Kitaptaki şiirler kapağındaki samimiyet ifadesini hak ediyor. "Samimiyet"i kitabın her sayfasında bulacaksınız. Tüm şiir severlerin mutlaka okuması gerektiğini düşünüyorum ve tavsiye ediyorum...
Şair, bu dünyadaki yaşamı ve herkese hitap eden yaşamsal doğruları ve gerçekleri kendi düşünce ve ifade derinliği ile şiirlerinde anlatmış.
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
KAHRAMAN ORDUMUZA
👉1-Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
İstiklal Marşımız "korkma" diye başlar. Biliyorsun ki bu, Resûl-i Ekrem'in Sevr mağarasında Ebû Bekir'e söylediğidir. Bunlar tesadüf değil." (İsmet ÖZEL)
İstiklâl Marşı'nın ilk kelimesi KORKMAdır. Buradaki korku ne can
Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek
İki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar
Böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar
Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna diziyorlar
Geçenlerde Cemal Süreya bir kez daha kurşuna dizildi, bizzat gözlerimle şahit oldum. Bu kurşunları atanların çoğu da arkadaşımdır, sevdiğim
Birazdan bir kadın gelip karşımdaki sandalyeye oturacak ve ben ona aşık olacağım. Daha önce hiç görmediğim, adını bile bilmediğim bir kadına hem de. Kadını tanımıyorum ama kendimi tanıyorum çünkü. Hayatım boyunca hep böyle oldu. Okulda, mahallede ve meslek hayatımda tanıdığım her kadına aşık oldum ben. Hep sevdim, sevildiğimi hiç bilmiyorum.
“Bu dünya dedikleri fitnedir. Bir hiçtir, sonuda yokluktur.
Fudayl b. İyâz (r.a.) demiştir ki:
‘Kıyamet gününde dünya bütün süs ve güzelliği ile gelir:
‘Yâ ilâhî, beni şu ednâ kullarına dâr eyle.’ Yani kullarına duracak yer eyle, der.
Hak Teâlâ buyurur:
‘Ben senden razı değilim, sen benim düşmanımsın. Bir hiçsin. Hemen toz duman ol.’
Dünya hemen toz duman olur, belirsiz hale gelir.
Demek ki hiç, yine hiç olur. Hiç olana gönül veren, hiç olanın yolunda ömür çürüten de hiç olur. Hiçi isteyende hiçtir. Fakat hiçi hiç sayabilen ariftir.”
“Kendini dünya acısı aracılığıyla tanımlayan, yabancılaşmanın verdiği ıstırabın duygusu olarak gören Romantizm akımın üzerinde Eichendorff’un bu akıma isyan eden “güzel yabancı” ibaresi süzülür. Uzlaşmanın sağladığı ortamda, yabancı olan, felsefenin emperyalizmi aracılığıyla ilhak edilmeyecek, yabancının belli bir yakınlıkla durmakla birlikte
Çeşitli gazete ve dergilerin kültür sanat ve sayfa editörlüğünü yapan yazarımız Konya'lıdır. Eğitimini Uşak Eğitim Fakültesinde tamamlamış halen Edebiyat Öğretmenliği yapmaktadır. Kalemiyle ilk defa tanışmama rağmen dili oldukça sade ve akıcı geldi bana .
"14 yaşımda bir lise öğrencisiyken başladım bu işe... Neden cihan devleti olan bu
Ey Allah’ım Rahmetini umarım. Beni göz açıp kapatıncaya kadar da olsa nefsimle baş başa bırakma. Bütün işlerimi ıslah et. Senden başka hakkı ile ibadet olunan hiçbir ilah yoktur…
Allah’ım eğer ki sevincime ve duamın kabulüne engel olacak bir günah işlemişsem O günahımı bağışla Allah’ım!
Allah’ım eğer ki umduğum şey imkansızsa sen
"Bu kıssa Allah'ın, bir kulunu yani Hz. Yusuf'u, imkansızlığın en dibinden yani kuyudan alıp en yüksek mertebeye nasıl ulaştırabileceği konusunda âyetlerle doludur. Can gözüyle bakan, can kulağıyla dinleyenler için elbette."
Hepimizin Kur'an'ı Kerim'de anlatılan diğer kıssalara oranla daha aşinası olduğumuz Hz.
Bugünkü yolculuğumuz yine Yunanistan’ın antik devrine. İnceleme yalnızca kitap üzerine değil, Yunan şirine genel bir bakıştır. Başlayalım o halde.
“Haydi gel, otur üstüne şu iskemlenin,
bırak uyusun bağrımızda acılar.
Ne yapalım yaşımız çok büyükse,
ne çıkar yürek dolduran iniltilerden!”
-
"Aşka gönül vermem aşka inanmam
Yıllarca boş yere ağlayıp yanmam
Böyle bir arzuya meyledip kanmam"
(Beste-Güfte: Baki Çallıoğlu)
Meşhur fıkradır; Bektaşiye sormuşlar: "Hiç aşık oldun mu?" diye. "Bir kere tam olacaktım, bastılar" demiş. Bektaşi ile Schopenhauer'ın birleştiği