İslâm kültür ve medeniyetinin zirvesi Endülüs...
Endülüs denilince akla hüzün gelir. İhsan Süreyya Sırma Hocanın bu kitabını okuduktan sonra, Endülüs'ü ve tarihini daha iyi anlamak mümkün olacaktır. Müslümanlar tarafından üç senede fethedilenmiş olan Endülüs'ü, sekiz yüz senede ancak hileler ve kıyımlar ile geri almayı başaran İspanyollar ve Endülüs'ün içler acısı hâli. Ele geçirdiklerinden bu güne kadar imar etmek yerine harabeye çevirmiş, İslam'a dair hiç bir işaret kalmaması için uğraşmışlardır.
Özellikle çok farklı savaşlar geçiren, üzerinde asırlarca âlimler ve komutanlar barındıran Endülüs'ü okumak, tarihini bilmek için mutlaka okunması gereken bir kitap.
Kitabı bitirdikten sonra aklıma uzun zamandır okuduğum bir şiir geldi ve şiirinde anlatımı ile Endülüs....
Endülüs, Ah Endülüs
Sana geldim, görmeye
Yıkılmış duvarların
Yeni baştan örmeye.
Avrupa'nın kalbinde
Yer buldun da kendine
Avrupalı kalbinde
Yer vermedi nedense.
Al-Hamra sarayında
Yıkık dökük tuğlasın
Biz ağlamayalım da
Sana kimler ağlasın?
Medeniyet dediğin
Sadece bina değil,
Eğil Avrupa, önünde
Endülüs’ün sen eğil.
Kurtuba kültür demek
Başkent olmuş yıllarca
Cami ile Cemaat
Medreseyle talebe.
El yazması kitaplar
Kütüphane dolusu
Avrupalı korkuyor
İslam onun fobisi.
Şimdi hüzün süzülüyor
Yaş olmuş akar gözden
Kim soracak hesabı
Endülüs’ü üzenden?
Verilmiş üç seçenek
Acep nasıl seçilir?
Cebel-i Tarık ne zaman
Yeni baştan geçilir?
Kurtuba Camisinde
Namaz vakti geldi mi?
Namaza durmak için
Acep neyi beklemeli?
Cami olmuş kilise
Yürek dolusu acı
Medeniyet bu mudur?
Kırık gönül sancısı.
Endülüs gördüm seni
Eridi yüreğimin yağı
Kurtuba’nın kalbinde
Dağılmış iman dağı.
İkibinondört senesi
Halin yine perişan
Ey Endülüs garipsin
Yeni şanlar ne zaman?