784 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
50.Mektup
"Dünya, görünüşde çok tatlıdır ve güzel sanılır. Hakîkatte ise, öldürücü zehirdir. İşe yaramaz bir maldır. Ona bağlananlara, tutulanlara, kurtuluş yoktur. Onun öldürdükleri leş olur. Aşıkları deli olur. Dünya, yaldızlanmış pislik gibidir. Şeker kaplanmış zehir gibidir. Aklı olan, bu bozuk mala gönül kaptırmaz. Âlimler buyuruyor ki, "Bir kimse, ölürken malının zamanın en akıllısına verilmesini vasiyet etse, zâhide vermek lâzımdır." Çünkü zâhid, dünyâya rağbet etmez, özenmez, üzerine düşmez. Dünyâya düşkün olmaması, aklının çok olduğunu gösterir." (Mektubat, 50. Mektup)
Mektubatı Rabbani - 2.Cilt
Mektubatı Rabbani - 2.Ciltİmam-ı Rabbânî · Kitap Kalbi Yayıncılık · 202266 okunma
56 syf.
10/10 puan verdi
Edebiyat Dünya'mız son dönem şairlerinden Ahmet Edip Başaran
Kaleminin kudretini, muhakkak adından da almış bir değer Ahmet Edip Başaran. Şiirleri ve kendisiyle tanışmam bir gönül dostluğu sayesinde nasip olmuş ender yazarlardan birisidir.. Sözün hakkını vermek gerekirse; şiir kitapları bakımından inceleme yapabilecek yetkinlikte biri olmadığımı belirtmek isterim. Fakat okuduğum şiirlerin etki gücü hasebiyle bu işe girişmiş bulundum. Hasılı bu konuda incelememi yetersiz bulabilirsiniz. Zira şiir türünde inceleme yapabilmek ustalık gerektirir diye düşünmekteyim. Edebî dünyamıza renk katan son dönem şairlerinden Ahmet Edip, şiirin hayatın kendisi olduğu fikrini savunanlardan. Aynı zamanda edebiyatı tasavvufla da yoğuranlardan. Kendisi için son dönem protest şairlerden demek de yanlış olmayacaktır sanırım. Zira edebî çevrelerce ,ilk kitabı Oyunbozan ile dünyaya ve dünyevî olana karşı protest bir tavır sergilediği ifade edilir. Ahmet Edip Başaran, edebiyatın muhit işi olduğunu savunmakta ve halihazırda Muhit Dergisi'nde yazmaktadır. Yazın dünyasındaki varlığını değerli gördüğümü belirterek sizlerin de beğeneceğini düşünüyor, okurunun bol olmasını temenni ediyorum.
İzinsiz Gösteri
İzinsiz GösteriAhmet Edip Başaran · Profil Yayıncılık · 201638 okunma
Reklam
Savaşı sevmemek, barışa gönül vermek, ancak ulusun egemenliği, bağımsızlığı, geleceği, güvenliği yolunda gerekirse savaşın en yiğitçesini yapmak, uygarlık adına yaşamayı erdem bilenlerin işidir.
Sayfa 52 - Uygarlık YayınlarıKitabı okudu
"...Gönül almak zor şeydi ve gönül vermek daha zor. Amma gönül vermeyi bilenlerdi gönül alabilenler ..." Ene/ Fatih Duman
Nesil Yayınları
Gönül almak zor şeydi ve gönül vermek daha zor. Amma gönül vermeyi bilenlerdi gönül alabilenler.
Sevmek; birine gönül vermek, sevgiyle bağlanmak, âşık olmak.
Reklam
İnsan gönülden ve ruhtan ibarettir. Ruh ve gönül ise bu âleme ait değildir. O halde, işlerin en güzeli, bir gönüle dokunmak olmalı. Ağlayanı güldürmek, düşene el vermek, darda kalanı sevindirmek.. Unutmayalım ki, Ellerimizle dokunarak aldığımız herşey sınırlıdır, Fakat gönlümüzle, Ruhumuzla alabileceğimiz şeyler sınırsızdır.. İşte sevgi, gönül ve dua, bunlardandır.. Rabbim şu kısacık ömrümüzde Gönül alan, Dua alan, Dua eden, hayırlı işler ameller yapan kullarından eylesin cümlemizi.
Gönül bir handır destursuz girilmez, gönül handır kimine dost, tek bir kişiye yardır. Sana gelmek, sana koşmak istiyorum, Gelip görmek istiyorum kovma beni kapından, kovma beni dergâhından, kovma beni kalbinden deyip de yan yana gelmeyi bir türlü başaramadığımız iki özgür ruha, yara gitsin. Ruhunun derinliklerini bildiğini sevmek, gönül vermek, gönül verdiğinde özgürce kök salmak, güzel bir şey... Rabbim doğru zamanda, doğru yerde her anlamda bizi tamamlayan, hayatımızda, ruhumuzda çiçek açtıran, hayatımızı kolaylaştıran, gözleri gözlerimize, kalbi kalbimize, ruhu ruhumuza uyan doğru güzel bir ruha kolaylıkla denk getirsin ve onunla her iki cihanı sevgiyle, muhabbetle yürütsün, youtu.be/m1HliSO6XIY?si=...
İçimizde en talihsiz olanlar bir erkeğe cidden gönül vermek felaketine uğrayanlardır. Bir erkeğe âşık olmak bizim gibi kadınların yıkımına yol açar. Samimiyetle seven, çoğunlukla aşağılanır, ihanete uğrar. İşte bu sebeple sevilip sevmemek, aldatıp aldanmamak, uymaktan hiç vazgeçmemeye uğraştığımız bir kuralımızdır. Bizce sevmek ahmaklık, merhamet kabahattir!
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İnsan için iradenin önemi
Nurullah Genç tabiri caizse gönül miracına dokunan şiirleri en nadide şairlerinden... Genel olarak yazdığı eserlerin hayata hitap etmesi, kaynağını hayattan alması eserlerine realist bir bakış açısı kazandırmaktadır. Üstad bu eserinde ise genel hatları ile aile zoru ile yapılan evlilikler sonucunda Emre ile Ayşe'nin aşk hikayelerini ele almıştır. İki perdeli tiyatroya benzettiğim eser bir bölüm hem Ayşe ve Emre diğer bölüm ailelerin sosyal hayatlarından bahsetmektedir. Özellikle Emre'nin babası olan Yunus bey, muhtar olarak görev yaptığı beldesinde iyiliklerini menfaati için hunharca sergilemekte, daima güzel insan imajı vermek için çaba sarf etmektedir. Burada yazar özellikle roman kahramanlarının iç sesleriyle şekillendirdiği romanın içeriği, usta okuyucu ya da okumayı hayatının bir amacı gören insanlar dışında zor anlaşılabilir hikayeler içermektedir. Nurullah Genç cevherini yeni keşfetmeye ve onun edebi hayatını tanımaya çalışan bir olur olarak; bence üstad sadece şiirde alanında eserler yazmalı. Zira roman üslubu, usta okuyucular dışında zorlayıcı ve kelime haznesi son derece zengin bir dille ele alınmış. Esere dair incelemeler 1- uzun metrajlı ve anlam yönü çok geniş cümleler kurulmuş 2- Anlamı bilinmeyen zor kelimeler bazı bölümde özellikle tercih edilmiş 3- Eserin dili akıcı ve yalın olmayıp ağdalı bir cümle yapısına sahip 4- cümle öğe ve yapıları çok uzun tutulmuş bu nitelik okuyucunun konuyu algılamayı son derece zorlaştırıyor. 5- cümle yapısı orta uzunlukta kısa ve net ifadelerden oluşabilirdi. 6. Hikaye konu, kahraman ve zaman bağlantıları ansızın kopabilir nitelikte.
İntizar
İntizarNurullah Genç · Timaş Yayınları · 2019944 okunma
Reklam
55 syf.
8/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
İlk Batı Tarzı Türk Tiyatrosu Mu???
Herkese merhaba !!! Sizi fazla meraklandırmadan hemen konuya geçeceğim : Batılı anlamda , batı tarzında ilk Türk tiyatrosu Şair Evlenmesi. Kitap çok ince olmakla beraber çok eğlenceli fakat sanki okurken hep bir şeyler eksikmiş gibi hissedebiliyorsunuz. Olaylar hemen oldu bitti gitti tarzı, özetleme tekniği biraz fazla kullanılmış gibi geldi. Nikahı kıyan adam Ebulaklaka biraz ikiyüzlü bir karakter :D Verdiği karardan vazgeçip rüşvet ile bir şeyler yapan(spoiler vermek istemiyorum) bir karakter. Ama bana göre mahallenin sürü psikolojisinde olması hoş değildi. Gerçekten sürü gibi birbirleri ne derse kabul ediyorlar ya da biri bir şeyi reddetti mi herkes reddediyor. Kitap daha farklı ve güzel olabilir mi? Bence evet ama bu kitap edebiyatımızın değerli parçalarından biri. Yanlış anlaşılma varsa hemen kısa bir özet geçeyim; kitabı beğenmedim değil, çoğu kitapta olduğu gibi hoşuma gitmeyen yerlerden 3 puancık kırdım ama okunur mu diye sorarsanız tabii ki okunur çok da hoşunuza gidecektir. Gönül rahatlığı ile söyleyebilirim kitap çok sürükleyici. İçime sinmedi hep olumsuz yönlerden bahsettim şunu söylemeden geçemeyeceğim: karakterleri çok samimi ,içten,komik. Kesinlikle karakterleri seveceksiniz. Bir ilk olduğu için çok fazla eleştirmeyi yanlış buluyorum. Okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar ♡♡♡♡
Şair Evlenmesi
Şair Evlenmesi
İbrahim Şinasi
İbrahim Şinasi
Şair Evlenmesi
Şair Evlenmesiİbrahim Şinasi · Beyaz Balina Yayınları · 201916bin okunma
“Yalnız Gezerin Düşleri, Rousseau’nun Haziran 1778’de müthiş bir gönül ferahlığıyla çıktığı son yürüyüşleri tahayyül etmemize olanak verir; yani, başarılan, edinilen şeylerden epey sonra Varlığı dinlendirmek için çıkılan yürüyüşleri. Yazgılar tamamlanmış, unlar elenmiş, elekler asılmıştır. Kitaplar kapanmıştır. Bundan böyle o, ne Rousseau, ne Jean-Jacques, ne yandaş, ne karşıt, ne de “birisi” olmak zorundadır. Ağaçlarla taşlar arasında, yollar üstünde sadece bir titreşimdir artık. Manzarada soluk alıp vermek için yürür. Her adımda, külliyatına giremeden, yeni bir ilham doğar ve ölür.”
Aşk padişahıyım ve gönül divan defteridir bana. Dert ve sıkıntı sözlerini yazdım, bu unvan yeter bana. İnlerim tanbur gibi, bağrım delindi ney gibi Muhabbet meclisindeki hicran köşesi mesken oldu bana. Buseye bir can değil bin can veririm seve seve Yarım ağız olsa bile buse vermek istese yarim bana. Gerçi gamzen öldürür, aşığa aman vermez. Ama dudakların, Hazreti İsa’nın nefesi gibi can verir bana. Yanayım kelebekler gibi güzel yüzünün nurunun ışığına Çünkü Muhibbi dedi dilber, yan bana.
Kanuni Sultan Süleyman
Kanuni Sultan Süleyman
Resim