238 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Puslu Sözlük
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor... İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048bin okunma
Küçük bir şelalenin ahenk içinde bir musiki ziyafeti sunar gibi çıkardığı su sesleri, doğanın yeşil ve mavi elbisesini bugün şık bir desenle giymesi insanın mutluluğunu bin kez katlıyordu.
Sayfa 10 - Favori Yayınları
Reklam
Yalnızlık
Bu gece fırtına var Karanlık hırçın bir rüzgar ile saldırıyor üzerine Korkuyorum korkmaktan Ümitsizlikten Çaresizlikten Yalnızım, kimsem yok Nefes bile alamıyorum Kıyıya vurmuş balıklar gibi...
Nerelerdesin ey sevgili? İşte tam zamanı değil mi ? Sımsacık ellerin nerede? Şu yıldızlardan parlak gözlerin, Aydınlık yanlarımız nerede?
İnsanoğlu özüne ulaşmak için gayret etmelidir. Dünyaya gelen herkes arkasından güzel izler bırakmalı. Sen gibisine hayata küsmek yakışmaz. Barış yeniden hem kendinle hem insanlarla.
Kaskatı kesilmiş bir vücut, Manasız bakışlar ve soğuk duvarlar, Ondan da soğuk bir ranza ve demir parmaklıklar... İşte hayat böyledir bazıları için. Bazen sıla kırar atar demir parmaklıkları, Sımsıcak bir şarkı paslı raznaları pırıl pırıl pırıl yapar. Bakışlar bile mana kazanır. Yeter ki yaşamak için bir sebebin olsun. Hayat bazen bir şarkı sa gizlidir.
Reklam
Artık bir oyunu oynayabiliriz Ağla da: değmez ağlamamaya Terkisinde kuşku atlarımızın uçabiliriz O görünmez el şehri kararttığında Ne kadar ne varsa bilinmez dediğin Sirk cambazları olup gelirler uyuduğunda Sanıyorsun ki boğacak seni düşüncelerin Daha beter uçurumlar var beyninin kıvrımlarında Tanrı, İblis ve bilinmez Bizi yaşattıkları üç şehirdeyiz Ermiş, cellat ve dilenci Ne garip: her an her şeyiz instagram.com/p/BkJJp04BbTU/?...
Cellat Neden Ağlar
Kuşbakışı dediğimiz bütüncül bakış yalnız yüksekten görünmez. En alçaktan bakıldığında da dünya bir harita kadar bütüncül ve geniş görünür.
Sayfa 76 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Artık bir oyunu oynayabiliriz Ağla da: Değmez ağlamamaya Terkisinde kuşku atlarımızın uçabiliriz O görünmez el şehri kararttığında Ne kadar ne varsa bilinmez dediğin Sirk cambazları olup gelirler uyuduğunda Sanıyorsun ki boğacak seni düşüncelerin Daha beter uçurumlar var beyninin kıvrımlarında Tanrı, İblis ve bilinmez Bizi yaşattıkları üç şehirdeyiz Ermiş, cellat ve dilenci Ne garip: her an her şeyiz
Gerçeği söylemek gerekirse, cellat çok büyük bir korku içindeymiş. Kanun koyucuların insanlıktan bahsettiklerini duyduğu gün; “insanseverlik”, “ilerleme”; işi bitmiş olarak duyumsamış kendisini. Saklanmış, zavallıcık, insanların kendisini unutmalarını bekleyerek, kulaklarını kapatarak ve soluk almaya bile cesaret edemeden, günün ortasındaki bir gece kuşu gibi temmuz güneşinin altında keyfi kaçmış bir halde, giyotininin altına büzülmüş. Altı aydır görünmez olmuş. Hiçbir yaşam belirtisi göstermiyormuş. Yavaş yavaş kaygılarından sıyrılmış. Meclis’i dinlemiş kenardan ve kendi adının geçmediğini duymuş. O çok korktuğu büyük sözcüklerden hiçbirisi yokmuş artık.
Can yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Öfke her şeyi alıyor insandan, tüm güzellikleri görünmez kılıyor.
Vicdanın işleyiş biçimi işte bu kadar mükemmeldir. Bizi kendimize ihanet etmeye, kendimizi suçlamaya ve kendimizle savaşmaya sürükler. Etrafta hiç tanık olmadığı durumlardaysa, bize karşı ondan bir tane, yani kendi kendimizi çıkarır. Bir cellat gibi, bize görünmez bir kırbaçla vurur.
Sayfa 156Kitabı okudu
Vicdanın işleyiş biçimi işte bu kadar mükemmeldir. Bizi kendimize ihanet etmeye, kendimizi suçlamaya ve kendimizle savaşmaya sürükler. Etrafta hiç tanık olmadığı durumlardaysa, bize karşı ondan bir tane, yani kendi kendimizi çıkarır. Bir cellat gibi, bize görünmez bir kırbaçla vurur.
Montaigne
Montaigne
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.