Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Çelişkileri görmezden gelmek uğruna basmakalıp bir mutluluğa razı olunan, olumsuzlukların halının altına süpürüldüğü bir ilişkiydi bu.
Sayfa 48 - Can YayınlarıKitabı okudu
Size göre sevgi karşındakini görmezden gelmek, engellemek, yok saymaksa, beni sevmeyin, istemiyorum.
Reklam
çözemedim istiyor muydum istemiyor muydum seviyor muydum sevmiyor muydum sadece geçmişin izleri demek mi gerekirdi böylece kestirip atmak fazla adice değil miydi duyguları görmezden gelmek olmaz mıydı sanki hep görmüşüm gibi onları şimdi mi duygularımı düşünüyordum bırakmalı mıydım kalmalı mıydım gülmeli miydim ağlamalı mıydım anlatmalı mıydım susmalı mıydım ne anlatmak ne de susmak beni memnun ediyordu ne yapmalıydım kötü kalpli bi insanı tanıyabiliyordum zaten kendini belli ediyordu o asıl benim merak ettiğim benim ona karşı olan tutumumdu ona haykırmalı mıydım yoksa gülerek kötülüğünü umursamamalı mıydım mantığımı mı kalbimi mi dinlemeliydim sanırım hep güldüm..
Bilgelik sanatı, neyi görmezden gelmek gerektiğini bilmektir.
SORUMLULUK denince çoğu insanın aklına, ailesi, çalıştığı kurum ve dostlarına karşı "görevleri" gelir, ama kişinin kendisine karşı görevi olan "iyi yaşama sorumluluğu"ndan pek söz edilmez.Başkalarına karşı sorumluluklarımız olduğu kaçınılmaz bir gerçek olmakla birlikte, bazen bunu kendimize karşı sorumluluklarımızı görmezden gelmek için kullanmak da sorumsuzluktur.
Eminim "bilimsel olarak" gittiğimiz her yerde milyonlarca mikrobun gezip dolaştığı bir gerçekti. Bununla birlikte, tek yapmamız gerekenin bu gerçekleri tamamen görmezden gelmek olduğunu fark ettim ve bunu yapınca onlar bizim üzerimizdeki hâkimiyetlerini kaybediyorlar, sonunda tamamen ortadan kayboluyorlar ve "bilimsel hayaletler"den öteye geçemiyorlardı.
Sayfa 82
Reklam
Acıyı görmezden gelmek gerçekte onu derinleştirir. Bastırılan şeyin genellikle yoğunluğu artar.
Madem beni yaralayan aşk'tı; görmezden gelmek, yok saymak, ona verilebilecek en iyi ceza şekli olacaktı.
Bir akşam çıkıp yine evimize geldi.Sessiz ve soğuk bir rüzgar gibiydi. Durduğu yerde rahatsızlık veriyordu. Neden gelmişti ki? Neden burdaydı? Onu o uzun yolundan ayıran neydi? Sevgi mi? Özlem mi? Yoksa sadece mecburiyet mi? Bilmiyordum, bilemiyordum. Bu yüzden en doğru kararın görmezden gelmek olduğuna karar verdim. Böylece hem ben hem o rahatsız olmayacaktı. Ama nerden bilebilirdim bunun onun kalbinde kapanmayacak koca bir yara açacağını?
Bu hayatta ilerlemek istiyorsan, bazı şeyleri görmezden gelmek zorundasın, ancak böyle yol alabilirsin.
Reklam
insanlar derin acılar yaşadığında, genelde bu acıdan kaçınarak kendilerini duygusal acıdan uzaklaştırmayı denerler. bu şekilde korunduklarını ve çocuklarını da koruduklarını düşünürler. acıyı görmezden gelmek gerçekte onu derinleştirir. bastırılan şeyin genellikle yoğunluğu artar.
Sayfa 159Kitabı okudu
Birbirimizde , özellikle de sevdiklerimizde bıraktığımız yara izlerini görmezden geliriz. Kendi kendimize verdiğimiz zararları görmezden gelmek hep daha zordur ama imkansız değildir
Sayfa 110
Belirsizlik, en kötü ihtimalden daha acı vericiydi.. der Dostoyevski. Hayatı hep muallâkta bırakmak; ilk başlarda karar verme zorluğunu öteleyerek kazandığımız rehavet, sonrasında dönüşeceği işkenceyi görmezden gelmek ve içimizde yaratacağı içinden çıkılmaz kaosu da davet ettiğinin farkında olamamak.. Yaşanacak en kötü senaryodan çok daha berbat bir şeydir belirsizlik..
İster meşru ister gayri-meşru bir çocuk telakki ediniz; Şeyh Said Efendi merhumla İsmet Paşa’nın birleşmesinden hâsıl olan bu Kürt milliyetçiliği adlı çocuk, bugün en az kırk yaşında bir babayiğittir ve her bakımdan kuvvetli ve sıhhatli bir şahsiyet olarak dünya milletleri arasında yaşamak hakkını haizdir ve azimdedir. "Bu hakikati görmemek veya görmezden gelmek, sadece kendilerinden başkalarına yaşamak hakkı tanımayan hodkâmların sonunda duçar oldukları akıbete uğramak olur ki, bu hususta hele Osmanlı tarihi, pek çok misallerle doludur." "Kırk yaşındaki bu babayiğit de öğrenmiş, bilhassa kafasına vurula vurula kendisine öğretilmiştir ki, Kürtlük ve Kürtçülük dahi, en az Türklük ve Türkçülük kadar azizdir, lezizdir, hörmete ve yaşamağa layıktır ve o hakka da sahiptir."
Sayfa 99
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.