Düşündüklerini söylemeye alışık olmayınca düşünmeyi de unutuyor insan
Birilerinin abartılı zenginliği başka birilerinin daha da fakirleşmesi değil miydi? Kapının girişindeki altın varaklı konsolun detaylarına, girişin ortasındaki cam kubbenin altında duran altın heykelin parlaklığına bakarken azaldı da azaldı Fehmi, buradaki zenginliğe şahitlik etmek; açlıktan ölen çocuklara, emek tembelliğinin yarattığı cahilliğe, yokluk içinde
birbirine düşen fakirliğe şahitlik etmek gibiydi. Baktığı pahalılıktaki aciz fakirliği gördü Fehmi, görülenin ötesini görmeyi seçen herkes gibi.
Allah’ın canıydı hayvanlar, bedenlenmiş yaşamın en iyi niyetli varlıklarıydılar
Bazen aşk öyle doğuyordu herhalde.... şaşkınlık içinde.
Hayat bir savaştı, değerlerini koruma, sevdiklerini yaşatma, karakterine sahip çıkma savaşı.
Asteğmen Kubilay
"Yok," dedi, " atamam cıktı, asteğmen olarak Menemene gidiyorum. Helâlleşmeye geldim."
Bir gülün içinde toplanmış tatlı suyu içer gibi içti Selim Ülkü'nün dudaklarını. Kana kana ama incitmeden...
Rüya
Selim, öylesine bir açlıkla, daha önce hiç yaşanmamış tüm duyguları salıp özgürleşircesine, öylesine bir coşkuyla yapıştı ki onun dudaklarına...
Ülkü'nün bedeninin kokusu nabzının attığı yerde toplanmıştı sanki
Öylesine tanıdık,öylesine içtendi ki gözleri...