“Bence biz kör olmadık, biz zaten kördük, Gören körler mi, Gördüğü halde görmeyen körler.”
Böyle bir dönemde okunabilecek en iyi kitaplardan biri. Usta yazarın en etkileyici baş yapıtı olan Körlük insanların neden örgütlenmesi gerektiğini, neden bir birine toplu bir şekilde muhtaç olduğunu çok apaçık bir şekilde ustaca anlatmış.
Dün görüyorduk, bugün görmüyoruz, yarın yine göreceğiz diyeceksiniz kendinize bu kitabı okurken, o zaman yarın ne yapmanız gerektiğini mutlaka bileceksiniz.
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103.9k okunma
Neden kör olduk, Bilmiyorum, belki bir gün nedenini öğreniriz, Ne düşündüğümü söyleyeyim mi sana, Söyle, Bence biz kör olmadık, biz zaten kördük, Gören körler mi, Gördüğü halde görmeyen körler.
“Ne düşündüğümü söylememi ister misin, Söyle, Sonradan kör olmadığımızı düşünüyorum, biz zaten kördük, Gören körler mi, Gördüğü halde görmeyen körler.”
Muazzam bir kurgu fırtınası, poyraza yakalanmış kiraz yaprağı gibi savruldum okurken. Okuduğum diğer kitaplarına göre daha az bölümden oluşması bütünlük açısından beni daha çok memnun etti. Bütünlük kapsamında bir devam kitabı bile sayılabilir. Çünkü karakterlerin bazıları diğer kitaplardan tanıdık. Bu okur olarak benim sevdiğim bir durum. Kurguyu
"Körlük nedir?"diye sorsalar, hepimizin vereceği cevap aynıdır değil mi?
Peki ya "Hepimiz zaten körüz!" deseler?
Olmadı mı? Bence tam oldu.
Sistemi eleştirmekten, göz göre göre uysallaştırıldığımızdan, düzenin düzensizliğinden bahsetmekten dilimizde tüy bittiğini düşünüyoruz. Hepimiz, "böyle insanlar olduğu sürece" diye başlayan cümleler kurmaya bayılıyor, asla özeleştiri yapmıyoruz. Bence biz artık o çok sevdiğimiz aynaların bizi de sevip sevmediğini sorgulamaya başlamalıyız?.
"Ne düşündüğümü söyleyeyim mi sana, Söyle, Bence biz kör olmadık, biz zaten kördük, Gören körler mi, Gördüğü halde görmeyen körler."(sayfa 330)
Trafikte kırmızı ışıkta bekleyen bir adamın aniden kör olmasıyla başlayan olay, salgın haline gelip tüm ülkeye yayılır sonrası mı? Kaos. Öyle karanlık bir körlük de değil ayrıca "süt beyazı" bir körlük.
Hiçbir şeyin adını bilmediğimiz bu kitapta her şey gayet yerinde ve düzenli. Karakterler belli başlı betimlemelerle sunuluyor(İlk kör olan adam, doktor, doktorun karısı...), ki isim hafızası benim gibi kötü olan biriyseniz bazen kitap okurken çorba olan isimleri sormuyorum bile bu açıdan işimizi baya kolaylaştırıyor. Sayfalarca süren diyaloglar tırnak işaretine bile gerek kalmadan ve birbirine karışmadan gayet güzel virgüllerle ayrılmış, kendine has noktalama ve yazım kurallarını da göstermiş.
Bu kitaba düzenin düzensizliği demekten başka bir şey bulamadım. Kitaba başlarken şu cümle var ancak ben bu cümleyle bitirmek istiyorum:
"Bakabiliyorsan gör, görebiliyorsan farket."
(Nasihatler Kitabı)
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103.9k okunma