Gönderi

331 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
Yaşadığımız bu sürece eşlik edebilecek başka bir kitap gelmiyor aklıma. Aklınızın almayacağı satırlar, salgın günlerinin dehşet vericiliği ve en çarpıcı anlarıyla en beğendiğim distopya türleri arasına girdi. Jose Saramago’nun okuduğum ilk kitabı ve de son olmayacağı da artık kesin. Yazarı tanımam için birkaç sayfa okumam yetti. Tanımak derken imla kurallarını kullanışından bahsediyorum. Farklı bir üslubu ve farklı bir dili var. Sonu bir türlü gelmeyen virgüller ve upuzun paragraflar eşlik ediyor size, ancak endişelenmeyin bir süre sonra alışıyorsunuz ki zaten o paragrafların sonu gelmesin istiyorsunuz. Yazarın oldukça özgün bir tarzı var. O nedenle de ayrı bir sevdim. Alışıldık olmayan bir diğer özelliği ise kitapta hiçbir şekilde isim kullanmayışıydı. Örneğin; yaşlı adam, ilk kör, şaşı çocuk veya doktorun karısı gibi. İlginç gelebilecekler arasında bir de hangi ülkede olduklarından bile bahsetmemesi. Göremedikten sonra ülkenin ve isimlerin ne önemi var ki ? Enfes bir okuma sunuyor bizlere. Okurken orada bir karakter oluveriyorsunuz hemen. Bunun pek de iç açıcı olduğunu söyleyemem. Kitabın konusuna kısaca değinecek okursak eğer; yolculuk halinde olan birinin trafik ışıklarında beklerken aniden kör olmasıyla başlıyor hikaye. Ama bu körlük bilinen körlükten biraz farklı ve Yeşilçam’da karşılaştığımız körlüklerden değil :) Körlük kitapta bir metafor olarak yer alıyor. Biyolojik körlüğün yanında zihinsel, manevi körlük olarak karşımıza çıkıyor. Bunun yanı sıra körlük olarak bildiğimiz karanlık dünya burada “Beyaz Felaket” olarak adlandırılıyor. Kör olan herkes süt beyazı şeklinde bir görüşe bürünüyor. Üstelik körlüğün bulaşıcı olduğunu söylesem ne dersiniz? Kitapta herkes kör iken görebilen tek bir kişi var ve bunun sırrı son yaşanan olayda dahil çözülemedi. Siz bu kıyameti yaşarken görmeyi mi dilerdiniz ya da kör olmayı mı? Ben hangisini daha iyi olduğuna henüz karar veremedim. Körlüğün bir metafor olarak kullanılması şu satırlardan da anlaşılabilir: “Neden kör olduk. Bilmiyorum, belki bir gün nedenini öğreniriz. Ne düşündüğümü söyleyeyim mi sana? Söyle Bence biz kör olmadık, biz zaten kördük. Gören körler mi? Gördüğü halde görmeyen körler.” (Syf. 330)
Körlük
Körlük
@esrayolda
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104.5k okunma
··
4 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.