Kitap yorumundan önce ufak bir uyarıda bulunmak istiyorum. Eğer kitap hakkında çok fazla bilgi edinmek kitabı okuma isteğimi kaçırır diyorsanız işaretlediğim yerlerin arasını okumayınız.
Kitap 16 yaşındaki Deborah Blau’nun anne ve babası tarafından akıl hastanesine getirilmesi ile başlıyor. Kitap boyunca, şizofreni tanısı alan Deborah’ın
Gönül Cerrâhı Sâfer Dal Efendi ne de güzel söylemiş..
Gerektiği zaman, hadsize haddini bildirmek, kırk yetime kaftan giydirmekten üstündür.
Herkese hayırlı bayramlar
#gönülyangını kitabını #okudumbitti
Kısaca konusuna gelecek olursam Hem aile ilişkileri hemde güzel bir aşk romanıydı...
Yaren üniversite öğrencisi olarak part time olarak çalışırken bir kongre sunumunda kalp damar cerrahı olan erdem ile karşılaşması ile başladı herşey...
Tesadüfler bitmek bilmezken birgün ikisininde kapısını çaldı aşk ne yapacaklarını şaşırdılar...
Dinlemeden yargılamak ne kadar yanlıştı birlikte onu öğrendiler...
Ve çok yanlışlar yaptılar zamanöa peki düzelttilermi yorumu okumanız için size bırakıyorum...
Bazen arkadaşların ailen olur bir şehirde abin okur kız kardeşin okur doğru dostlar edinmek çok önemli hayatta....
Dostların tanılır ve onlarda bir aile kurar zamanla kocaman olur ailen️️
Ben heyecanla bir solukta okudum acaba ne olacak nasıl olacak barışacaklar mı derken bitmiş ve sonunu öyle güzel bağlamış ki duygulanamamak elde değildi....
Gönül YangınıÖzlem Uğurlu Aydın · Hasrem Yayınları · 201929 okunma
Ali Osman Üçkaleler
“Bazı sırların gün yüzüne çıkmaması gerekir... Eğer bu sırlar açığa çıkacak olursa kaderin değişir…”
İlahi adalete inanır mısınız arkadaşlar?
Ben cok inanırım.Yapılan iyi niyetin suistimal edildiğinde, haksızlığa uğradığında,gönlün kırıldığında,masum olan her kula yapılan haksızlığın karşısında #ilahiadalet hemen tecelli
Selam
Efenim gönül isterdi ki 2023'un son polisiye kitabına güzelce veda edeyim ama maalesef kaderde sevilen yazarın muhtemelen en sevilmeyen kitabıyla veda etmek varmış.
Nerde o cağnımm Dedektif Key Sharp serisinin muhteşemliği nerde bu amaçsızca yazılan kitabın sevimsizligi.
Evlat olsa sevilmez iticilikte olan iki kadının hikâyesini
"Düşmanını her türlü silahla yenebilirdin. Ya içindeki düşman? Ya içindeki ateş? Ya içindeki kargaşa? Ona nasıl karşılık verecektin?"
"İnsanı âlim yapan irfanı, zalim yapansa nefis ve şeytanıydı"
"Yollar karanlık, ışık nerede, bulabilirsem kendimi kendimin içinde"
“Bir bıçak, kendi sapını, başka bir bıçak olmaksızın nasıl yontabilir? Sen git, yaralarını bir gönül cerrahına göster. Sen onları kendi kendine tedâvi edemezsin...”
“Dünyevî duygu ve düşüncelerinin sağlığını tabipten, kişiyi sonsuza yücelten ilâhî hislerin sıhhatini de mürşid-i kâmilden öğren!..”
Bir cümlesine bin anlam verip sayfalarca anlatılan bir eser olduğu için ben buraya ne yazsam komik olacak gibi hissediyorum. Yine de eser aklıma geldiğinde canlanan fikirlerimi buraya not etmek istiyorum. Benim gözümde bu kitap 4 parçadan oluşuyordu. Birinci kısma, 'distopya 101' kısmı diyorum ki en sevdiğim kısım oluyor. Verilen dünyanın