Kitap Arasında Çiçek Kurutangillerden ‘e nazik daveti ve muazzam kitap seçiminden dolayı teşekkür ediyorum. Yakın okur arkadaşlarımın şikâyetçi oldukları listende neden “yerli” yazar çok az isyanını bir nebze bastıran bu kitabı okumamı sağlamış oldu. :) Facebook gruplarında takılırken bana kitap önerin de gideyim
Not: Bu incelemede yine Antik Yunanistan’a bir yolculuk gerçekleştiriyoruz. Homeros eserleri ve mitolojiye, Sophokles ve tragedyaları ekseninde bir bakış atmak isteyenler buyursunlar. Birçok farklı konu başlığına ayırdım, ilginizi çekene yönelmek de yine sizin tercihinizdir. Okuyacak olanlara teşekkürlerimle.
“…çünkü soylu insanlar
haksızlığa
“Palomino Molero'yu Kim Öldürdü” kitabıyla başladığım Llosa serüvenini “Kelt Rüyası” ile tamamlamış bulunuyorum. Sizi bilmem ama bazı yazarların kitapları benim içimi ısıtır; kitaplarını okuduğum bu yazarlar beni mutlu ederler, kısa bir süreliğine de olsa dünyanın derdini tasasını unutmamı sağlarlar. Bu yazarlardan bir tanesi de Llosa’dır. 18
GÖRÜCÜ
İşten eve geldiğimde oldukça yorgundum. Elbiselerimi değiştirip hemen odama çekilip uzanmak istiyordum.
--Anne! Ben geldim!
Mutfaktaydı. Sesimi duyunca ellerini havluya silerek yanıma geldi. Gülümsüyordu.
--Hoş geldin, aslan oğlum. Hay maşallah. Seni yaradana kurban olurum ben.
Şaşırmıştım. Ama hemen kendimi toparladım. Ne de olsa böyle bir
Bazen sanki karşısında biri varmış gibi konuşup, çok değişik bir ses tonuyla gülüyordu. Zaman zaman birden öfkeyle bir bağırıyordu ki, neye uğradığımızı şaşırıyorduk. Ben de de panik atak başlamıştı. Yerinden kıpırdarsa, ben aniden çok korkuyordum. Yanımda bir başkası yükses sesle konuşsa, öksürse çok korkuyordum. O sinirlenince elim ayağıma
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI...
Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İKİ ŞEHRİN HİKAYESİ ÜZERİNE
ÖNCE ESERDEN ALINTILAR…
* Öldüğümde çok sevdiğim şu kitabın sayfalarını artık ceviremez olacağım, bu yüzden de ölmeden önce hepsini okumuş olmaya dair nafile bir umut besliyorum. Bir an ışık vurduğunda yüzeyin altındaki hazinelerin ve batıkların hayal meyal göründüğü şu dipsiz suyun derinliklerine bakamayacagim.
*
George Orwell İspanya İç Savaşında Troçkistlerin yanında yer almaktaydı ve Stalin'in Troçki ve tüm yandaşlarını hain ilan edip katletmek için var gücüyle çabalayışını gördü. Kendi "yoldaş"ları tarafından, sırf Stalin istedi diye ihanete uğramanın, ölüm korkusu yaşamanın ne olduğunu görünce Hayvan Çiftliği'ni yazdı. Kitabı okurken yazarın
IX
Evime hür, başın dik olarak,
Evimin kadını olarak gir
(Aynı şiirden)
Liza’nın önünde şaşkın, bitkin, iğrenç derecede bozulmuş bir halde duruyordum; galiba bir yandan gülümsüyor, bir yandan da tıpkı önceden, can sıkıntıları arasında düşündüğüm gibi pamuklu, hırpani sabahlığının önünü kavuşturmaya çalışıyordum. Apollon bir iki dakika durduktan
Esnek çalışma dönemini evde çocuklarla ilgilenerek geçiren bir arkadaşım anlattı. Hanım işe gidiyor, beyefendi dadılık yapıyor gün boyu. Yemekti, dersti, hava aldırmaydı, geçiyor günler. Ama bir şeyden şikâyet etti; “Ben babayım, çocuklara bir şey söylüyorum, hanım pat itiraz ediyor çocukların önünde. Hayır, öyle değil, böyle olacak. Çocuğun