Yalnız bir sanatçının eğlencesi olarak değerlendirilebilecek "Sanat için sanat", gerçekten de yapay ve soyut bir toplumun yüzeysel sanatıdır. Bu sanat da zamanla salon sanatı ya da gösteriş ve soyutlamalarla beslenen, her türlü gerçekliğin yıkımıyla sonuçlanan salt biçimsel bir sanata dönüşür. Nihayetinde sanat, toplumun dışında gelişir ve yaşam gücünü aldığı topraktan köklerini koparır. Sanatçı, bazen takdir görse de zamanla etrafında kimse kalmaz; ülkesindeki tanınmışlığını, ona dair olumlayıcı ve basite indirgenmiş yorumlar sunan popüler basın ve radyo aracılığıyla elde eder. Sanat özelleştikçe popülerleşme de gereklilik kazanır. Günümüzün en büyük şöhreti de insanların bir eserin tek bir sayfasını okumadan yazarını tanıyıp nefret edebilmelerinden gelir.
Şeytan bazan hayra çağırır. Fakat bundan maksadı şerdir. Mesela daha iyi işin yapılmasına engel olmak için daha az iyiye çağırabilir. Veya insanı büyük bir günaha düşürmek için hayra çağırabilir. Sonuçta kazandığı hayır; kendini beğenme/ucb, gösteriş/riya vb. sebeplerle işlediği kötülüğü karşılamaz.