağlıyor. Bu dönemler arasındaki olaylara hakim olan ya da olmayan, ilgi duyan ancak tarihler arasında boğulacağını düşünen okurlara sunulmuş harika bir başyapıt. İçerik olarak Bu dönemleri ele alması gerek, İnönü, Celal Bayar, Nihat Erim, Adnan Menderes gibi isimlerin ağzından dökülen anı tadında cümleler, yer yer ülke siyaseti adına mizahi yaklaşımlar, ülke adına dönüm noktaları, meclis kavgaları, bir devrin sonu ve en önemlisi de İsmet İnönü hakkında bilinen yanlışlar ve ülke hayatı ve siyasetine katkıları yer alıyor. Okurken adeta 1940'lı yılların Türkiyesine gidiyor, siyasilerin Çankaya'daki toplantılarına adeta şahit oluyor ve görüyorsunuz. Tüm bunların yanında akademik çalışmalara da ana kaynak olması yönünden önem arz eden eser bitirildiğinde 1945-1950'li yılların Türkiye'sini tanımış, anlamış ve bilmiş okuyorsunuz. Küçük bir alıntıyla incelememe son vermek istiyorum. Alıntı Türkiye 'yi 2.Dünya Savaşı boyunca savaş dışı tutarak olası bir felaketin önüne geçen İsmet İnönü ile ilgili. "CHP'nin iktidarı terk etmesinden sonra İnönü ile karşısına çıkarılan bir çocuk arasında Balıkesir'de geçen konuşma ilgi çekici ve ibret verici olacaktır. Çocuk İsmet Paşa'ya şöyle diyecektir : " Ne yüzle buraya geliyorsun? Sen bana şekeri beş liraya yedirmedin mi?" İsmet Paşa şu cevabı verecektir : "Ama seni babasız bırakmadım. " Babasız kalmayanlar babasızlığın acısını bilmiyorlar, fakat şekersiz kalanlar şekersizliğin tatsızlığını biliyorlardı. "

Tek Partiden Çok Partiye (1944 - 1950)Metin Toker · Bilgi Yayınevi · 199020 okunma

··

107 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yusuf Karakartal