❝Bakabiliyorsan, gör. Görebiliyorsan, fark et.❞
Kitap sizi ilk sayfadan itibaren etkisi altına alıyor. İsimsiz kahramanlar, isimsiz bir şehir, isimsiz bir köpek..
Bir kişinin bir anda kör olmasıyla başlıyor ve doktorun karısı dışında herkes ard ada beyaz körlüğe yakalanıyor.
Karantina, yaşanan olumsuzluklar, hükümetin kaosun önünü alamaması, kontrolü sağlayamaması ve çektikleri zorlu süreci anlatıyor. Akıcı bir dile sahip Saramago.. Karakterlere kendince isim koyması da ayrı bir gizeme neden olmuş. Betimlemeleri dozunda, okurken gözünüzde canlandırabiliyorsunuz her karesini..
Ders niteliğinde bir konu ve yaşanan olay örgüsü de okumaya sürüklüyor.
Tavsiye ediyorum, pişman olmazsınız.
❝Asıl körlük umudunun tükendiği bu dünyada yaşamaktı.❞
Kitabın son cümlesi zaten herşeyi anlatıyor. ❝Bence biz kör olmadık, biz zaten kördük.
-Gören körler mi?
-Gördüğü halde görmeyen körler.❞