AYTMATOV'A SESLENİŞ Dünyaya bir "Cıngız Ata" geldi fakat geçmedi. Destan anlatırken destanlaşan bir yazar görmek isteyen onun eserlerine baksın. Lise 3. sınıftayım. Edebiyat en sevdiğim ders her zamanki gibi...Ders kitabımızda Aytmatov'un Cemile hikayesi var. Karşımızda Danyar gibi yakışıklı bir edebiyat öğretmeni.Bize Cemile'yi anlatıyor ve noktayı koyuyor: "Dünyanın en güzel aşk hikayesi!" Yıllar geçiyor benim Aytmatov sevdam artarak büyüyor.Lisede hafızama kazınan bu isim hala dipdiri, ışıl ışıl. Şimdi ben bir edebiyat öğretmeniyim. Öğrencilerim "Hocam en sevdiğiniz yazar kim?" dediklerinde aklıma ilk o isim geliyor: Cengiz Aytmatov Beyaz Gemi'deki çocuk ile birlikte Isık Gölü'ne bakıyorum her gün.Babamı bekliyorum. Gülsarı ile bozkırlarda dörtnalayım. Öğretmen Durşen hayallerimde... Asya göz kırpıyor ve sesleniyor: "Sevgi neydi?" Juan Juanlar'ın mankurtlaştırdığı Coloman okunu Nayman Ana'nın sol göğsüne sapladığında oradaydım. Gözyaşları ile bağırdım: Yapma, annen o, yapma!"diye. Ama dinletemedim. Dişi Kurdun Rüyaları'nda gezerken Toprak Ana ile dertleştim. Ben onun eserlerini okumadım yaşadım âdeta. Şimdi 21. asırdan kaçacak yer arıyorum.Romanlara sığınmak da yetmiyor artık. Cengiz Ata, artık bir yazar olmaktan çıktın. Bir destan anlatıcısı olarak destanlaştın. Az insana nasip olur böyle bir pâye... Ruhun şad mekânın cennet olsun...
KORONAYI NASIL BILIRDINIZ? 1.Cevaplar
SORULAR HAYATTIR fza . KONU: güncel  SORU: yıllar sonra biri size gelse ve dese ki" efendim, korona günlerini nasıl bilirdiniz?" ona neler anlatırdınız? Ve bu günler sizi en çok nasıl etkiledi? . YAZAR/ŞAIR YUSUF BAL: Henüz bitmedi ama bu  sürecin bu gün bittiğini vaka sayısının sıfır olduğunu  düşünürsek ilerde sorulacak sorunun cevabı
Reklam
Kardelen çiçeği, etrafındakilerin dostlarının anlatımıyla güneşe aşık olur. Aslında hayatında güneşi hiç görmemiştir. Çünkü bilir ki güneşi gördüğü an canından olacaktır. Ama bu aşk içinde öyle büyür öyle büyür ki artık dayanılmaz bir hal alır ve Allah’a dua eder, bana bir defacıkta olsun güneşi görmeyi nasip et diye.... Ve bir gün dayanamaz Allah’ın huzuruna çıkar ve şöyle der; “Allahım güneşi görmem için bana izin ver.” Allah’ta ona şöyle seslenir; “Ey kardelen bilmez misin ki sen narin bir çiçeksin ve güneşle karşılaştığın an canından olabilirsin. İyi düşün sana iki gün mühlet veriyorum, ya güneş ya canın .” Kardelen yüce Rabbin huzurundan ayrılır ve düşünür. Ama içindeki güneş sevdası adeta onu içten içe kemirir. 2.günün sonunda Rabbin huzuruna çıkar ve şöyle der; “Bu aşk beni öyle büyüledi ki güneşi görmek için can atıyorum. Allah’ta ona; “Cesaretini taktir ederim ey kardelen ama bir yandan da üzülürüm, çünkü canından olacaksın.” der. Ve kardelen güneşi görmenin aşkıyla tutuşurken karın üstüne çıkmaya karar verir. Tam o beyaz karın içinden kafasını çıkardığı an güneşi görür, ama ona daha önce söylendiği gibi canından olur. Bu olay herkesin kalbinde yer eder. Herkes çocuklarına ve torunlarına bu olayı anlatır, nasihatte bulunurlar. “Eğer günün birinde aşık olursan, birini çok seversen kardelen gibi cesaretli ol. Eğer Kardelen kadar cesaretin yoksa sakın aşık olma!
-İntihar etmeden önce yazdığı mektupta kimi ipuçları vardır belki;
“Yaşadığım hayatı kendi istediğimle terk etmeden evvel, son bir görevi yerine getirmek ve beni burada mükemmel bir şekilde misafir eden bu güzel insanlara yürekten teşekkür etmek istiyorum. Eğer hayatımı Avusturya dışında inşa etmeyi arzulasaydım, Brezilya’dan daha güzel bir ülke bulamazdım. Ama altmış yaşından sonra tam anlamıyla yeniden başlayabilmek çok özel bir güç ve çaba gerektiriyor. Yıllar süren vatansız yolculuklar, maalesef benim gücümü ziyadesiyle tüketti. Bu yüzden hayatımı doğru bir zamanda ve doğru bir şekilde nihayete erdirmenin iyi olacağına inanıyorum. Bütün dostlarımı selamlarım! Hepsine uzun geceden sonra gelecek şafak aydınlığını görmek nasip olsun! Ben, her zamanki sabırsızlığımla önden gidiyorum...” [Stefan Zweig]  
436 öğeden 291 ile 300 arasındakiler gösteriliyor.